Renault işçisi:

“İşçiler bağımsız taban örgütlenmelerini kurmalı!”

Renault işçisi, MESS TİS sürecine dair Kızıl Bayrak’a verdiği demeçte, “Bir metal işçisi olarak tüm arkadaşlarımı mücadeleyi büyütmeye çağırıyorum” dedi.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 04 Ocak 2022
  • 18:40

Bursa Renault fabrikasında çalışan bir işçi, uzlaşmazlıkla devam eden MESS toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine dair Kızıl Bayrak’a değerlendirmelerde bulundu.

Taleplerine, sendika bürokratlarının tutumlarına dair konuşan Renault işçisi, “İşçilerin ‘Faiz düşerse döviz artar, faiz yükselirse döviz düşer’ denklemini bir an evvel bir kenara bırakıp, ‘Mücadele büyürse işçi ücretleri artar, mücadele zayıflarsa işçi ücretleri düşer’ denklemini hayat felsefesi yapması gerekir.” dedi. Renault işçisinin sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

- Metal sektöründe TİS süreci devam ediyor. MESS, metal işçilerine sefalet dayatıyor. Sendika bürokratları da metal işçilerinin taleplerini karşılamaktan uzak taslaklar konusunda ısrarcı. Taslaklar konusunda siz ne düşünüyorsunuz?

Sözleşme taslağına göre, artan enflasyon ve yaşam pahalılığı karşısında işçilerin yaşamlarını rahat bir şekilde sürdürebilmesi imkansız görünüyor. Türk Metal, istediği kadar allayıp pullasın, kelime oyunları ve rakamsal çarpıtmalarla işçilerin kafalarını ne kadar bulandırmaya çalışırsa çalışsın, taslağın güdük kaldığı gerçeği bütün metal işçileri tarafından dile getirilmektedir.

- Metal işçileri ne istiyor? Talepleri nelerdir?

Metal işçileri imkansızı istemiyor. Talepleri son derece doğal ve insani ihtiyaçlardır. Bu süreçte patronlar bizlerin emeği sayesinde artı-değerlerini, yani kârlarını katbekat arttırırken, işçilere reva görülen bu ücretler bizleri geleceksizleştiriyor. Bu sebeple metal işçilerinin talebi bir an evvel sözleşme taslağının revize edilmesidir. Fakat bu talep Türk Metal tarafından pek karşılık bulmuyor, bulmayacağı da açıktır.

- Patron-sendika iş birliğine karşı metal işçilerinin kazanması için ne yapmak gerekir?

Türkiye’de sendikaların anlamını yitirdiği ve gerçek amacından saptığı, gün gibi ortadadır. Amaç işçilerin yararına sözleşme yapmaktan ziyade, işçileri en az ücretle nasıl kontrol altında tutabiliriz düşüncesinin patronlarla birlikte bir karara bağlanmasıdır. Bu da doğal olarak işçilerin her sözleşmeden zararla çıkması demektir. Gerçekten de öyledir. Bunu görmek için çokta uzağa gitmeye gerek yok. 1970 ile 1980 yılları arasında, işçi mücadelelerinin en üst safhada olduğu dönemlerdeki işçi ücretleri ile günümüz işçi ücretleri arasında bariz farklar vardır. 12 Eylül darbesi bu hareketin üzerinden silindir gibi geçerken, işçi ücretlerinde de sosyal haklarda da pek çok kayıp olmuştur.

Bu sebeple özellikle metal işçilerinin, yani ekonomiye can ve yön veren işçilerin inisiyatifi ele almaları, Türk Metal’den bağımsız olarak kendi işçi örgütlenmelerini kurmaları ve fabrikalar arası entegrasyonu sağlamak için mücadele etmeleri gerekir.

İşçilerin “Faiz düşerse döviz artar, faiz yükselirse döviz düşer” denklemini bir an evvel bir kenara bırakıp, “Mücadele büyürse işçi ücretleri artar, mücadele zayıflarsa işçi ücretleri düşer” denklemini hayat felsefesi yapması gerekir.

- Metal işçilerine çağrınız nedir?

Bir metal işçisi olarak tüm arkadaşlarımı mücadeleyi büyütmeye çağırıyorum. Sahte dostluk gösterisiyle perdeleyip patronların bizleri sömürmesine payandalık yapan Türk Metal’e karşı, gerçek dostlarımız MİB emekçilerinin bilgi ve mücadele tecrübesinden faydalanarak, birlikteliğimizi büyütmeliyiz.

Kızıl Bayrak / Bursa