Barış Pınarı Harekâtı - Kürtlerle Suriye yönetimi hangi konularda anlaştı? - Fehim Taştekin

Türkiye'nin Fırat'ın batı yakasındaki Menbic'den Fırat'ın doğusunda Dicle Nehri kıyısındaki Derik'e kadar bütün Kuzey Suriye'yi 32 derinliğinde bir "güvenli bölgeye" dönüştürmek için başlattığı harekât Tel Ebyad (Grê Sipî) ve Ras'ul Ayn (Serekaniye) bölgelerinde devam ederken Rusya'nın arabuluculuğunda birkaç gündür süren görüşmeler 13 Ekim'de ilk sonuçlarını verdi.

  • Haber
  • |
  • Basın derleme
  • |
  • 14 Ekim 2019
  • 19:32

Sağlanan anlaşma Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin resmi açıklamasına şöyle yansıdı: "Suriye hükümeti, Suriye sınırları ve toprak bütünlüğünün korunması görevini yerine getirecektir. Suriye ordusunun, Türk devleti tarafından işgal edilen alanların özgürleştirilmesi ve saldırılara karşı SDG'ye destek sunabilmesi için Suriye-Türkiye sınır hattının tamamına yayılmasına izin verilmiştir. Bu anlaşma, Afrin başta olmak üzere Türk devleti ve bağlı çete grupları tarafından işgal edilen tüm Suriye topraklarının özgürleştirilmesine imkân verecektir."

Anlaşmanın ardından geç saatlerde hükümet güçlerinin Menbic'in bazı bölgelerine girdiği ancak çekilme sürecindeki Amerikan güçleri tarafından engellendiği, bugün de Tabka kenti, Tabka Havaalanı, Til Temir ve Tel Ebyad'ın güneyinde M-4 otoyolunun hemen altındaki Ayn İsa'ya intikal ettiğine dair haberler geldi.

Suriye ordusunun Kamışlı'daki halihazırda var olan sınırlı askeri varlığını da takviye ettiği söyleniyor.

Netleşen şey: Sınırların Suriye ordusu ile birlikte kontrolü

Anlaşmanın içeriğine dair belirsizlikler sürerken farklı medya organlarında, SDG'nin Suriye ordusuna 5. Kolordu olarak katılacağı, yeni anayasada özerkliğin tanınacağı, ordunun sadece sınırlar değil kent merkezlerine de gireceği, Deyr el Zor'daki petrol tesislerinin Şam yönetimine teslim edileceği ve hava sahasının Türk uçaklarına kapatılacağı öne sürüldü.

Ancak anlaşmanın içeriğine dair Kürt kaynaklarının verdiği bilgiler, sınırların Suriye ordusuyla birlikte kontrol edilmesi dışında kesin bir çerçeve çizmiyor.

BBC'ye konuşan Kürt kaynaklara göre vaziyet şöyle:

Siviller ve kentlerin durumunu dikkate alan bir yaklaşımla, ağır bir operasyonu durdurmaya dönük hızlı bir uzlaşma süreci işletildi. Görüşmeler Rusya'nın arabuluculuğunda sürerken İran ve ABD de süreçle ilgili bilgilendirildi. Bir nevi çok boyutlu bir müzakere mekanizması yürütüldü.

SDG'nin tanınması ya da orduya entegre edilmesi, nasıl bir özerklik statüsünün verileceği, inşa edilen yasama ve yürütme organlarının durumu gibi konular sonraki müzakerelere bırakıldı. Ki müzakereler devam ediyor. Eğer bu alanlarda kısmi özerklik ya da federatif çözüm konusunda uzlaşma sağlanırsa SDG'nin denildiği gibi 5. Kolordu adıyla orduya eklemlenmesi öngörü dahilinde.

Acil olarak üzerinde mutabakata varılan şey, sınırların Suriye ordusu ve SDG tarafından birlikte kontrol edilmesi. Şimdilik şehir merkezlerinde mevcut durum korunuyor.

Hava sahasının kapatılması konusunda Rusya tereddütlü

Hava sahasının kapatılması da acil ihtiyaç olarak gündeme geldi. Suriye ordusunun intikalinden sonra Türk ordusunun ilerleyişi durmazsa, bunun kaçınılmaz olacağı konuşuldu. Ruslar da bunu istiyor ama Türkiye ile çatışma riskinin artacak olması nedeniyle peşinen taahhüt vermekten kaçınıyor.

Kritik meselelerden bir diğeri Türk ordusu ve müttefik milis güçlerinin girdiği Tel Ebyad ile yaklaşık yarısını kontrol ettiği Ras'ul Ayn'a yönelik operasyon olup olmayacağı. Şimdilik bu iki yere Suriye ordusunun girmemesi öngörülüyor. Gelişmelere bağlı olarak durum değişebilir. Rusya, Türkiye ile Suriye ordusunun doğrudan karşı karşıya geleceği durumları ötelemeye çalışıyor.

Anlaşma tüm sınırları kapsasa da BBC'ye konuşan kaynaklar, Kobani'ye ilerleyişin şimdilik Rusya tarafından geciktirildiğini söyledi. Suriye ordusunun Kobani'ye intikalinin geciktirilmesi konusunda Kürt tarafında "Rusya, acaba Türkiye'ye bu alanla ilgili söz mü verdi" sorusu gündemde.

Menbiç'te karşılıklı bekleyiş

Menbic'de de hem Suriye ordusu hem Türk ordusunun bekleyişi sürüyor. Suriye ordusu Secur nehri hattına intikal ederken bölgede bulunan Türkiye destekli grupların da ani hamle yapma ihtimali dışlanmıyor.

Deyr el Zor ve petrol tesislerinin devriyle ilgili de henüz bir mutabakat yok. Bu konuda da müzakereler devam edecek.

Afrin ve İdlib nasıl etkilenir?

Kuzey sınırlarının güvenceye alınması sonrasında siyasi alandaki müzakerelerin gidişatına bağlı olarak Suriye ordusu ile SDG'nin birlikte Afrin ve İdlib'e yönelik operasyonlar planlaması öngörülüyor. Kürt kaynaklar, Suriye yönetiminin daha önce bunu teklif ettiğini ama özerklikle ilgili tarafların pozisyonları esnemediği için gündemden düştüğünü söylüyor.

Afrin'de Zeytin Dalı Harekatı'nı önlemek için Rusya'nın arabuluculuğu ile yapılan müzakerelerde Suriye yönetimi, Halk Koruma Birlikleri'nin (YPG) feshi dahil tam ağır koşullar ileri sürünce Kürtler kabul etmemişti. Daha sonra Kürtler, Suriye ordusunu davet ettiklerinde Rusya, "Artık çok geç" diyerek Türkiye'ye yol vermişti.

Suriye yönetimi ile Kürtler arasında karşılıklı ciddi güven sorunu var. Kürtlerin yüzleştiği zor durum karşısında eli güçlenen Suriye yönetimi, sahaya intikal etme fırsatını bulurken kritik konularda açık ve net taahhütlerde bulunmak istemiyor. Anlaşmadaki boşluklar ve belirsizlikler de bundan kaynaklanıyor. Rusya da Türkiye farklı alanlarda yürüttüğü ortaklıklar nedeniyle Suriye yönetiminin Kürtlerle ilgili tek taraflı tasarruflarda bulunmasından yana değil.

BBC Türkçe / 14.10.19