7 Ekim’den beri Siyonist İsrail rejiminin Gazze’de yaptığı soykırımı finanse eden ABD emperyalizmi, Gazze’nin yakılıp yıkılmasında kullanılan bombaları, füzeleri, zehirli gazları ve diğer askeri mühimmatları da tedarik ediyor. İlk 70 günde iki atom bombasına eş değerde patlayıcı kullanan İsrail savaş makinesinin savaşı sürdürmesine odaklanan Joe Biden yönetimi, Ukrayna’yı ikinci plana atmak zorunda kaldı. Belli ki aynı anda iki savaşı finanse edip silah ve mühimmat sağlamakta güçlük çekiyor savaş kundakçıları.
Iraklı direnişçilerin Suriye ve Irak’taki ABD üslerine yaptıkları saldırılarla uğraşmak zorunda kalan Biden yönetimi, Kızıldeniz’i İsrail gemilerine kapatan Yemen’e de saldırdı. Ansarullah hareketi liderliğindeki Sana hükümeti ise emperyalist haydutlara meydan okuyarak, Filistin halkıyla dayanışmaya devam edeceğini birkez daha ilan etti. Bu ise emperyalist haydut takımını çözülmesi kolay olmayan bir düğümle karşı karşıya bırakıyor.
***
Ortadoğu’yu kana bulamak için kaynaklarını “cömertçe” kullanan ABD, Ukrayna savaşının soğumasını da engellemek istiyor. Bunun için savaşın finansmanını AB’deki suç ortaklarının üzerine yıkmak istedi. Ancak AB şefleri Ukrayna savaşına benzin dökmek için kaynak aktarsa da tüm yükü sırtlanmak istemediklerini de hissettirdiler. Savaşın finansmanı için çare arayan Biden yönetimi, göründüğü kadarıyla gangsterlik dışında bir çözüm bulamamış.
Washington’daki gangster takımı, Ukrayna savaşı bahanesiyle Rusya’nın dondurulan kaynaklarına el koymak için harekete geçti. Biden yönetimi 280 milyar dolardan söz ederken, Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinin yarısına -yaklaşık 300 milyar dolar- erişmesinin engellendiğini açıkladı.
ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu, Biden yönetiminin dondurduğu Rus varlıklarına el koyma tasarısını onayladı. 280/300 milyar dolara göz diken gangster takımının iddiasına göre söz konusu para “Ukrayna’nın yeniden inşa çalışmalarına” aktarılacak.
Bu iddia kaba bir riyakarlığı yansıttığı kadar, Ukrayna halklarıyla da alay etmek anlamına geliyor. Zira Biden yönetiminin derdi savaşa daha çok benzin dökmek, yani daha çok yıkım ve ölüm yaratmaktır. Dolayısıyla Rusya’nın kaynaklarına el koymak isteyen gangster takımı, bu parayı Ukrayna’nın yeniden inşası için değil daha çok yıkımı için kullanmayı hedefliyor.
***
Bu girişim, emperyalist/kapitalist sistemin kurallarına göre bile gangsterliğin uç örneklerinden birine tekabül ediyor. Halen emperyalist sistemin önde gelen gücü olan ABD’nin sadece ezilen halklara karşı değil, diğer bir emperyalist güce karşı da orman kanunlarını geçerli kılması anlamına geliyor. Nitekim Rusya, varlıklarına el koyulması durumunda buna misilleme yapacağını ilan etti. Bu da aleni bir şekilde gangsterlik kurallarıyla hareket etmenin hegemonya savaşını şiddetlendireceğine işaret ediyor.
ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu kararı Rusya’nın varlıklarına el koymak için yeterli değil. Ancak atılan bu adım, Washington’daki gangster takımının bu paraya göz diktiğinin açık bir kanıtıdır. Elbette bu girişim, ABD’nin Ukrayna’nın yakılıp yıkılması konusundaki fütursuzluğunu da gösteriyor. Zira bu, efendisi kalmaya çalıştığı emperyalist sisteminin kurallarını ayaklar altına almak pahasına da olsa, Ukrayna’daki savaşa benzin dökme politikasında ısrarlı olduğuna işarete ediyor.
Washington’daki savaş kundakçılarının bu kararı hayata geçirme konusunda ısrarlı olmaları durumunda, AB şeflerinin de büyük soyguna ortak olmaları gerekecek. Zira Rusya’nın varlıklarının çoğu ABD değil AB ülkelerinde bulunuyor. AB şeflerinin çoğunun böyle bir adımın atılmasından memnun olmaları için bir neden yok. Çünkü bu, Rusya ile husumete yeni bir boyut katacaktır. Yine de ABD’nin dayatması durumunda buna karşı çıkmaları pek mümkün görünmüyor.
Rusya’nın varlıklarına el koyma girişimi hem ABD’nin hem suç ortaklarının kaba riyakarlık ve çifte standartlarını da gözler önüne seriyor. Güya Ukrayna’yı inşa etmek için Rusya’nın varlıklarına el koymak için harekete geçenler, Gazze’nin yaklaşık %90’ını yıkan Siyonist rejimi finanse ediyorlar. Gazze’nin inşası için İsrail varlıklarına el koymak bir yana, kendi varlıklarını soykırım ve yıkımın devam etmesi için siyonist rejimin hizmetine sunuyorlar. Bu çifte standart, riyakarlıkta sınır tanımayan ABD ile suç ortaklarının iğrenç suratlarına tutulan bir aynadır aynı zamanda.