İsrail’de kurulan Siyonist rejim gibi toprak gasp etmeyi, kan dökmeyi, cinayet işlemeyi, katliam yapmayı “bütün zamanların geçerli politikası” olarak belirleyen başka bir devlet yoktur. Emperyalistlerin eliyle Orta Doğu’nun kalbine bir hançer gibi saplanan bu rejim, 9 Mayıs’tan beri kuşatma altında tuttuğu Gazze Şeridi’ni bombalıyor. Dört gündür devam eden saldırılarda 6’sı çocuk, 3’ü kadın 30 kişi katledildi. Filistin Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre 32’si çocuk, 17’si kadın toplam 93 de kişi yaralandı.
Katliam emrini veren İsrail Başbakanı Bünyamin Netanyahu’ya ABD’nin yeşil ışık yaktığı bildirildi. Yolsuzluk, dolandırıcılık, usulsüzlük gibi suçlardan yargılanan Netanyahu, aylardan beri devam eden protestoların da hedefindedir. Onlarca kez katliam emri veren bu caninin son saldırıyı başlatmasının bir nedeni de içeride yaşadığı sıkışıklığı Filistinlileri katlederek aşma hesabıdır. Zira İsrail’de Netanyahu karşıtları da katliamlara doğrudan ya da dolayı destek veriyor. Bu ise, İsrail’deki muhalefetin en büyük zaafıdır. Çünkü mücadele dinamikleri güçlü olan Filistinlileri dışlıyor.
Apartmanları, tarım arazilerini, mahalleri havadan bombalayan Siyonist İsrail, uluslararası hukuk ve teamülleri ayaklar altına alıyor. Buna rağmen kimse bir şey demiyor. ABD-AB emperyalistlerinin özel koruması altında bulunan bu ırkçı rejim, her zamanki gibi tüm vahşetini dünyanın gözleri önünde sergiliyor. Arap devletlerinin çoğu saldırıyı izlemekle yetinirken Mısır hükümeti ise, Birleşmiş Milletleri de dahil ederek ateşkes sağlamak için çaba harcıyor.
Saldırılara roketlerle karşılık veriliyor
İsrail saldırısında çocuk ve kadınların yanı sıra İslami Cihad’ın askeri kanadı Kudüs Tugayları savaşçıları ile bazı komutlarının da öldürüldüğü bildirildi. İslami Cihad’ı hedef alan ırkçı rejim, direnişçi örgütlerin birlikte karşılık vermesini engelleme oyunu oynadı. Ancak bu kirli plan tutmadı. Zira Gazze’deki tüm direnişçi örgütlerin oluşturduğu “ortak hareket odası” İsrail saldırganlığına karşı ortak direniş kararı aldığını ilan etti.
Irkçı rejimin saldırganlığına karşı 800’ü aşkın roketle İsrail’i vuran direnişçi örgütlerin, sadece Gazze’ye yakın bölgeleri değil, İsrail’in iç taraflarında bulunan bazı hedefleri de vurduğu belirtildi. Ortak direniş liderliği, İsrail’in ahmakça saldırılarına devam etmesi durumunda Tel Aviv başta olmak üzere İsrail’in diğer kentlerindeki hedeflerin de vurulacağı konusunda uyardı. İsrail kaynakları, direnişçilerin attığı roketlerin %80’den fazlasının Demir Kubbe duvarını aştığı ve hedeflerine ulaştığını belirtiyor.
Saldırılarla ilgili açıklama yapan İslami Cihat’ın direniş kanadı “Kudüs Tugayları” sözcüsü Ebu Hamza, direnişçilerin ve komutların öldürülmesinin savaşma kararlılıklarını daha da bilediğini ifade etti. İsrail saldırılarının devam etmesi durumunda çatışmayı genişletmeye hazır olduklarını vurgulayan Ebu Hamza, direnişin zafer kazanılıncaya devam edeceğini belirtti.
Bu yeni saldırı ile ırkçı-Siyonist rejim bir kez daha vahşi yüzünü göstermiştir. ABD’nin Netanyahu’ya kapsamlı bir savaş için izin vermediği, yaptığı katliamla yetinmesini istediği öne sürülüyor. Bu ise, Mısır’ın arabuluculuk çabalarının sonuç verebileceğine ve ateşkes ilan edilebileceğine işaret ediyor. Elbette bu gerçek bir ateşkes olmayacak. Zira İsrail rejimi ilk fırsatta yine kan dökecek yine katliam yapacaktır. Siyonist rejim ayakta kaldığı, ABD emperyalizmi koruma sağladığı sürece bu saldırıların tekrarlanması kaçınılmazdır. Bu iğrenç rejimin tüm tarihi döne döne bunu kanıtlamıştır. Öte yandan Filistin direnişinin bu rejim yıkılana kadar devam etmesi de kaçınılmazdır…