SML Etiket’te direniş 42. gününde

Sendikasızlaştırmaya, taşeron çalışmaya, keyfi işten atmalara karşı direnen DEV TEKSTİL üyesi işçilerin direnişi 42. günü geride bıraktı.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 16 Mart 2021
  • 16:15

Sendikasızlaştırmaya, taşeron çalışmaya, keyfi işten atmalara karşı direnen DEV TEKSTİL üyesi SML Etiket işçileri 42. gününde fabrika önünde direnmeye devam ediyor. DEV TEKSTİL üyeleri ile birlikte direniş çadırını kuran direnişçiler dayanışmayı yükseltme çağrısı yaptı. Bunun yanı sıra Direnişçi işçilerden Seçil Arı gazetemiz Kızıl Bayrak’a “Bizleri korkutmaya sindirmeye çalışanlara karşı ne kadar güçlü olduğumuzu çadır kurarak direnerek göstermiş olduk” dedi.

Arı, konuşmasının devamında şunları ifade etti:

“AKP - MHP iktidarının ortaklaşa çıkarmış oldukları yasalarla biz işçi emekçilerin haklarını gasp ederek açlığa yoksulluğa iterek ve bunları müjde verir gibi haklarımızı elimizden alamaya çalışıyorlar. İşten çıkartma yasak diyorlar. Patronlar emeğine hakkına sahip çıkanları Kod 29'la işten atıyorlar.
Devletin patronlara sundukları yasalar bununla da kalmıyor. Ücretsiz izinin önünü açtılar. Esnek ve güvencesiz çalıştırma yaygınlaştırıldı.  Patronlar ses çıkartana hakkını arayanı ücretsiz izine çıkartıyorlar. Pandemi döneminde görmüş olduk ki devlet-patron el ele işçileri sömürmeye devam ediyorlar.”

“Kod 29'a karşı mücadeleyi büyütelim”

Arı, konuşmasının devamında 15 Mart tarihinde İSİG Meclisi'nin çağrısıyla yapılan toplantı üzerine şunları söyledi:

“İşçi sınıfına dönük saldırılara ve Kod 29'a karşı mücadeleyi büyütelim basın toplantısında Kod 29'a ve işçi sınıfına dönük saldırılara karşı direnen tüm işçilerle bir araya geldik. Bize uygulanan baskılara karşı tek ses olduk. Sesimizi direnişçilerle ortak şekilde duyurmuş olduk. Bu baskı sadece bizlere değil gelecekteki işçilerin haklarına dönük hak gasplarıdır. Eğer biz bu saldırıları sessiz sedasız kabullenirsek, bunların devamı da gelecek. Her gün biraz daha haklarımız yok olacak. Haklarımız ve geleceğimiz için mücadele etmek zorundayız. Biz işçi ve emekçiler ortak hareket edersek bu saldırıları geri püskürtebiliriz.”

Kızıl Bayrak / İstanbul