AKP iktidarı, “ücretsiz izin” düzenlemesini bir yıl daha uzatırken, sermaye sınıfı bu uygulamayı işçiye karşı haksız olarak kullanıyor. Bunun son örneği de Çerkezköy’deki bir çorap fabrikasında yaşandı. Sendika değiştiren işçilere öncülük yapan işçiler ücretsiz izne çıkarıldı. Bu işçilere işsizlik fonundan ayda sadece 1168 lira veriliyor.
Mustafa Çakır’ın Cumhuriyet’te yer alan haberinde Tekirdağ’da Zara, H&M, Tchibo gibi dünyaca ünlü markalara üretim yapan ve binin üzerinde işçinin çalıştığı Beks Çorap Fabrikası’nda yaşanan olay, Türk-İş’e bağlı TEKSİF Sendikası’ndan alınan bilgiye göre şöyle gelişti: Fabrikada çalışan işçiler 2017 yılında Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikası’na üye oldu.
Sendika, 2018 yılında üç yıllık toplu sözleşme imzaladı. Ancak işçiler, sözleşmenin kendilerinden habersiz imzalandığını ve asgari ücrete gelen zammın üzerine sadece yüzde 1 oranında zam alındığını savunuyor. İşçiler, ayrıca personel eksikliği veya işlerin yoğun olduğu zamanlarda zorunlu olarak mesaiye bırakıldıklarını ve 16 saate varana kadar çalıştırıldıklarını söylüyor.
“Bizi savunan yok”
Sendikalarının kendilerini savunmadığını belirten işçiler, bunun üzerine sendika değiştirmeye karar vererek Türk-İş’e bağlı TEKSİF’te örgütlenmeye başladı. İddialara göre Beks Çorap kapitalistleri ise sendika değiştirmek isteyen işçilere karşı baskı yapmaya başladı. TEKSİF yetkilileri, işçilere “TEKSİF’e üye olmanız sizin için hiç iyi olmaz” şeklinde tehditler geldiğini belirterek öncülük yapan üç işçinin de ücretsiz izne gönderildiğini öne sürdü.
Sendika yetkilileri işçilere baskı yapan yöneticiler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. İşçilere yapılan baskı tutanaklara da yansıdı. İşçi Yasemin Şimşek, eski sendikasından istifa ederek TEKSİF’e üye olduğunu, bir gün sonra ise işveren tarafından pandemi gerekçesiyle ücretsiz izne çıkarıldığını bildirdi.
Şimşek, yaşananları tutanağa geçirdi. Bir diğer işçi Aynur Kalkan da tutanağa geçen ifadesinde, Öz İplik-İş Sendikası’ndan istifa ederek gruplar halinde TEKSİF’e geçmeye başladıklarını, iki gün sonra işyerine gittiğinde giriş kartının iptal edildiğini gördüğünü belirtti. Kalkan, tutanaktaki ifadesinde insan kaynakları müdürünün kendisine “Karşı sendikadan kaç para aldın da kendini sattın” diyerek bağırdığını savundu.