Haftanın seçkisinde İzvestiya “Erdoğan ekonomisi” kısaltması olarak “Erdoğan-konomi” başlığı altında yayınladığı yazıda Türkiye’deki derin iktisadi krize vurgu yapıyor ve “Rusya ile iktisadi işbirliği meselesinde rakibinden radikal bir farklılık göstermediğini” vurguluyor. Bununla birlikte seçimlerin uluslararası sonuçları yüzünden bütün dünyanın ilgisini çektiğinin altını çiziyor. Gazeta.ru, belki de seçimlerle ilişkilendirilebilecek olan hububat anlaşmasının kaderini ele alıyor; Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Verşinin’in sözlerine gönderme yapan gazete, anlaşmanın uzatılmasından pek umutlu görünmüyor. Kommersant ise Türkiye’ye tur satışlarında geçen yıla göre iki kat artış olduğunu yazıyor, üstelik bu, tur fiyatlarının üçte bir oranında artmasına rağmen böyle.
'Erdoğan-konomi sınırda'
Şimdiki Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk defa 2000’li yılların başındaki genel seçimlerde başarılı oldu. Ülke bir resesyondan zorlukla çıkarken ekonominin durumu yüzünden halk hoşnutsuzluk içindeydi. Erdoğan’ın o zamanki programı, iş dünyasının kapsamlı desteklenmesi, yatırımların cazip hale getirilmesi, kuralların gevşetilmesi, altyapı kurulmasıydı ve bunun GSYH’da büyümeyi tetikleyeceği öngörülüyordu. ...
Tatsızlıklar Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olarak ilk defa seçildiği 2014’te başladı. Temel problem sermaye çıkışıydı. Örneğin 2013’te yabancılar Türk lirası cinsinden 72 milyar dolar tahvili ellerinde tutuyorlardı, ama 10 yıl sonra bu miktar 1,2 milyar dolara düştü. Borsada yabancıların payı birkaç yıl içinde yüzde 60'lardan yüzde 30'lara düştü. Doğrudan yabancı yatırımlar da azaldı; bunlar mesela 2019’da 10 milyar dolardan daha azdı.
Normalde yabancı sermaye çıkışı ekonomi için nahoş bir şeydir, ama ölümcül değildir. Oysa Türkiye’nin özelliği, bu ülkenin fiilen hep negatif ödemeler dengesi içinde yaşamış olması; bu yüzden yurtdışından yatırım ve kredi girmesi makroekonomik istikrar için her zaman zaruri olmuştur. Bu kaynak zayıflayınca güçlük başladı. Türk lirası 2013’ten beri dolar karşısında 10 kat değer kaybetti. Bu çapta bir devalüasyona Zimbabve gibi ülkeler alışkındır, ama Avrasya’nın güçlü bir ekonomisi için “nonsense”.
2018’de halen devam etmekte olan mali ve döviz krizi başladı. Bu dönemde Türkiye’de “full house” makrofinans problemleri oluştu: Devasa dış borç, rekor ödemeler dengesi açığı göstergeleri, minimum dış rezervler (net değerlerle, yani borçlar düştükten sonra 20 milyar dolardan az fazla, yani GSYH’nın yüzde 5’i; bu da uluslararası üç aylık oran üzerinden en fazla 25 günlük ithalat sağlayabilir).
Bütün bunlar dörtnala bir enflasyona dönüşmeden edemezdi. ...
En şaşırtıcı olan, enflasyon rakamları değil, Türkiye devletinin bu probleme verdiği cevaptı. Fiyatların sert bir şekilde yükselmesi halinde Merkez Bankası’nın faiz oranlarını yükseltmesi normal olan uygulamadır, ama Türkiye’de tam tersine düşürdüler. ...
