Antalya'nın Finike İlçesi'ne bağlı Alacadağ Köyü sınırlarındaki Kızılcık Yaylası'nda sedir ağaçlarından oluşan ormanlık alandaki taş ocaklarının, izin verilen alanların dışında da faaliyet gösterdiği, ayrıca artıklarının (pasa-moloz) dere yataklarına döküldüğü ortaya çıktı.
Dünya mirası olarak kabul edilen ve koruma altında olduğu için bir tek dalını kırana dahi hapis cezası verilen sedir ağaçlarının yok olmasına yol açan bölgedeki taş ocaklarının, doğa katliamının yanı sıra dere yataklarını doldurarak muhtemel bir selde, yörede can ve mal kayıplarının da sorumlusu olacağı belirtildi.
Yöre halkının şikayeti üzerine Devlet Su İşleri (DSİ) 13'üncü Bölge Müdürlüğü ekiplerince, Adalya Mermer adlı firmanın ocak sahasının yanından geçen Aşağıköy Deresi yatağına pasa malzemesi (Mermer ocağından çıkan artıklar, moloz) depolayarak dere yatağının bazı kısımlarını tamamen doldurduğu, bazı kısımlarını ise daralttığı belirlendi.
Dere yatağındaki dolguyu fotoğraflayan DSİ ekipleri, olası taşkınların, dere yatağının sol sahilindeki Ağlasın Köyü ile Turunçova arasında köylülerce kullanılan stabilize yolun zarar görmesine, yol güzergahındaki tesisler, şantiye binaları ve konutlarda can ve mal kaybına sebep olabileceği uyarısında bulundu. Ekiplerin yazdığı raporda, bölgede olası taşkınlarda can ve mal kaybının önlenmesi için dere yatağının doğal akış mecrasının acilen temizlenmesi, aksi halde oluşabilecek can ve mal kayıplarından taş ocağını işleten firmanın sorumlu olacağı vurgulandı.
Orman mühendisleri cevap vermekte zorlanıyor
Başbakanlık İletişim Merkezi'ne yöre halkından gelen şikayetler üzerine Finike Orman İşletme Müdürlüğü'nde görevli, aralarında orman mühendislerinin de yer aldığı ekiplerce bölgede yapılan inceleme sonrası hazırlanan raporda, çevreye duyarlı vatandaşların şikayet ve sorularını yanıtlamanın kolay olmadığına işaret edildi. Raporda, "Hiçbir ormancı, ormanların gençleştirilme ve bakım amacı dışında kesilmesini istemez" denilerek, ormancıların, yasalardan kaynaklanan zorunluluklar nedeniyle, istemeyerek de olsa maden sahalarına izin vermek mecburiyetinde kaldıklarından yakınıldı.
Taş ocaklarında inceleme
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Antalya Şubesi Başkanı ve Antalya, Isparta, Burdur, Denizli, Kaş Platformu Sözcüsü Hediye Gündüz ile Antalya Kent Konseyi Tüketici Hakları Çalışma Grubu Başkanı Ali Ulvi Büyüknohutçu'nun girişimleriyle bir araya gelen doğa severler, Alacadağ Köyü sınırları içinde faaliyet gösteren taş ocaklarının bulunduğu bölgede inceleme yaptı. Taş ocakları nedeniyle yüzlerce ağacın kesildiğini ve doğanın yok edildiğini belirten çevreciler, ortaya çıkan görüntüleri alkışlarla protesto etti. Elele tutuşarak insan zinciri oluşturan doğa severler, 'Maden Yasası'nın değişmesini istiyoruz', 'Bu ormanlar bizim koruyacağız' diye slogan attı.
Eylem komitesi oluşturuldu
Alacadağ Köyü'ndeki incelemenin ardından Finike Belediyesi Toplantı Salonu'nda bir araya gelen çevreciler, eylem planı için komite oluşturdu. Toplantıya, CHP Antalya Milletvekili Osman Kaptan ve bazı siyasi partilerin temsilcileri de katıldı. Toplantıda eylem planı hazırlaması amacıyla komite oluşturuldu. Sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve bölge halkının yer aldığı komite, önümüzdeki günlerde bir araya gelerek eylem planı oluşturacak. Toplantıda konuşan CHP Milletvekili Osman Kaptan, taş ocağı ruhsatlarıyla ilgili farklı zamanlarda hazırladıkları önergeleri TBMM'ye sunduklarını söyledi. Meclis'te bu konuya sessiz kalmadıklarını anlatan Kaptan, Antalya'nın köstebek yuvasına çevrildiğini ve doğanın tahrip edildiğini defalarca gündeme getirdiklerini kaydetti.
