“Pandemide hak istedik yanıtı sürgün oldu”

Çalıştığı DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nden geçtiğimiz hafta ‘geçici görev’ adı altında başka bir hastaneye gönderilen SES DEÜ İşyeri Temsilcisi ve Hemşire Günseli Uğur'un sürgün edilmesine karşı sağlık çalışanları “Baskılar sürgünler bizi yıldıramaz!” diyerek açıklama yaptı.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 28 Ağustos 2020
  • 16:06

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde sağlık emekçileri gasp edilen haklarını istedikleri için sürgün saldırısıyla karşılaştı. Emekçilerden Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) DEÜ İşyeri Temsilcisi Hemşire Günseli Uğur’un başka bir hastaneye sürgün edilmesi dün yapılan eylemle protesto edildi.

Emekçiler Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde saat 18.00'de bir araya geldi. Çalıştığı DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nden geçtiğimiz hafta  ‘geçici görev’ adı altında başka bir hastaneye gönderilen SES DEÜ İşyeri Temsilcisi ve Hemşire Günseli Uğur'un sürgün edilmesine karşı sağlık çalışanları “Baskılar sürgünler bizi yıldıramaz!” diyerek açıklama yaptı.

Açıklamada, sağlık emekçilerinin bir yandan salgının en sağlıklı şekilde atlatılması ve bunun için gerekli tüm tedbirlerin uygulanması için mücadele ederken, diğer yandan da kendi sağlıkları, hakları ve emekleri için mücadele ettiği belirtildi. AKP iktidarının sağlık çalışanlarının haklarının ödeneceği vaatleriyle emekçilerin haklarını gasp ettiğine işaret edilen açıklamada, bu haksızlıklar şöyle hatırlatıldı:

“Tüm sağlık çalışanlarına 3 ay süreyle yüzde yüz performans ödeneceği söylendi. Biz o gün de performans değil temel ücretlerimizin insanca yaşanacak bir düzeye çekilmesini talep ettik. İlk 3 aylık sürede de verilen sözler tutulmadı ve birçok eşitsizlikle karşı karşıya kaldık. Performans sistemine göre yapılan ödemeler, pandemi sürecinde de büyük bir özveri ile çalışan sağlık emekçileri arasında eşitsizliklere ve huzursuzluklara neden oldu. Haziran 2020 tarihinde normal olmayan bir şekilde normalleşme adımları ile birlikte sağlık çalışanlarının ücretlerindeki adaletsizlikler artarak devam etti.” 

Pandemi öncesinde Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde de sağlık emekçilerine yapılan ödemelerde yüzde yirmi kesintiye gidildiği belirtilen açıklamada, “Bu nedenle sağlık emekçileri olarak hep birlikte haklarımız için mücadeleye başladık” denildi ve emekçilerin yaşadığı haksızlık şöyle anlatıldı:

“Başhekimlik sorunların çözümü için bir şey yapmak bir yana emekçilerin sorunlarını bile dinlemek istemedi. Defalarca görüşme talebinde bulunmamıza rağmen görüşme taleplerimize karşılık vermedi. Hastane başhekimliği bu süre boyunca çalışanları muhatap alıp taleplerini dinlemek yerine tüm baskıcı yöntemleri kullanarak eylemi sonlandırmaya çalışmıştır. Fakat hastanede çalışan sağlık emekçileri baskıya boyun eğmeyerek mücadeleye devam etti ve etmeye devam edecek.”

“Sürgün kararı hukuksuz ve keyfi”

İşçiler, emekçiler salgına karşı kaderine terk edildiğine değinilen açıklamada, buna karşı mücadele veren emekçilerin hukuksuz uygulamalarla, saldırılarla karşı karşıya kaldığına işaret edildi. DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde de Günseli Uğur’un sürgün edilmesi yönünde kurul tarafından alınan kararın hukuksuz olduğu belirtilerek “Hukuksal olarak da iptal edilmesi için gerekli başvuruları yapmış bulunmaktayız” denildi. “Sağlık emekçilerinin başta Dokuz Eylül Üniversite Hastanesinde olmak üzere tüm sağlık kurumlarında geliştirdiği hak mücadelesi kurul kararları ile engellenemez. Bize yönelik yapılan bu saldırılar bizi geri püskürtmeye değil,  daha fazla mücadeleye motive etmektedir” denilen açıklama şu sözlerle bitirildi:

“Buradan bir kez daha sesleniyoruz, Pandemi ile mücadelenin en önündeki sağlık emekçilerine kulak verin. Bir an önce hukuksuz işlemden vazgeçilerek, sürgün kararı durdurulmalıdır. Sağlık ekip işidir! Aylardır pandemi ile mücadelede özveri ile insanüstü bir çaba gösteren ve artık tükenmişlik yaşayan sağlık emekçilerinin motivasyonunu olumsuz etkileyen tüm uygulamalardan vazgeçip taleplerini karşılayın. Tekrar ediyoruz; Günseli Uğur, SES İşyeri Temsilcisi’dir ve yapılan bu sürgün işlemi hukuksuzdur. Bu hukuksuz işlem geri çekilene kadar mücadelemizi daha da yükselteceğiz.”

“Bu sürgün hakkımızı istediğimiz için cezalandırma”

Açıklamanın ardından, sürgün edilen işyeri temsilcisi Günseli Uğur söz alarak şöyle konuştu:

“Biz pandemi sürecinde en ağır koşullarda çalıştık, kendi canımızdan çok hastalarımızı düşünerek hareket ettik. Ve biz sağlık çalışanları olarak hakkımızı istedik, mücadele ettik. Yapılan bu sürgünün bir cezalandırma politikası olduğunu biliyorum. Ben hemşireyim bana nerede ihtiyaç varsa oraya gitmekten sakınmam, bugüne kadar görevimi böyle yaptım. Ancak bu yapılan bir görev değişikliği değil, bizi yıldırmak için, hak aramamızı engellemek için yapılan bir siyasi karardır. Bu baskılar şimdiye kadar bizi yıldırmadı, bundan sonra da yıldıramayacak, mücadele etmeye devam edeceğiz.”

Ayrıca SES İzmir Şube Eşbaşkanı, SES Manisa Şube başkanı, İzmir Tabip Odası başkanı, Sağlık-İş temsilcisi birer konuşma yaparak sürgünlere karşı mücadele çağrısı yaptı. Günseli Uğur’un yalnız olmadığı vurgulandı.

Eyleme Dokuz Eylül Asistan Hekim İnisiyatifi, Eğitim Sen 3 Nolu Üniversiteler Şubesi, Eğitim-İş, Genel Sağlık-İş, SES İzmir Şubesi, Türk Hemşireler Derneği İzmir Şubesi, İzmir Tabip Odası, Tez Koop-İş 2 Nolu Şube ve Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası İzmir Şubesi eyleme katıldı.

Kızıl Bayrak / İzmir