Muhalefet adayı başka ülkelerle, özellikle de Rusya ile iktisadi işbirliği meselesinde rakibinden radikal bir farklılık göstermedi. Gerçi geçen yıl Akkuyu Nükleer Enerji Santralinin inşaatının doğruluğundan kuşku duyduğunu ifade etti ve Türkiye Rusya’dan doğrudan elektrik alsa daha ucuza geleceğini söyledi. Muhalefet adayının olası enerji bakanı Ahmet Akın ise projeye doğrudan karşı çıktı ve bu santralin Türkiye’ye gerekli olmadığını söyledi. (D. Migunov / İzvestiya, 11 Mayıs)
'Rusya’nın tur rezervasyonları iki kat arttı'
Yaz ayı için tur satışları mayıs ortası itibariyle geçen yılın aynı dönemine göre iki kat arttı. Yabancı ülkelerde rezervasyon fiyatlarının ortalama yüzde 31,4 (208,4 bin ruble) iç turizmde ise yüzde 30,4 (91,6 bin ruble) artması da dinamiği engellemedi. ...
Travelata.ru’nun verilerine göre turlarda en popüler destinasyon bütün yaz satışlarının yüzde 48’iyle Türkiye olarak kaldı. Bu oran geçen yıl yüzde 33’tü. Türkiye’de ortalama rezervasyon fiyatları yüzde 27,2 artışla 221,3 bin ruble oldu. Sletat.ru verilerine göre yabancı destinasyonlarda ikinci sırada toplam satışların yüzde 10’uyla Mısır bulunuyor. Geçen yıl bu oran sınırlı uçuşlar yüzünden sadece yüzde 1,4’tü. Mısır’a ortalama rezervasyon yüzde 30,8 artışla 190,5 bin ruble oldu. Gene Sletat.ru’ya göre BAE de tur satışlarının yüzde 4,1’iyle üçüncü sırada. Geçen yıl bu oran yüzde 1,9’du. Ortalama rezervasyon faturası ise yüzde 23 artışla 205,2 bin ruble. OneTwoTrip’e göre tekil yolculuklarda en başta Erivan, İstanbul, Antalya, Bişkek ve Denpasar (Bali) bulunuyor. (A. Mertsalova / Kommersant, 13 Mayıs)
'Hububat anlaşması bitebilir'
Rusya 18 Mayıs’a kadar taleplerinin yerine getirileceğine dair garanti almazsa hububat anlaşmasının “varlığı sona erebilir”. Bu, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin’in açıklaması.
TASS, Verşinin’in sözlerini şöyle aktardı: “Çünkü taraflardan sadece birine yarar sağlayan bir anlaşmanın herkes tarafından tanınması ve onaylanması pek mümkün değil. Biz doğal ki öncelikle Rusya’nın, tarımsal ve sınai gübre üreticilerinin milli menfaatlerini savunuyoruz.”
Rusya, Ukrayna, Türkiye ve BM temsilcilerinin görüşmesi İstanbul’da yapıldı. Verşinin’in TASS’a beyanatında şu ifadeler de var: “Benim görüşüme göre bugünkü ve dünkü görüşmeler İstanbul mutabakatlarının yerine getirilmesi hususunda i’nin üzerine noktayı koymak açısından yararlı oldu.”
Verşinin, 60 günlük uzatmaya dair son kararın 18 Mayıs’ta alınacağını, yani mevcut mutabakatların 18 Mayıs’a kadar işlediğini de hatırlattı. ...
Rusya dışişleri temsilcisi, Moskova’nın, anlaşmanın devamlı surette uzatılmasına ve genişletilmesine karşı olduğunu, ancak batının bunu istediğini de söyledi. ...
Verşinin, Rusya’nın ihracatının halen “engellerle karşılaştığını” da vurguladı. Bakan yardımcısına göre şu anda “sadece Ukrayna hububat ve tarım ürünlerinin taşınmasına yeşil ışık yakılıyor”, Rusya’nın menfaatleri ise öteleniyor. ... (A. Milçenko / Gazeta.ru, 12 Mayıs)
Gazete Duvar / 15.05.23