Gündüz: Evler yanıyor
TTKD Antalya Şubesi Başkanı Hediye Gündüz ise ilginç bir iddiayı dile getirdi. Son bir yıl içinde taş ocakları bölgesinde iki evin yandığını belirten Gündüz, şöyle konuştu: "Tesadüfe bakın ki yanan evlerin arasındaki mesafe 100 metre. Sahiplerinden biri mermer ocağına karşı dava açmış, diğeri de arazisine depolama yapılmasına izin vermemiş. İnsanın aklına husumet geliyor. Bu tesadüf olamaz. Taş ocaklarından dolayı halk mağdur. Evleri yanıyor, portakal ve nar bahçeleri toz altında kalıyor. Zeytin bahçelerinin dibinde taş ocağı açılıyor."
Bölgede çıkartılan taşın çok ucuza satıldığını, ancak tahrip edilen doğanın kendini 800 bin yılda rehabilite edebileceğini kaydeden Gündüz, mermer ocaklarında patlatılan dinamitler nedeniyle bölgedeki su havzaları ve evlerin zarar gördüğüne dikkati çekti.
İzinsiz alanda da kıyım yapılıyor
Antalya Kent Konseyi Tüketici Hakları Çalışma Grubu Başkanı Ali Ulvi Büyüknohutçu, kızıl çam ormanıyla kaplı Alacadağ'da mermer ocağı izni verilmesine de tepki göstererek, bu bölgenin doğal SİT alanı ilan edilmesi gerektiğini savundu.
Alacadağ bölgesinin Finike'den daha eski, tarih öncesine dayanan bir yerleşim yeri olduğunu belirten Büyüknohutçu, "Bölgede değirmen ve değirmen taşları mevcut. Toprak yüzeyinde kırık çömlek parçaları, kilise yatağı gibi tarihi kalıntılar var. Ancak bölge doğal sit alanı olarak kabul edilmediği gibi tarihi-kültürel SİT alanı olarak da kabul edilmiyor" dedi.
Tonu 120 dolara satılan taşlar için portakal, sedir ve çam ağaçlarının yok edildiğine dikkati çeken Büyüknohutçu, 'Maden Yasası' ile çocukların geleceğinin yok edildiğini ileri sürdü.
'Bir dal kırsak hapis yatarız'
Kesilen her ağacın Finike ormanlarının çığlığı olduğunu vurgulayan Büyüknohutçu, şöyle devam etti: "Çıkarılacak 1 ton taş için binlerce ton ağaç yok ediliyor. Eğer o çam ağaçlarının bir dalını içimizden biri kırsa şu an hapis yatardı. Çam ağacından dökülen kozalağı toplayıp arabamıza koysak, yakalandığımızda hapis yatardık. Ancak taş ocaklarına hiç kimsenin sesi çıkmıyor."
Köylü bu işe karşı
Alacadağ Köyü Muhtarı Osman İlboğa ise izin alınan sahalarda maden olup olmadığına bakılmaksızın ağaçların kesildiğini ve öylece bırakılıp gidildiğini söyledi. Muhtar İlboğa, "Köylü olarak mermer ocaklarına karşıyız, rahatsızız. Yollarımız bozuluyor, tarım alanlarımız olumsuz etkileniyor. Taş ocaklarının bulunduğu dağdan yuvarlanan taşlar köye düşüyor" dedi.
Soru önergesi verdi
CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'na, Finike Alacadağ'da taş ocakları nedeniyle çevre katliamı yapılan sedir ormanlarındaki tahribatın durdurulup durdurulmayacağını sordu. Acar, Eroğlu'nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu yazılı soru önergesinde, "Dünyanın koruduğu sedir ormanları Finike'de neden korunmuyor" diye sordu. Gürkut Acar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede de son 10 yılda Antalya'da madencilik için ne kadar ruhsat verildiğini ve ne kadar alanın bu amaçla tahsis edildiğinin yanıtlanmasını istedi.
CNN Türk / 16.02.13