UCM’nin Netanyahu kararı üzerine

UCM kararına rağmen İsrail Gazze ve Lübnan’da yeni savaş suçları işlemeye devam ediyor. Bu barbarlığı ancak halkların direnişi ve enternasyonal dayanışma durdurabilir.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Dünya
  • |
  • 26 Kasım 2024
  • 14:33

7 Ekim 2023’ten beri Gazze’de soykırım savaşını sürdüren dinci-faşist İsrail hükümetinin başı Binyamin Netanyahu, %70’ten fazlası çocuk ve kadınlardan oluşan 44 bine yakın Filistinlinin katledilmesinin bir numaralı failidir. Bu sayıya halen enkazlar altında bulunanlar dahil değil. Kimi tahminlere göre Gazze’de hayatını kaybedenlerin toplamı 70 binden fazladır. Öldürülenlerin sayısı halen günden güne artmaktadır. Zira Tel Aviv’deki soykırımcı çete, ABD ve Batılı emperyalistlerin tedarik ettiği bombaları Gazzelilerin üstüne yağdırmaya devam ediyor. 

Dünyanın gözleri önünde cereyan eden bu barbarlık, ABD ile Batılı emperyalistlerin tam desteği ile sürdürülüyor. ABD emperyalizminin özel koruması altında olan İsrail, ölçüsüz bir küstahlıkla Birleşmiş Milletler kararlarını, tüm yasa, kural, anlaşma ve sözleşmeleri ayaklar altına alıyor. Hal böyleyken pişkince açıklamalar yaparak güya dünyaya ahlak dersi vermeye de kalkışıyordu. Soykırıma karşı çıkan, eleştiren herkesi anti-semit olmakla suçlayan Tel Aviv’deki savaş çetesi, bu söylemle kendisine bir zırh öreceğini varsayıyordu. Oysa insanlığa karşı işlediği savaş suçları dünyanın gözleri önündeydi. Nitekim anti-semit sopasıyla yapılan tehditleri ellerinin tersiyle bir kenara iten kitleler dünyanın dört bir yanında sokaklara çıkarak İsrail’in Gazze ve Lübnan’da yaptığı soykırımı protesto ettiler. 

Güney Afrika Cumhuriyeti’nin soykırım suçu işlemesinden dolayı ırkçı-Siyonist rejim hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde dava açması olaya farklı bir boyut kattı. Nitekim bu gelişme en az İsrail kadar ABD ile Batılı emperyalistleri de rahatsız etti. Alman emperyalizmi İsrail lehine davaya dahil oldu. Zira kendileri de soykırım suçuna ortaklar. Bundan dolayı Netanyahu ve çetesinin aleyhine karar çıkmasını engellemek için harekete geçen emperyalist/Siyonist gangsterler UCM savcısını kuşatıp tehdit ettiler. Mahkemeye yaptırım uygulamaktan söz etmeye başladılar. Demokrasi, özgürlükler, insan hakları gibi alanlarda güya dünyaya ders veren emperyalist gangsterler iğrenç birer soykırımcıdan başka bir şey olmadıklarını bir kez daha gösterdiler.

Ancak tüm çabalar, tehditler, şantajlar istenen sonucu yaramadı. UCM sonunda Gazze’de savaş suçu işledikleri için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı. Karar Tel Aviv’deki savaş çetesinin “dokunulmazlık zırhını” deldi. AB emperyalistleri rahatsız olsalar da karar uyacaklarını açıklamak zorunda kaldılar. Histerik tepki gösteren ABD emperyalizmi ise tehdit dozunu yükseltti. Zira bu karar hem soykırımcıyı hem onu destekleyenleri kapsıyor. Yani özelde Joe Biden yönetimi genelde ABD emperyalizmi de UCM kararıyla mahkum edilmiş oldu. Tehditlere rağmen savaş suçlusu Siyonist şefler hakkında tutuklama kararı alan UCM hem gidici olan savaş suçlusu Biden yönetimi tarafından hem ocak ayında işbaşına gelecek olan faşist Trump ve oluşturmakta olduğu kabine tarafından hedefe çakıldı. Emperyalist/Siyonist gangster takımı UCM’yi ortadan kaldırmak için planlar yapıyor. Onlar hem soykırım yapmak hem dokunulmaz olmak istiyorlar. UCM’nin kararına uymasalar da savaş suçlusu oldukları hukuksal olarak da tescil edilmiş oldu. 

Başında Netanyahu’nun bulunduğu Tel Aviv’deki soykırımcı çete elbette kararı tanımayacak. Ancak bu, ırkçı-Siyonistlerin ahlaki, hukuki ve siyasi bir şamar yedikleri gerçeğini değiştirmiyor. Savaş suçlusu oldukları sadece Filistin halkıyla dayanışma içinde olanlar tarafından değil, Uluslararası Ceza Mahkemesi kararlarıyla da tescil edilmiş ve dünyaya ilan edilmiş oldu. Mahkum edilen Netanyahu-Galant ikilisi artık eskisi gibi rahat hareket edemeyecekler. 

UCM kararına rağmen İsrail Gazze ve Lübnan’da yeni savaş suçları işlemeye devam ediyor. Bu barbarlığı ancak halkların direnişi ve enternasyonal dayanışma durdurabilir. Bu bağlamda emperyalist/Siyonist barbarlığa karşı durmak, direnen Filistin ve Lübnan halklarıyla dayanışmayı yükseltmek günün önemli sorumluluklarından biridir. Bu mücadelede emperyalist/Siyonist güçlerin barbarlığını protesto ederken, UCM kararıyla savaş suçlusu olduklarını da döne döne hatırlatmak gerekiyor.