Sendikasızlaştırmaya, taşeron çalışmaya, keyfi işten atmalara karşı direnen DEV TEKSTİL üyesi SML Etiket işçileri 43. gününde fabrika önünde direnmeye devam ediyor. DEV TEKSTİL üyeleri ile birlikte direniş çadırını kuran direnişçiler dayanışmayı yükseltme çağrısı yaptı.
Direniş alanını Kızıl Bayrak çalışanları ve Ölüm Orucu Direnişçisi ziyaret etti. Direniş alanında SML Etiket fabrikasındaki çalışma koşulları, örgütlenme süreci, DEV TEKSTİL’e yönelik saldırılar üzerine sohbet edildi.
Ölüm Orucu Direnişçisi Muharrem Kurşun ölüm orucu sürecinden örnekler vererek direnmenin siyasal önemi üzerine konuştu.
Hendek’te Büyük Coşkunlar fabrikasında gerçekleşen iş cinayeti davası üzerine sohbet edilirken kapitalizmin işçi sınıfını mahkum etmek istediği koşullara karşı direnmenin önemi bir kez daha vurgulandı.
Sohbetlerde yaşanan direniş deneyimleri aktarılarak “önemli olanın pandemi koşullarında direnmek ve örgütlenmek olduğu” bir kez daha vurgulandı.
DEV TEKSTİL üyesi bir emekçi direnen işçilere karanfil getirdi.
Direnişçi işçiler Hendek’te Büyük Coşkunlar fabrikasında gerçekleşen iş cinayeti davası üzerine dayanışma mesajı yayınladılar. Dayanışma mesajı şu şekilde:
“Merhabalar bizler SML etiket direnişçileriyiz. Bizler haksızlığa taşeronlaştırmaya güvencesiz çalışmaya karşı direnişimizin 43. günündeyiz. Biz işçiler haksızlığa hukuksuzluğa karşı patronların kar hırslarında canlarımızı sağlığımızı kaybediyoruz. Bizlerin sorunları ortak. Bizlerin istekleri de ortak. Baskıcı, sömürücü ve köleleştiren bu düzenin son bulması.
Büyük Coşkunlar havai fişekte meydana gelen patlamada 7 işçi kardeşimiz iş cinayetinde katledildi. İşçiler fabrikada yöneticileri ve sorumluları uyarmasına rağmen hiçbir önlem alınmadı. Fabrika patronu karından ödün vermeyerek ve önlemler almayarak işçi arkadaşlarımız ölüme terk edilmiştir. Göstermelik olarak tutuklananların bugünle birlikte üç gündür davaları sürüyor. Dava sürecinin ilk iki günü, patronların ifadeleri yaşamını yitiren arkadaşlarımızın patronların kar hırsına kurban gittiğini özetlemiştir. Manisa Soma'da 301 madenci işçi kardeşimizi katleden patronlar nasıl ki serbest bırakıldıysa benzer bir süreç yaşanabilir. Hukuk biz işçi ve emekçilerin hakkını savunmuyor. Hukuk da patronları koruyor ve kolluyor. Yasalar patronlar ve onların düzenini korumak için var edilmiş. Bizler çalıştığımız işyerlerinde sadece göstermelik önlemler alınıyor. Her gün bir işçi alınmayan önlemler yüzünden hayatını kaybediyor. Ve biz işçiler sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz.
“Hendek’te iş cinayetinde hayatını kaybeden işçilerin ailelerinin ve hakkını arayan işçi kardeşlerimizin yanındayız”
Bizler yaşadığımız her türlü soruna karşı ve iş cinayetlerinde hayatlarımızı kaybetmemek için birlikte mücadele etmeliyiz. Biz işçi ve emekçiler sessiz kaldıkça hakkımızı aramadıkça patronlar her türlü koşulu reva görecekler.
Bizler SML Etiket direnişçileri olarak bir kez daha vurguluyoruz Hendek’te yaşamını kaybeden işçi kardeşlerimizin ailelerinin ve fabrikada yaralanan, hakkını arayan işçi kardeşlerimizin yanındayız!
İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”
Kızıl Bayrak / İstanbul