Ukrayna Savaşı’nı körüklemeye devam eden Amerikan yönetiminin, aynı zamanda savaştan çıkış arayışı içinde olduğu görülüyor. Son günlerde yansıyan haberlere göre, daha önce yönetimde aktif rol almış ve görevde olan ABD'li yetkililer, Rusya ile görüşmeler yapmış. Ukrayna Savaşı’nın nasıl sonuçlandırılabileceği konusunun görüşmelerin temel gündemlerden biri olduğu belirtiliyor.
Basına yansıyan haberlere göre, ABD’li yetkililer Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Ukrayna Savaşı’nı sona erdirecek müzakereleri başlatma arayışı kapsamında gizli buluşma gerçekleştirdi. Görüşmelerin en önemli yanı ise Biden yönetiminin bilgisi dahilinde gerçekleştirilmesidir. Görüşmelere izin veren Biden yönetimi, olay basına yansıyınca yalanlama yoluna gitti.
Görüşmeleri açıklayan kaynakların verdiği bilgi, bir grup eski üst düzey ABD’li yetkilinin perde arkasında önde gelen bir Rus yetkiliyle görüştüğü ve büyük ihtimalle Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ile müzakereler yürüttüğü yönündeydi. Yapılan açıklamaların ne kadarının doğru olduğu tam bilinmemekle birlikte çelişkili açıklamalar, Biden yönetiminin Ukrayna Savaşı konusunda bir çıkmazda olduğuna işaret ediyor. Biden yönetimi, Ukraynalı yetkililer olmadan hiçbir şekilde görüşme yapılmayacağını vaat etmişti. Göründüğü kadarıyla görüşmelerin ifşasından hemen sonra inkar yoluna gitmelerinin bir nedeni de budur.
Konuyla ilgili haberlere göre görüşmeler, Nisan ayında Lavrov’un BM Güvenlik Konseyi toplantısı için New York'a gittiği sırada gerçekleşti. Lavrov’un eski bir diplomat ve Dış İlişkiler Konseyi Başkanı olan Richard Haass ile yaptığı görüşme birkaç saat sürdü. Görüşmede ayrıca Avrupa uzmanı Charles Kupchan ve Rusya uzmanı Thomas Graham'ın da yer aldı. Her ikisi de eski Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığı yetkilisi olan Kupchan-Graham ikilisi, şimdi ise Dış İlişkiler Konseyi üyesidir. Rus tarafından ise Lavrov’un yanı sıra bilim insanları, büyük düşünce kuruluşları ve araştırma enstitülerinin yöneticileri yer aldı. Basında yer alan iddialara rağmen görüşmeye katılan eski ABD’li yetkililer bu konuda herhangi bir açıklama yapmaktan kaçınıyorlar. Lavrov dışında görüşmelere kimlerin katıldığı ise güvenlik gerekçesi öne sürülerek açıklanmıyor.
Gizli görüşmelerde Rusya'nın işgal ettiği toprakların kaderi, her iki taraf için kabul edilebilir diplomatik çözüm arayışı gibi Ukrayna Savaşı’nın “en hassas konularından” bazılarının tartışıldığı belirtiliyor. Ayrıca tarafların Rusya ile iletişim kanallarının açık tutulması, karşılıklı tavizlerin ne olacağı, diplomasinin hangi şartlarda kullanılacağını belirlemek konularında da görüş alışverişinde bulundukları ifade ediliyor.
***
Gizli görüşmelere dair haberler tartışılırken, Biden yönetimi Ukrayna'ya parça tesirli misket bombaları sağlama kararını onayladığını ilan etti. ABD Savunma Bakanlığı yetkilileri Washington'da yaptıkları açıklamada misket bombalarının Ukrayna için yeni bir silah paketinin parçası olacağını duyurdu. Joe Biden'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, “zor ama gerekli bir karar” aldıklarını söyledi. Zira kullanıldıklarında %80 oranında sivillerin ölümüne neden olan misket bombaları uluslararası alanda yasaklanmış durumda.
Kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerde savaştan çıkış yolları ararken yeni silah sevkiyatı kararı alan Biden yönetimi, Wagner ‘isyanı’ ile Rusya’nın bir iç savaşa gireceğini var sayarak zafer naraları atmıştı. Ancak kısa süren bu beklenti hüsranla sonuçlandı. Emperyalistler paylaşım savaşına kurban ettikleri Ukrayna ise, elbette Biden yönetimimin umurunda değil. Savaştan çıkış arayışı Ukrayna’yı veya bu ülkenin halklarını düşünmeleriyle ilgili değil. Savaştan kaynaklı sorunların ağırlığı ve ABD’de savaşın bitirilmesini savunanların yarattıkları basınç Biden yönetimini sıkıştırıyor. Anketlerde Trump’ın çok gerisine düşmesi bir başka faktör olabilir. Bu sorunlarla karşı karşıya olmasına rağmen misket bombalarını savaş denklemine dahil eden Biden yönetiminin gel-gitler içinde olduğu görülüyor.