Aliağa Gemi Söküm Sök Denizcilik Yönetim Kurulu üyesi Ramazan Yiğit, Sao Paulo gemisi üzerine açıklama yaptı…

SÖK Denizcilik “belge” diyor, sizin belgeleriniz yıllardır tek işe yaradı: Daha fazla ölüm ve sağlıksız koşullar!

Yıllardır ölen onlarca işçi, işi bıraktıktan sonra kanserden ölenler, çalışma koşullarının ağırlığı… Gemi Söküm, işçiler adına aslında bir cehennem. Hangi işçi için arkadaşını kaybettiği yer güzel olabilir ki?

"Bu kadar öldük, gündem olmadık, işte bir savaş gemisi ölümlerden çok konuşulur oldu" diyordu en son bir Gemi Söküm işçisi…

Onca ölüm ve hukuksuzluğa susanlar, işçilerin haklarını görmezden gelenler ticari kaygılarından kaynaklı şimdi sürekli açıklamalar yapıyorlar.

Gemisander, Sök yönetimi ve son olarak Sök Denizcilik yönetim kurulu üyesi de bu kervana katılmış oldu.

Açıklamaları boyunca sürekli “şeffaflık” diyor, “uluslararası belgeler” diyor hatta daha da ötesine geçerek “bu gemide 600 ton asbest olsa biz almayız zaten” diyor. Yani bu kadar işçi ve çevre severler bu gemi söküm patronları...

Tabii bu hallerini 11 günlük eylemde işçilerin demokratik haklarına duydukları saygıdan biliyoruz...

“Eskiden bir asbest söküm ekibimiz vardı Gemisander’e bağlı” diyor Ramazan Yiğit, “çalışma bakanlığı yeni yasayla işi firmalara verince kaldırıldı” diye ekliyor. “Bu yüzden işçileri bulaştırmadan firmadan ekipler tutuyoruz gelip çözüyor meseleyi” diyor. Çok uzağa gitmeye gerek yok, işte Kılıçlar firması... Çözüm kahveden adam toplamak, eğitim vermeden, önlem almadan asbest toplatmak. Ama kesin Ramazan Yiğit’in bundan haberi yoktur, yoksa hem müdahale eder hem de şikayet eder bu durumu. Çünkü kendisi diyor, “Sao Paulo gemisinden 600 ton asbest olsa almayız” diye.

Ramazan Yiğit, devam ediyor: “Bakanlık ölçtü asbesti, biz de ölçtük diyor ortalama 9 ton asbest var” diyor. “Biz de bağımsız firmaya ölçtürdük onlarda da 9 ton çıktı” diyor. Bu sefer bu soru takılıyor insanın aklına. İkizi olan Gemi Clemanceu gemisinde 650 ton asbest belirlenmişti. Aralarındaki fark nedir? Ayrıca içinde asbest ve nükleer iz yoksa bu yaygara neden? Yani açıklamada kendi yazıyor, kendi söylüyor kendi oynuyor.

Kusura bakmayın, 10 senede 60 işçinin öldüğü bir alanda sizin toz zerresi kadar güvenilirliğiniz yoktur gözümüzde. Onlarca işçinin mahkemesi hala sürüyor sizlere karşı, madem belgelere uyuyorsanız, en ufak hak arayan işçileri işten atmakla neden tehdit ediyorsunuz ya da mahkeme tarafından dahi yasal görülen bir eylemin taleplerini neden görmezden geldiniz.

Sonra büyük laf ediyor, “gemi gelince bağımsız kurumlar gelip kontrol edebilir.” Siz de biliyorsunuz ki o gemi bu kara sulara girdiği an kesimi başlar ve mahkeme açılsa bile o kesim sürer, mahkeme bittiğinde ise gemi ortadan kalkmış olur. Sizin deyiminizle “dış güçler kaybeder.” Ama kazanan yine siz asalak patronlar olursunuz. Ayrıca burada kaybeden yine Gemi Söküm işçileri olur.

Fakat bu da sözümüz olsun, gemi geldiğinde Sök Denizcilik önünde uzmanlarla beraber geleceğiz, bakalım bu sözünüzün karşılığı nedir, hep beraber göreceğiz...

Aliağa Gemi Söküm’den sınıf bilinçli bir işçi