ABD emperyalizmi ve onun savaş aygıtı NATO’nun Ukrayna krizi üzerinden yoğunlaştırdığı kışkırtmalar, Rusya’yı Ukrayna’ya müdahale etmek zorunda bırakmıştı. Benzeri kışkırtmalar provokasyonlar eşliğinde Çin’e karşı da sürdürülmektedir. Avrupa üzerinden Rusya’ya ve Uzak Asya üzerinden Çin’e karşı izlenen politikaların gerisinde ise ABD emperyalizminin rakiplerini etkisizleştirmek stratejisi yatmaktadır. Bu stratejinin sonuçlarından biri, altı ayını geride bırakan Ukrayna savaşıdır. Savaşın başladığı günden itibaren ABD öncülüğündeki batılı emperyalist güçler, Ukrayna savaşını tırmandırmak ve uzatmak için çırpınıyorlar. Çünkü Ukrayna üzerinden Rusya ile savaşan kendileridir. Bunun için de Ukrayna’yı silaha ve paraya boğuyorlar.
ABD, batılı emperyalistlerin bütünlüklü ve tam desteğini arkasına alarak bir yandan görülmemiş ambargolarla Rus ekonomisini çökertmek, öte taraftan da Ukrayna’ya ağır silahlar göndererek Rusya’yı bir batağa saplamayı hedeflemektedirler. Bu amaç çerçevesinde Ukrayna’ya yeni fonlar ayırıyor ve ağır silahlar gönderiyorlar.
ABD hükümeti Ukrayna’ya yaklaşık 3 milyar dolarlık ek yardım sözü verdi. Bu, Ukrayna’nın Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığının 31. yıldönümü olan 24 Ağustos günü ve Ukrayna savaşının başlamasından tam altı ay sonra ABD Başkanı Joe Biden tarafından doğrulandı. 24 Ağustos günü Washington’da Kiev’e yaklaşık üç milyar dolarlık desteği açıklayan Biden, şunları söyledi: “Bu, Ukrayna’nın uzun vadede kendini savunabilmesi için hava savunma sistemleri, topçu sistemleri ve mühimmat, insansız hava savunma sistemleri ve radarlar edinmesine izin verecek.”
Ukrayna da 24 Ağustos günü Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığının 31. yıldönümünü kutladı. Ukrayna’yı bu yıldönümünde kutlayan Biden, “Ukrayna’nın egemen ve bağımsız bir ulus olmaktan gurur duyduğunu” ve bunun “böyle kalacağını” söyledi. ABD’nin, Ukrayna halkını egemenliğini savunma mücadelesinde desteklemeye kararlı olduğunu yineledi. ABD’nin, uçaksavar ve diğer savunma sistemlerinin Ukrayna’ya teslimatı, Washington’un Ukrayna’da daha uzun bir savaş beklediğinin ve ayrıca “işgal” altındaki bölgelerin hızlı bir şekilde yeniden fethedilmesinin amaçlandığına bir gösterge olarak kabul edildi.
Özellikle de son aylarda, ABD’nin Ukrayna için büyük ölçekte ve hızlı bir şekilde çeşitli yardım paketleri başlattıkları belirtiliyor. Daha 19 Ağustos günü, ABD hükümeti Kiev’e yaklaşık 775 milyon ABD doları ek askeri yardım sağlayacağını duyurdu. ABD’nin Ukrayna’ya askeri desteği böylece Biden’ın görev süresinin başlangıcından bu yana toplam 10,6 milyar ABD dolarına yükseldi. Şimdiye kadar, Amerikan desteğinin odak noktası, öncelikle Ukrayna’daki savaş cephesine mümkün olan en kısa sürede silah ve mühimmatın ulaştırılmasını sağlamak oldu. ABD tarafında yapılan önceki silah teslimatları, obüsler ve çoklu roketatarlar gibi çok sayıda ağır silahı içeriyordu. Yeni taahhütle Biden, şimdi Ukrayna ordusunun uzun vadeli güçlendirilmesine odaklanıldığını vurguladı.
ABD, Ukrayna’daki savaşı uzatmak için büyük miktarda para döktü. Mayıs ayında ABD Kongresi bu amaç için yaklaşık 40 milyar dolarlık fonu onayladı. Toplam miktarın yaklaşık yarısı savunma sektörüne gitti. Diğer şeylerin yanı sıra, ABD, Ukrayna’ya gönderilen askeri teçhizat stoklarını yenilemek için milyarlarca dolar daha fazla bütçe ayırdı.
Almanya da savaş suçu işlemeye devam ediyor
Savaşı uzatmayı hedefleyen aynı kışkırtıcı politikayı Almanya da sürdürüyor. Silahların yanı sıra para aktarıyor. “Almanya, Ukrayna’nın desteğimize ihtiyacı olduğu sürece, Ukrayna’nın yanındadır” diyen Scholz, “Sınırlarımız, okullarımız ve iş piyasamız Rus teröründen kaçmak zorunda kalan herkese açık kalacak” dedi. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, 23 Ağustos günü Ukrayna’ya 500 milyon avroyu aşan ek Alman silah teslimatı yaptığını açıklamıştı. Diğer şeylerin yanı sıra, üç ek Iris-T hava savunma sistemi, bir düzine zırhlı kurtarma aracı ve toplama araçlarına monte edilmiş 20 roketatar teslim edilecek.
Federal Dışişleri Bakanı ve “Yeşilci” Annalena Baerbock ise, mevcut durumda Ukrayna savaşını sona erdirmek için Rus hükümetiyle olası görüşmeleri anlamsız buluyor. 24 Şubat’ta Rus saldırısı başladığında batı tarafının bu savaşı önlemek için “her şeyi yaptığı”nı ama Putin’i de, “bu barış görüşmelerini yok etmek için her şeyi yaptı”ğı yalanını söyleyen Baerbock, şu anda ‘‘Ukrayna’yı silah teslimatlarıyla desteklemeye” devam etmekten başka yapacak bir şey yok iddiasında bulundu.
Ukrayna’da uzun süreli bir çatışmayı üstlenen ve kudurgan bir savaş kışkırtıcısı olan Almanya da savaş suçu işlemeyi sürdürüyor.