Paraya tapan kapitalistlere karşı korku körlüğü aşılmalı

Bugünün dünyasında ya korku körlüğüyle dualar eşliğinde ölüme gidilecek, ya da örgütlenip insanca yaşam için mücadele edilecek.

  • Mücadele postası
  • |
  • Güncel
  • |
  • 08 Nisan 2020
  • 08:34
ikon

Koronavirüs (Covid-19) salgını kapitalistlerin dininin imanının para olduğunu, asıl olarak paraya taptıklarını bir kez daha gösterdi. Halklara sürekli olarak camiyi, kiliseyi, sinagogu ve başka tapınma yerlerini gösteren kapitalistler, ölüm dünyada kol gezerken bile para kazanma peşindeler.

Bu salgında evde kalmak salgının yayılmasını engellemekte kesin çözüm olmasa da büyük bir oranda işlevsel bir role sahip. Ama işçi, emekçiler yalnız Türkiye’de değil kapitalist dünyanın tamamında evde kalamıyor. Çünkü çalışmak zorundalar. Sermaye onları çalışmaya zorluyor. Bu zorlamaya karşı gelip tek başına çalışmayacak bir emekçinin yalnızca kendi değil, ailesi de aç kalacak.

AKP iktidarı da (elbette din istismarı konusunda taviz vermeden) salgın için açıkladıkları ilk paketle patronları korudu. İşçi, emekçilere de “allahın izniyle bu salgını atlatacağız!” vaazları verdi. Camilerden her akşam diyanetin emriyle imamlar koronavirüse karşı önlem duaları ederken, hastalıktan yaşamını yitiren insan sayısı, açıklanan kadarıyla bile azımsanmayacak oranda arttı.

Öte yandan, yandaşların vurgunu, talanı hiç eksilmedi. Cemaat şirketleri ölüm kol gezerken dahi dünyalıklarını doğrultmaya çalıştı.

Özel hastaneler parası olanı tedavi ediyor. Parası olmayan ölsün! Ne de olsa ölen için dua okunur, olur biter.

Sarayda oturan kişi ise, dualar eşliğinde daracık konutlarda açlık sınırının altında ücretlerle yaşamaya çalışan emekçileri dayanışmaya davet ediyor. Kendisi, bağış bir yana, harcamalarından bile kısmıyor.  

Kapitalistler ise verdiği sadakayı vergiden düşüyor. Hazine işçi, emekçilerin vergileriyle daha fazla oranda doluyor. Hazine ise kapitalistlerin yağmasına her zaman açık. Kapitalizmin tekerlemesi işte bu!

İşçi ve emekçiler bunların gerçek tanrılarının para olduğunu görmüyor olamaz. Ama örgütlenmekten uzak durdukça, korku körlüğüyle dualarla yapılan sahtekarlıkları görmeyip vaazlara kanıyor.

Örgütlenip birlik olduğunda tanrısı para olan tüm kapitalistlerden hakkını arar. Hak arama mücadelesi işçiler ve emekçiler arasında dayanışmayı refleks haline getirir.

Bugünün dünyasında ya korku körlüğüyle dualar eşliğinde ölüme gidilecek, ya da örgütlenip insanca yaşam için mücadele edilecek. Üçüncü bir yol yok.

H. Ortakçı