15 Mart Pazartesi günü İzmir’de Alsancak garı önünde saat 18.00’de bir araya gelen emekçiler sürgünlere karşı eylem yaptı. Eylemde basın açıklamasını BTS şube başkanı Erdal Akyol okudu.
Akyol açıklamaya “Sürgünler; insanları yerlerinden, yurtlarından etmek, ‘T.C. Anayasası’na’ göre suç olduğu şekliyle ‘ayrımcılık yapmak’, kin ve nefret güderek kamu gücünü halkın üzerinde bir sopa gibi tutmak, baskı uygulamak, ‘benden olmayan düşmanımdır’ mantığıyla insanları cezalandırmaya çalışmak, bu şekilde insanlara ve değerlerine zarar vermek olan bir insanlık suçudur.” sözleriyle başladı.
Akyol açıklamanın devamında sürgünler konusunda şu bilgileri paylaştı:
“Demiryollarının özellikle İzmir bölgesinde, çalışanların sendikamızı tercih edip üye olmasını kaldıramayanlar, buna engel olmak, çalışanları korkutmak ve yıldırmak için ilkel ve insanlık dışı bir uygulama olan sürgün saldırısını devam ettiriyor. BTS İzmir Şube Başkanımız Erdal AKYOL Bandırma’ya, Ankara Şube Yürütme Kurulu üyemiz Ejder Koçak Erzincan’a, Basmane iş yeri temsilcimiz Serdar Ürün ise İran sınırına Van Kapıköy istasyonuna edilmiştir. İran’da istasyon olsa utanmasalar oraya gönderecekler. Yine Genel Merkez Kadın Sekreterimiz Begüm Özyönüm ise D sicilden dolayı Halkapınardan Biçerova’ya gönderilmiştir. Bu sürgünlerin haricinde Ankara-İzmir hızlı tren projesinde çalışan ve büyük çoğunluğu sendikamızın üye ve temsilcisi arkadaşlarımıza bizzat TCDD Genel Müdürü tarafından; “sürekli olarak müfettiş gönderme” başta olmak üzere, çeşitli yollarla mobing (baskı) uygulanmaktadır. Son olarak 18 aydır kendi isteğiyle İzmir 3.Bölge Modernizasyon Müdürlüğünde “geçici görevle” çalışmakta olan üyemiz Ersin Kandemir’in önce nakil talebi kasten reddedilmiş, akabinde görevlendirmesi apar topar iptal edilerek Yapım Dairesi 6. Grup Müdürlüğü’ne Manisa Salihli’ye geri gönderilmiştir”
Erdal Akyol sözlerine şöyle devam etti:
"Yine SES üyesi Günseli Uğur ve Arzu Sert, sendikalarının aldığı karar sonrası Covid-19 kapsamında bir sene içerisinde hayatını kaybeden sağlıkçıları anmak üzere bir dakikalık saygı duruşunda bulunduklarından dolayı açığa alındılar. Gerekçe ise soruşturmanın salahiyeti olarak gösterilmektedir. Ancak haklarında açılan bir soruşturma da yoktur. Sendikal faaliyeti bırakın, tüm sağlıkçılar için yapılan bir dakikalık anmayı dahi kaldıramayan zihniyetle karşı karşıyayız. Sağlıkçıların hakkını ödeyemeyiz diyenler onlara karşı yapılan saygı duruşuna dahi tahammül edememektir."
Basın açıklaması “Bizler bugüne kadar demiryollarının geliştirilmesi amacıyla, açıklamalar yapıp raporlar yayınladık, onlarca kişinin yaşamını yitirdiği, yüzlercesinin yaralandığı tren kazaları ‘bir daha yaşanmasın’ diyerek bu kazaların gerçek nedenlerini açığa çıkarmaya çalıştık. TCDD ve TCDD Taşımacılık A.Ş’nin özelleştirilmesine, Demiryolu Serbestleşme Kanununun genişletilmesine, TCDD Ana Statüsünün değiştirilmesine, Holdingleştirilerek kamu güvencemizin kaldırılmasına, kurum taşınmazlarının haraç mezat satılmasına, Yap-İşlet-Devret yöntemiyle yapılan işlere karşı çıkarak her türlü hukuksuzluğa karşı mücadele verdik mücadele etmeye devam edeceğiz. Sürgündeki arkadaşlarımız geri dönene kadar alanlarda olacağız.” denilerek sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / İzmir