Sergey Lavrov’dan Ankara’ya “rutin” ziyaret…

Genel hatlarıyla bakıldığında Lavrov’un Türkiye ziyaretinin “rutin” bir olay olduğu söylenebilir. Planlanmış, önden hazırlığı yapılmış bir ziyaretten çok, AKP şefinin Putin’den ricacı olmasıyla gündeme gelmiş bir ‘rutin’ iş izlenimi veriyor. Bundan dolayı Lavrov’un ziyareti, “Putin’in yerine getireceği ‘Saray’ın son ricası’ olabilir mi” sorusunu akıllara getiriyor…

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 08 Nisan 2023
  • 08:00

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye’ye iki gün süren bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret esnasında Saray’ın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmeler yaptı. AKP şefi Tayyip Erdoğan’ın sarayına da giden Lavrov, orada Çavuşoğlu ile bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda görüşme konusu edilen gündemlere dair bazı açıklamalar yapıldı.

Basın toplantısında ifade edilenlere bakılırsa ikili görüşmelerde tahıl koridoru anlaşması, Ukrayna Savaşı, Akkuyu Nükleer Enerji Santralı, Suriye ile Türkiye ilişkilerinin normalleşmesi gibi konular ele alınmış.

Tahıl koridoru anlaşmasının iki ay uzatıldığı ancak Rusya’nın anlaşmanın gerekli olup olmadığını inceleceği belirtildi. Rus gemilerinin uluslararası kara sularda hareket etmesinin kısıtlandığına dikkat çeken Lavrov, tahıl koridorundan geçen Ukrayna buğdayının batılı ülkelere taşındığı, sadece %3’ünün ihtiyacı olan ülkelere gittiğini söyledi. Bundan dolayı anlaşmanın gerekli olup olmadığının değerlendirileceğini belirtti.

Taraflar, aralarındaki ilişkilerin yolunda olduğunu, farklı konulara dair görüş alışverişinde bulunduklarını ifade ettiler. Görüşülen konulardaki iş birliğinin devam edeceğini söylediler.

Lavrov’un seçimlere az bir süre kala Ankara’ya gelmesi, Türkiye’de “olağan” yönetim varmış gibi davranması, kuşkusuz Saray rejimi ile AKP şefini memnun etmiştir. Bazı spekülasyonlara göre Putin yönetimi AKP-MHP rejiminin devam etmesini, Tayyip Erdoğan’ın seçimi kazanmasını istiyor. Bu yönde yaygın bir kanı olsa da Putin yönetimi seçimlere dair bir şey söylemiyor.

Basın toplantısında “Rusya seçimde kimi destekliyor” sorusuna verilen yanıt da bu yöndeydi. Lavrov, şunları söyledi: “Beni kimseyle karıştırmadınız değil mi? Bu soruları ABD'nin toplantılarında sorabilirsiniz. Biz, başka ülkelerin içişlerine karışmayız.”

Suriye-Türkiye-Rusya-İran dışişleri bakanları toplantısı ve Türkiye'nin Suriye ile ilişkileri geliştirmesi hakkındaki soruyu ise Lavrov, “toplantı için hazırlıklar sürüyor, tarih konusunu da görüşüyoruz” yanıtını verdi.

Saray’ın bakanı Çavuşoğlu da Rusya'nın başkenti Moskova'da 3-4 Nisan’da Türkiye, Rusya, Suriye, İran arasında dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde gerçekleştirilen 4'lü toplantılara değindi.

“Bu sürecin aynı şekilde şeffaf ve açık şekilde devam etmesi gerektiğine inanıyoruz. Bir toplantıda, iki toplantıda tüm meselelerin halledilmeyeceğini biliyoruz, gerçekçiyiz ama diyaloğun devam etmesi gerekiyor ve istişarelerin aynı şekilde yoğunlaştırılarak devam etmesinde fayda var” ifadelerini kullanan Çavuşoğlu, işgalci konumda bulunan TSK’nin Suriye topraklarından çekilip çekilmeyeceği konusunda bir şey söylemedi. Yanı sıra cihatçı terör örgütlerine verdikleri desteğin ne zamana kadar süreceğine değinmedi. Oysa Suriye yönetimi bu iki talebini sık sık dile getiriyor.

Putin yönetimi taraflar arasında anlaşma sağlanması için çaba sarf ediyor. Zira her iki ülke ile ilişkiler Rusya için önem taşıyor. Buna rağmen Saray rejiminin seçimlerde hezimete uğrama ihtimalinin yüksek olduğunu Putin yönetimi de biliyor. Olaya iki komşu devlet arasındaki sorunların giderilmesi açısında baktıkları söylenebilir. Dolayısıyla Rusya, seçim sonuçlarından bağımsız olarak iki ülkenin anlaşması için çaba harcıyor. Elbette TSK’nin işgal ettiği Suriye topraklarından çekilmeden iki ülke arasında ciddi bir anlaşmanın olmayacağını tüm taraflar biliyor. Nitekim anlaşmanın önündeki esas engel, Saray rejiminin Suriye’nin iki temel talebini karşılamak için halen somut adımlar atmaktan kaçınmasıdır. 

Genel hatlarıyla bakıldığında Lavrov’un Türkiye ziyaretinin ‘rutin’ bir olay olduğu söylenebilir. Planlanmış, önden hazırlığı yapılmış bir ziyaretten çok, AKP şefinin Putin’den ricacı olmasıyla gündeme gelmiş bir ‘rutin’ iş izlenimi veriyor. Bundan dolayı Lavrov’un ziyareti, “Putin’in yerine getireceği ‘Saray’ın son ricası’ olabilir mi” sorusunu akıllara getiriyor…