Seçime hazırlık sürecini başlatan AKP şefi Tayyip Erdoğan, çöküşte olan rejimine oy desteği sağlayabilmek için “büyük balonlar” şişirmeye başladı. Görünen o ki, giderek yoğunlaşan baskı ve zorbalığa “sahte vaatler” de eşlik etmeye devam edecek. Sosyal konut projesi, “Türkiye Yüzyılı” derken, AKP şefi 29 Ekim’de Anıtkabir’de elinde salladığı “yerli/milli” otomobil “TOGG balonu” ile sahneye çıktı.
TOGG yandaşlar, yarı yandaşlar, dalkavuklar ve beslemeler tarafından “coşkuyla” karşılandı. Saray beslemesi “gazetecilerin” hazırladıkları özel programlarla pazarlanan TOGG, sanki şimdiden Avrupa’yı kıskançlıktan çatlatmış bir “başarı hikayesi” şeklinde pazarlanıyor. Saray rejiminin batağa sapladığı Türkiye TOGG’a binip uçmaya başlamış gibi demagoji yaptılar/yapıyorlar. Oysa TOGG Üst Yöneticisi (CEO) Gürcan Karakaş, otomobilin Mart 2023’te trafiğe çıkmasının planlandığını açıkladı. Yani ortada bir otomobil yok ama seçim malzemesi olarak kullanılan İtalyan tasarımı “yüzde 100 yerli/milli” TOGG var.
***
“Yerli/milli” safsatasını iki de bir kullanan Tayyip Erdoğan ve “renkli” yardakçı takımı, bir kez daha riyakarlığın sınırlarını alt üst ediyorlar. Oysa “TOGG müjdesi” konusunda açıklamalar yapan CEO Gürcan Karakaş, otomobilin aksamları konusunda şu bilgileri “iftiharla” veriyor:
Motor: Alman
Batarya: Çin
Şasi: İngiliz
Tasarım: İtalyan.
Araç entegrasyonu: Alman…
Görüldüğü üzere saray rejiminin TOGG’u “yüzde 100 yerli/milli” bir otomobildir.
TOGG bu kadar yerli/milli olunca, tahmini fiyatı bir milyon olan bu otomobilden “ilk siparişi verme şerefi” de haliyle Tayyip Erdoğan’a düştü: “Alacağımız otomobilin rengini refikam Emine Hanımla istişare edeceğiz, sonra karar vereceğiz…Vatandaşlar Şubat’ta başlayacak ön satışla birlikte siparişlerini verebilecekler…” Vatandaşlar sipariş için sıraya girebilirler; ne de olsa TOGG’un fiyatı sadece bir milyoncuk…
***
“Yerli/milli” otomobil AKP şefinin hayallerinden biriydi. Çünkü kurmak istediği dinci-faşist rejimin bu tür imajlara ihtiyacı var. Kapitalistler bu işe girişmek istemeyince, saraya biat eden TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) yönetimine bu görevi verdi. Bu kapsamda az sayıda kapitalistin katılımıyla 2017 yılında Türkiye Otomobil Girişim Grubu (TOGG) şirketi kuruldu. Elektrikli otomobili bu şirketin üreteceği söyleniyor. Ancak neredeyse her şeyi devletten, yani halkın sırtından toplanan vergilerden karşılanacak.
2 Kasım’da konuyla ilgili yazdığı makalede (*) Mustafa Sönmez şu bilgileri veriyor: “…Yatırıma, Erdoğan’ın talimatıyla Bursa Gemlik’te büyük bir eski askeri alan tahsis edilirken sağlanan teşvikler bununla kalmadı. Gümrük Vergisi muafiyeti, Katma Değer Vergisi istisnası, yüzde 100 vergi indirimi, azami tutar sınırı olmaksızın 10 yıllık sigorta primi işveren hissesi desteği, 10 yıllık Gelir Vergisi stopajı desteği, azami 360 milyon liralık nitelikli personel desteği, faiz ve kâr payı desteği de teşvik paketinde yer aldı. Hükümet ayrıca 2035 yılına kadar kamu için toplamda 30 bin araçlık alım garantisi verdi.”
***
Her şey yolunda giderse TOGG Mart 2023’te trafiğe çıkacak. Ancak bu noktada bazı sorular akla geliyor: AKP şefinin seçim propagandası olarak pazarladığı bu otomobili hangi “vatandaşlar” alacak? Böyle bir otomobil kimler için ve neye göre “müjde” anlamına geliyor? Bir milyonluk otomobil, ezici çoğunluğu asgari ücret veya biraz altında ya da üstünde bir ücretle çalışan işçi sınıfını için ne anlam taşıyor?
İşçilerin, emekçilerin ezici çoğunluğunu sefalete mahkum eden, onları sağlıklı beslenme hakkında bile yoksun bırakan rejimin milyonluk bir otomobili pazarlaması kaba küstahlığın da ötesinde, tam bir ahlaksızlıktır. Zira 5500 lira ücret alan bir işçinin, tahmin edilen fiyatla (ki enflasyon yükseldiği için bu fiyat daha da artacaktır) TOGG alabilmesi için yemeden, içmeden, giyinmeden, yıkanmadan 20 yıl kadar çalışması gerekiyor.
Hal böyleyken bir milyonluk bir otomobili “vatandaşa müjde” gibi sunmak kaba bir sahtekarlıktır. Gerici-faşist rejim muhtemeldir ki, seçimlere doğru buna benzer başka “büyük sahtekarlık projeleri” pazarlamaya devam edecektir. Ancak sahtekarların şişirdiği “seçim balonlarının” rejim tarafından sefalete mahkum edilen milyonlara sunacağı bir şey yoktur…
(*) mustafasönmez.net