“Şimdi kendi haklarım konusunda bilinçliyim ve mücadele eden bir kadınım”
Bir kadın işçi: Eşim çok kıskançtı. Evliliğim süresince yaşamım adeta açık cezaevi koşullarında geçiyordu. Beni kendisine ait bir eşya ile görüyordu. Misafir geldiğinde evde beni saklıyordu, kimsenin görmesini istemiyordu. İnsan içine çıkarmıyordu. Yakınlarımın cenazesine dahi gidemediğim oldu. Bu çok sürmedi, ailemin desteğiyle boşandım. Şimdi kendi haklarım konusunda bilinçliyim ve mücadele eden bir kadınım. Bugün çok ağır şartlarda yaşıyoruz. Bu koşullara başkaldıranlar baskıya maruz kalıyor. Pek çok insan gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Muhaliflere, mücadele edenlere yönelik ciddi baskı, sindirme var. Ben bu baskıya, tutuklama tehditlerine karşı mücadele etmekten vazgeçmeyeceğim. Geçmiş hayatıma baktığımda asıl cezaevi o koşullarımdı zaten.
“Mücadele edenler bana örnek oluyor”
Emekçi bir kadın: İki çocuğum var, onların bakım ihtiyaçları nedeniyle çalışmıyorum. Eşim çalışıyor. Sadece eve kapanıp çocuk, yemek, temizlik… bunlardan ibaret bir hayatım var. Aslında çalışmak, üretmek istiyorum ama koşullarım buna uygun değil. Çocuklardan arta kalan zamanları değerlendirip iş yapmaya çalışıyorum. Ekonomik olarak eşimden bağımsız olmak istiyorum, çünkü bunu bir koz olarak kullanıyor. Çok büyük sorunlar yaşadığımda elindeki ekonomik ve ataerkil gücün etkisiyle hiçbir yere gidemezsin diyor. Hayat o kadar pahalı ki, bir ev tutamam, çocuklarımı yanıma alamam-ekonomik olarak onların ihtiyaçlarını karşılayamam. Çalışsam dahi elime asgari ücret geçecek, kiralar uçmuş durumda ve aldığım sadece kirayı karşılayabilecek. Ekonomik olarak ona bağlı olmak, çalışmamak çok büyük bir bağımlılık. Onur kırıcı muameleye maruz kalsam da imkansızlık nedeniyle buna boyun eğmek zorunda kalıyorum. Bunun böyle gitmeyeceğini biliyorum. Bunun değişmesi gerektiğini de biliyorum. Bu konuda mücadele eden kesimler bana örnek oluyor. Onların desteğiyle ve kendi çabamla değişim olabilir diye düşünüyorum.
Kızıl Bayrak / Gebze