"Sandık çözüm olmayacak!"

Yeni eğitim-öğretim yılı bin bir türlü sorunlarla açıldı. Kayıt için alınan zorunlu bağışlardan fahiş fiyatlardaki kıyafetlere ve okul ihtiyaçlarına kadar sorunlar çoğaldı. Sarıgazi'deki emekçi kadınlarla eğitim masrafları ve hayat pahalılığı üzerine konuştuk...

  • Mücadele postası
  • |
  • Güncel
  • |
  • 17 Eylül 2022
  • 15:50
ikon

Yeni eğitim-öğretim yılı bin bir türlü sorunlarla açıldı. Kayıt için alınan zorunlu bağışlardan fahiş fiyatlardaki kıyafetlere ve okul ihtiyaçlarına kadar sorunlar çoğaldı. Sarıgazi’deki emekçi kadınlarla eğitim masrafları ve hayat pahalılığı üzerine konuştuk...

 “Düzen değişsin!”

 - İki çocuk annesiyim. Biri ilk okulda, ikincisi ortaokulda 6. sınıfa geçti. Eşim fabrikada işçi. Ben ev temizliğine gidiyorum. Pandemi dönemi evlere gidemedim. Çocuklar evdeydi sürekli. Çok açıldık o zaman. Şimdi toparlamaya çalışıyoruz. Önceden eltimle altlı üstlü oturuyorduk. O temizliğe gittiğinde ben çocuklara bakıyordum. Ben gittiğimde o idare ediyor, gözüm arkada kalmıyordu. Yaz boyu çocukları yalnız bırakmamak için işe gitmedim. Her şeye zam gelince aldığımız süt sayısı azaldı. Çocukları sevindireceğimiz çikolata, abur cubur sayısı azaldı. Çok acı ama çocuklarım “anne sen işe gidersen sütümüz olur” dediler. Bir anne olarak içim acıyor.

Kahrolası evlere temizliğe gidiyorum. Haliyle ev sahiplerinin ne aldıklarını, neleri yediklerini görüyorum. Bir bardakları bile benim aldığım günlük ücretin üstünde. Bizlere gelince üç kuruş fazla vermekte zorlanıyorlar. Ama kendilerine geldi mi sorun yok. Dolapları giymedikleri ve fiyatı dudak uçuklatan kıyafetlerle dolu.

Şimdi okullar açıldı. Okul ihtiyaçları için en ucuz yerlere bakıyor, eksikleri tamamlamaya çalışıyorum. Ama nafile! İki çocuk için okuldan 3 top kâğıt istediler. 4 taneydi aslında... İki çocuk okutuyorum deyince 3’e indiler. Nereden baksanız 2 bin liranın üstünde masraf var. Bir de beslenme listesi var. Beslenme koymasan olmaz. Sözde eğitim ücretsiz, kayıt parası yok diyorlar. Gelsinler okullara gerçeği görsünler.

Onlar okula gidince işe gidiyorum, geldiklerinde ben yokum. Gözüm hep arkada ama mecburum. Benim gibi binlerce insan buna mecbur. Bu düzen değişmedikçe de bizim gözümüz hep arkada kalacak.

“Nefes almak istiyoruz!”

- İki çocuk annesiyim. Buraya yeni taşındık. Biri anasınıfına yeni başlayan diğeri 7. sınıfa başlayan iki kızım var. Evimizin hemen arkasında bir ilkokul olmasına rağmen bizi başka mahallede okul kaydımız çıktı. Sorunu çözmek için okula gidiyorum, ilçe milli eğitime git diyorlar. Bir oldu iki oldu gittim geldim. En son gönüllü bağış altında para verirsem sürecin hızlanacağını söylediler. Bağış 1500 TL. Pazarlıkla 1300 TL’ye indiler. Ben söylemeye utanıyorum onlar istemekten utanmadılar.

Okul kaydı, yeni forma, kırtasiye masraflarını asgari ücrete yaklaştı masrafımız. Her istediklerini de alamadık. 12’li sulu boya demişler 6’lı aldık. Bilmem kaç tane kalem demişler yarısını aldık. Çocuk bunlar. Kıracaklar, kaybedecekler. Her şeye heveslenecekler. Okul dönemi heyecan yaşamamız gerekirken masraflar yüzünden okul açılmasa daha mı iyi olurdu diye düşünüyoruz.

AKP 20 yılda tüm yaşamımızı mahvetti. Nefes almak istiyoruz!

 “Tek çaremiz var: Sokak!”

- Bir çocuğumla yalnız yaşayan bir anneyim. Pandemi dönemi işten çıkarıldım. Çok uzun süre işsiz kaldım. Günlük işlerde vb. çalışarak geçinmeye çalıştım. Şimdi berbat bir işte çalışıyorum ama hayır deme şansım yok. Bu işi de kaybedersem ev kiramı ödeyemeyeceğim. 

