Yemeksepeti İşçi Komitesi (YİK) kendilerine yöneltilen suçlamalara yazılı bir açıklama yaparak yanıt verdi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Yemeksepeti işçileri olarak mücadeleye atıldığımız günden bu yana birtakım ithamlarla mücadele etmek zorunda kaldık. Öncelikle haklarını ve ücretlerini beğenmeyen şımarık işçiler olarak lanse edilmek istendik.
Daha sonra Yemeksepeti yöneticileri tarafından komik bir şekilde Getir ve Trendyol ajanları olmakla suçlandık. Ancak bizi en çok yaralayan itham, aynı saflarda mücadele etmemiz gerektiğine inandıklarımızdan gelen oldu. Sarı sendikacılık ve örgüt kırıcılığıyla suçlanmaktayız.
Yemeksepeti İşçi Komitesi (YİK) 2020’nin Ekim ayında, birkaç şehirden kurye ile depo işçisinin oluşturdukları bir inisiyatif olarak başladı. Komitenin hedefi daima sendikalaşmayı sağlamak oldu. Bu amaç doğrultusunda yüzlerce işçinin sendikalaşmasına eşlik ettik.”
YİK kurulduğunda, Nakliyat-İş’in henüz Yemeksepeti’nde örgütlenme çalışmalarına başlamadığı belirtilen açıklamının devamında şunlar söylendi:
“Ancak komiteli işçiler olarak Nakliyat-İş’le örgütlenme stratejisi yönünde ayrılıklar yaşadık. Öncü işçi arkadaşlarımız sendikalaşma faaliyetini gizli tutmak isterken, Nakliyat-İş Yemeksepeti örgütlenmesi hakkında basın açıklamaları yayımlayıp tweetler atmaya başladı.
Biz sendikal örgütlenmeyi kulaktan kulağa büyütürken, böylece sendikalaşan işçi dostlarımızın ekmeklerini tehlikeye atmadan yol alırken, Nakliyat-İş gerçek bir faaliyet örmek yerine, sosyal medya kampanyalarıyla sonuç almayı umdu.
İkinci anlaşmazlık konusu işyeri komiteleriydi. Biz sendikalaşmanın işyeri komitelerine dayandırılması gerektiğini, her işyerinde oluşturulan komitelere dayalı bir işçi demokrasisinin sendikalaşmaya muhakkak eşlik etmesi gerektiğine inanıyoruz.
Bunu, bürokrasi tehlikesine karşı sendikanın asıl sahipleri olan işçileri güçlendirmek için öneriyoruz. İşçilerin iradesinin kapsamında olmayan metotlarla sendikalaşma faaliyetinin sürdürülmesinin yıkıcı etkileri olacağına inanıyoruz. Ve bu inançlarımız ne yazık ki doğrulandı.”
Örgütlenme çalışmalarının açıktan yapılmasının eleştirildiği açıklamada son olarak şunlar söylendi:
“Bunun üzerine işveren sendikal örgütlenmeyi engellemek için çeşitli adımlar attı. Öncelikle, hileli bir şekilde işkolumuz değiştirildi. Bir gecede taşımacılıktan ticaret-büro sektörüne geçirildik ve böylece yüzlerce sendika üyeliği boşa düşmüş oldu.”