Kapatıldığı halde zehir saçan termik santraller

Sermaye için enerjinin daha ucuza mal edilmesi hedefiyle canlı yaşamı zehirlenmektedir. Çevreye uyumlu üretimi başarmanın yollarından biri geri kalmış teknolojiden vazgeçilerek temiz, yenilenebilir enerji üretimine geçmektir.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Güncel
  • |
  • 19 Haziran 2021
  • 10:20

İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği (İDPAD) iklim değişikliği sorununa dair ulusal ve uluslararası alanda çalışmalar yapan bir kuruluş. Dernek, geçtiğimiz günlerde, Türkiye’de özelleştirilmiş toplam 13 kömürlü termik santralin çevre mevzuatı ile ilgili durumunu ortaya koymak amacıyla hazırladığı bir raporu paylaştı. Böylece, zehir saçtıkları gerekçesi ile 2019 sonu-2020 başlarında kapatılmalarına rağmen bu santrallerin çalışmaya devam ettikleri açığa çıktı. Üstelik bu santraller, baca gazı ve vahşi atık depolama sorunları çözülmediği halde, sahte belge düzenlenerek, çalıştırılıyorlar.

Kömürlü termik santraller

Türkiye’de kömür yakarak elektrik üreten 28 santral bulunuyor. 40’ı da planlama aşamasında. Termik santraller kömür yaktıkları için kükürtdioksit, karbon, sülfür gibi pek çok zehirli gazı doğaya salıyorlar. Bu gazlar en başta tarım topraklarına ve ürünlerine zarar veriyor. Ağır metaller gıda ürünlerine yerleşerek tüm canlıları olumsuz yönde etkiliyor. Santral çevresindeki ekolojik dengeyi tamamen değiştirerek, canlı çeşitliliğinin azalmasına sebep oluyor. İnsanlarda da akciğer kanserine yol açıyor.

Dünyadaki yıllık karbondioksit salınımının yaklaşık %30’undan sorumlu olan kömürlü termik santraller, iklim değişikliğinin de en büyük nedenlerinden biridir.

Termik santraller aynı zamanda çok yüksek miktarlarda su (saatte ortalama 80 ton kadar) tüketiyorlar. Greenpeace’nin yaptığı araştırmaya göre bu santraller dünya çapında 1,2 milyar insanın içme suyunu tüketiyor.

Kömürlü termik santrallerin elektrik üretim maliyetleri kısa vadede düşük. Fakat uzun vadede dolaylı harcamalar arttığı için üretim verimsiz hale geliyor. Buna rağmen bu santraller türlü hukuksuzluklarla çalıştırılmaya devam ediyor.

Özelleştirmelerle zehir saçmaya devam

Rant ve talana doymayan AKP-MHP iktidarı, bir süre devlet tarafından işletilen santralleri yandaş firmalara devrederek, bunların kuralsız çalıştırılmasının önünü açtı. Bunun bir örneği olan Afşin-Elbistan A Termik Santrali inşa edilirken 30 yıl ömür biçilmesine rağmen devlet tarafından 33 yıl işletildi. Ardından da 20 yıllığına Çelikler firmasına devredildi. Bölgeyi yaşanmaz hale getiren santral devredildikten sonra da çalışmaya devam ediyor.

Çevre mevzuatına uygun biçimde çalıştırılması gereken kömürlü termik santraller, 2013 yılında Elektrik Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklikle, 2021 yılına kadar çevre mevzuatından muaf tutuldular. Dolayısıyla bacalarındaki filtreyi değiştirmeyen, depo alanlarında düzenleme yapmayan, atıklarını doğaya bırakan santrallere denetim bile yapılmadı. Demek oluyor ki yandaş firmalara satılan santrallere kirletme hakkı tanınmış oldu.

İDPAD’ın hazırladığı “Özelleştirilmiş Termik Santrallar ve Çevre Mevzuatına Uyum Süreçleri” başlıklı raporda dikkat çeken bazı noktalar şunlar:

- Çelikler Afşin Elbistan A, Çelikler Seyitömer, Çelikler Tunçbilek, Soma, Kangal ve Çatalağzı termik santrallerinin 1 Ocak 2020’de çevre mevzuatına uygun olmadıkları gerekçesi ile faaliyeti durdurulmuştur. Ancak bu tesislerin her birine, bugüne kadar çevre mevzuatına uyum sağlamış olmamalarına rağmen, çevre izin sürecinin ilk adımı olan, somut çevresel yatırımların yapılmasını zorunlu kılmayan ve sınırlı bir süre için verilen Geçici Faaliyet Belgesi (GBF) verilmiş ve çalışmalarına bu şekilde devam etmişlerdir.

- EÜAŞ 18 Mart Çan termik santralinin çevre izninin süresi 18 Mart 2021’de bitmiştir. Tesis çevre izni olmadan çalışmaktadır. Çevre mevzuatı kapsamında herhangi bir ceza uygulanmamıştır.

- GFB ile faaliyetine devam eden Afşin Elbistan B, Çayırhan ve Orhaneli Termik Santrallerinin baca gazı emisyon sınırlarına uygun çalışmadığı, havayı kirlettikleri, toksik atık depoladıkları ve vahşi atık sahalarını rehabilite etmedikleri için Çevre İzni almaya uygun görülmemeleri nedeniyle GFB’leri iptal edilmiştir. 1 yıl çevre mevzuatına aykırı çalışan bu tesislere en az 1 yıl daha çevre mevzuatına aykırı çalışma hakkı tanınmıştır.

- GFB ile faaliyetine devam etmesine 1 yıl daha izin verilen Afşin Elbistan A ve Kangal Termik santralleri GFB’lerini yenileyerek ek süre kazanmışlardır. Bu tesislerin de mevzuatın belirlediği baca gazı emisyon sınırlarına uygun çalışmadıkları, havayı kirlettikleri, toksik atık depoladıkları ve vahşi atık sahalarını rehabilite etmedikleri tespit edilmiştir.

- Çayırhan Termik Santrali üniteleri 2000 ve 2001 yıllarında işletme hakkı devri yoluyla özelleştirilmiştir. Çatalağzı ÇATES, Kangal, Kemerköy, Orhaneli, Seyitömer, Soma B, Yatağan, Yeniköy ve Tunçbilek Termik Santrali 2013-2015 yılları arasında varlık satışı yoluyla özelleştirilen termik santrallerdir. Afşin Elbistan A Termik Santrali ise 2018 yılı sonunda yine işletme hakkı devri yöntemiyle özelleştirilmiştir. Özelleştirmelerle birlikte el değiştiren bu tesislerde, devlet elindeyken yapılmayan çevresel yatırımların yapılması gerekmektedir.

Dünyanın en kirli, topluma ve doğaya en çok zararı veren enerji üretiminin başında gelen kömürlü termik santraller Türkiye’de elektrik üretiminin %40’ını sağlıyor.

Sermayedarlar ve devletin kurumları toplum ve çevre sağlığını hiçe sayarak daha fazla kâr elde etmek için hukuku da kendine uydurmaktadırlar. Özelleştirmeler, Geçici Faaliyet Belgeleri ile santrallerin kontrolsüz ve hukuksuz biçimde çalıştırılmasına devam edilmektedir. Sermaye için enerjinin daha ucuza mal edilmesi hedefiyle canlı yaşamı zehirlenmektedir. Çevreye uyumlu üretimi başarmanın yollarından biri geri kalmış teknolojiden vazgeçilerek temiz, yenilenebilir enerji üretimine geçmektir.