Bu koşullarda okula öğrenci hazırlamaya çalışıyorum. Her şeyi eksik. Eskileri kullanacak ama nereye kadar. Kitapları MEB dağıtıyor. Ama öğretmenler yeterli bulmadıkları için ekstra kitap seti istiyor. Geçen sene 600 TL’ye aldığımız kitap seti bu yıl 1000 TL olmuş okulun anlaştığı yayınevinde. Almak isteyen alsın diyorlar. Geçen sene de aynısını dediler. Ama ödevler hep yardımcı kitaplardan verdiler. Mecbur aldık. Daha nereye gidecek bu durum bilmiyorum. Ama kurtuluşun sokak olduğunu belliyorum. Tek çaremiz var sokak!

 “Herkes yaşamış gibi yapıyor!”

- 3 çocuk annesiyim. Güç bela büyüttük çocukları. En küçüğü liseye gidiyor. Eksikleri var diye dershaneye verelim dedik. 16 bin TL’den açtılar ağızlarını. Bu çocuk okula gidecek yol parası. Okulda akşama kadar kalacak, beslenme koysan olmaz. Mecbur cebine para koyman lazım. Bir tost olmuş 15 TL, su 3 TL. Okul için kitap kırtasiye hiç bitmeyecek ayrı masraf. Dershaneyi bir yıl daha erteledik.

Evde 3 kişi çalışıyoruz. Gelen paralar ancak kredi borçlarına gidiyor. Pazar gidiyoruz hiçbir şey alamıyoruz. Bugün aldığımızı yarın bulamayacağımız kesin. Biz üç kişi çalışıyoruz ancak ay sonunu getiriyoruz. Tek maaşla çalışanlar ne yapıyor? Bence herkes yaşamış gibi yapıyor ben de dahil.

“Çare sandık olamaz!”

- İki çocuk ananesiyim. Biri üniversitede, diğeri liseye geçti. Üniversiteye yarı burslu gidiyor. Başka kente giderse daha fazla masraf yaparız diye İstanbul’da kalsın istedik. İyi mi yaptık kötü mü bilmiyorum. Bir yandan çocukların barınamadıklarını, yurt bulamadıkları görüyoruz. Bir yandan bizde kiracıyız ve kiralara gelen zamları biliyoruz. Ev sahibimiz bizi çıkarmak için uğraşıyor. Çocuk en azından akşam yemek bulabiliyor diye kendimizi avutuyoruz.

Diğer oğlum liseye başladı. Adrese dayalı sistemde hiç istemediğimiz bir okul çıktı. Aradık taradık, daha ortalama bir lise bulduk. Çocuğum çok başarılı demeyeceğim ama ortalaması 96. LGS’de yapamadı ve açıkta kaldı. Adres farklı olunca okula bağış yapmak zorunda kaldık. İlk dönem 1500 TL, ikinci dönem de 1500 TL ödeyeceğiz. Üstüne okul forması, kırtasiye vb. masrafları çıktı. Okul forması dediğime bakmayın, pantolon siyah tonları sorun yok. Ama üzerindeki tişörtte küçücük bir logo var. Onun için 150 TL verdik. Üzerinde okulun adı yazılı sweet var. Ona da 150 TL dediler. Tek tişört, kazakla olmuyor. Bu ay bataktayız. Toparlamak için sene boyu uğraşacağız, bir dahaki okul dönemine kadar. Sonra sil baştan her şey tekrar. Okul uzak olunca servise bakalım dedik. İstanbul trafiği malum. 1000 TL dediler. O kadarını yapamayız dedik otobüsle gidiyor. Başka ailelerle konuştuk, çocuğumuz trafikten bıktığı için okuldan soğudu dediler. Ama başka seçenek yok.

Artık geçinmek mümkün değil. İki kişi çalışıyoruz evde, ama geçinemiyoruz. Bunlar sadece okul için saydığımız masraflar. Kira, yemek-içme eklenince hep eksilerdeyiz. “Çalışanlarımızı mağdur etmeyeceğiz, enflasyona ezdirmeyeceğiz” diyorlar. Hep oyalama. Seçimlerle durumu düzeltecek gibi gösteriyorlar. AKP de CHP de. Ama ekonominin canına okudular. Ne değişecek? Neyi düzelteceksiniz? Seçim sandıkları açlığımızı çözmeyecek.

Birlik olmamız gerekiyor, mücadele etmemiz gerekiyor. Biliyoruz. Ama ses çıkaramıyoruz. Sessizce bekliyoruz. Herkes birilerinin çözüm bulmasını bekliyor. AKP’li AKP’ye CHP’li CHP’ye umut bağlamış. Ama sandık çözüm olmayacak. 

Kızıl Bayrak / Sarıgazi