Faşizm bir daha asla!
Almanya’nın Dortmund kenti geçtiğimiz hafta sonu bir kez daha militan anti-faşist gösterilere sahne oldu. 14 Nisan’da işçi ve emekçiler, gençler ve Dortmund halkı, kendilerine “Sağcılar” (“die Rechte”) adını veren ırkçı faşist partiyi sokaklara çıkarak protesto ettiler, Dortmund’da faşistlere geçit vermeyeceklerini haykırdılar.
Irkçı faşist partilerden ve holiganlardan ayrılanlar tarafından oluşturulan “Sağcılar” Partisi aylar öncesi “Avrupa uyan!” sloganı altında düzenleyecekleri yürüyüşe çağrı yapmıştı. Yürüyüşe ancak 600 kişi toplayabildiler.
Irkçı-faşistler binlerce polisin “yüksek güvenlik önlemleri” altında yürüyebildi. Polis sabahın erken saatlerinden itibaren tüm kenti sardı, yolları polis araçları ve bariyerler ile kapattı, helikopterlerle tüm kenti kontrol etmeye çalıştı. Kentte adeta olağanüstü hal uygulaması yaşandı.
Polisin tüm sindirme, provokasyon yapma çabalarına ve terörüne rağmen 4 bin kişi sokaklara çıktı, kentin birçok alanında protesto gösterileri düzenledi, polisle çatıştı. “Sağa karşı Çevre“ (AK gegen Rechts) grubu 800 kişinin katıldığı bir yürüyüş düzenledi. BlokaDo grubunun çağrısı üzerine Nazilerin toplanacağı alana yakın bir yerde blokaj eylemleri ve protesto mitingi düzenlemek isteyen 2.000 kişilik kitle polis barikatlarını aşmak için polisle çatıştı. Daha sonra kent merkezinde bir yürüyüş düzenledi.
Faşistlerin geçtiği rota ve toplanacağı alanın çevresinde oturan halk, pencerelerine ırkçılığa karşı “Dortmund renkli kalacak!”, “Irkçılığa karşı ayağa kalk!” gibi şiarların yer aldığı pankartlar astılar. Irkçıların seslerini bastırmak için tencere tava çaldılar, evlerinden yüksek tonda müzik açtılar.
Tiyatro binasına “Dortmund Nazilere Karşı! Toleranslı ve dünyaya açık!” pankartları asılırken, stadyumda “Borussia nesilleri, erkek ve kadınları, tüm ulusları birleştiriyor!” pankartı açıldı. Kentin ünlü tarihi metro kulesinin (U-Turm) en tepesinde bulunan dijital ekranda, ırkçılığa karşı yapılan tüm gösterilerde olduğu gibi bu kez de tüm gün boyunca “Ben Kule, o zamanlarda da Nazileri sevimli bulmuyordum!” yazısı geçti.
Dortmund halkı faşistlere geçit vermeyeceğini 14 Nisan’da bir kez daha gösterdi.
***
Irkçı-faşistlerin yürüyüş için Dortmund’u seçmeleri tesadüf değildi. Kent, faşist örgütlerin Almanya çapında en güçlü oldukları yerlerin başında geliyor. Ama bu yürüyüşte farklı olan bir şey vardı. O da yürüyüşe katılımın Avrupa çapında olmasıydı. Son yıllarda ırkçı faşist örgütlerin Avrupa çapında bir örgütlülük ağı oluşturmayı ne kadar önemsedikleri biliniyor. Dortmund’daki faşist örgüt burada ana rolü oynuyor.
Basına yansıyan haberlere göre 2017’nin Kasım ayının başında Dortmund’un bitişiğindeki Schwerte’deki sanayi bölgesinde 150 faşist bir araya gelerek gizli bir toplantı yapıyor. Karanlık bir nitelik taşıyan bu toplantı son derece gizli tutuluyor. Hatta öyle ki faşist örgütlenmeler içinde cirit atan polisin bile bu toplantıdan neo-Nazilerin internet üzerinden toplantıya ait bazı resimleri yayınlaması üzerine haberi oluyor. Polis şefi kendisine yöneltilen sorularda bunu kabul etmek zorunda kaldı. Bu resimlerde Almanya’nın yanında Bulgaristan, Macaristan, Fransa ve Rusya’nın faşist şeflerinin resimleri de yer alıyor. Bu toplantıdan kamuoyuna yansıyan önemli bir nokta ise ırkçı faşist partilerin Avrupa çapında “Avrupa uyan!” sloganı altında bir kampanya başlatma kararı almalarıdır. Farklı ulusların ırkçı-faşistlerini birleştiren bu kampanya ile “ari ırkının korunması, yani beyaz olanlarla ortaklaşma ve çok kültürlülüğe karşı mücadele” hedefleniyor.
Bu kampanyanın Schwerte’de startının verilmesinden bu yana Dortmund’da ırkçı faşistler hemen her hafta gösteri düzenliyorlar. Bu gösterilerde umutsuz ve gelecek kaygısı duyan kitleler arasında “Avrupa’nın İslamlaşması” üzerine korkular yayıyorlar.
Faşist örgütlerin kullandıkları en önemli terim “beyaz Avrupa.” “Beyaz Avrupa” için kendi aralarında kurulmaya çalışılan ağ için Dortmund’daki ırkçı-faşistler sürükleyici ve öncü bir rol oynuyor.
Örneğin Dortmundlu neo-Nazi çete, “karanlık ile mücadele” adı altında neo-Nazi çete ve holiganların bir araya geldiği bir spor müsabakası düzenleyerek, Avrupa çapında faşistlerin bir araya gelmesini sağlamıştı.
Yine Şubat ayında Dortmund’dan bir delegasyon Sofya’da doğu Avrupalı faşistlerle günlerce süren bir toplantıya katıldılar ve ardından faşistlerin düzenlediği 2000 kişilik bir yürüyüşe katıldılar.
Faşist çetelerin yurtdışında askeri eğitim aldıkları da biliniyor. Nitekim Alman istihbaratı söz konusu çetelerin 1 Ocak 2016 ve 8 Kasım 2017 tarihleri arasında Almanya içinde ve dışında 14 kez böylesi eğitime katıldıklarını açıklamak zorunda kaldı. Bu askeri eğitime katılanlar arasında Dortmund’dan bir faşist şefin de yer aldığı tahmin ediliyor.
Irkçı ve faşist hareketin uluslararası bir ağ kurmaları, onların mücadele güçlerini ve koşullarını kolaylaştıran bir zemin oluşturmakla kalmayacak, aynı zamanda onlara birçok şeyin gizlilik koşullarında yapılmasına olanak sağlayacaktır.
Bu yüzden faşist örgütler uluslararası dayanışma ile artık korkmadan sahnenin önüne çıkıyorlar. Bu durumun arkasında sermaye sınıfı, silah ve petrol tekelleri bulunmakta. Dönem siyasal gericilik dönemidir. Sermaye sınıfı onları yeniden hazırlıyor ve günü gelince onları sahnenin en önüne çıkacaklarını işliyor.
Yani tehlike ciddidir, büyüktür. Faşizmin kanlı dişleri daha sık görülmeye başladı.
Dortmund’daki ırkçı-faşist yürüyüşün gösterdiği gerçek budur.
Faşizme geçit vermeyelim!
Kızıl Bayrak / Almanya