MESS ile yapılan grup TİS’leri Türk Metal ve Birleşik Metal-İş tarafından imzalandı. Altına imza atılan sözleşme sendikaların kendi sözleşme taslaklarıyla bile ele alındığında kesinlikle bir satış sözleşmesi.
Ne var ki bu satış hiç de Metal Fırtına öncesindeki satışlara benzemiyor. Örneğin 3 yıllık sözleşme yerine MESS’in 2 yıllık sözleşme imzalamasının sendikaların değil, metal işçilerinin bir kazanımı olduğunu görmek gerekiyor.
Metal grevi yasaklandığı halde MESS niye bu geri adımı attı?
Türk Metal ve Birleşik Metal-İş’in işçinin yanında olarak MESS’e geri adım attırdığını tek bir metal işçisi bile düşünmez. Tersine MESS ve sendikalar kafa kafaya verip bu geri adımı atmanın gerektiğini kararlaştırmışlardır.
Neden? Çünkü metal işçileri grev yasaklanmasına rağmen, greve çıkacağını söylüyordu. Bununla beraber Türk Metal bile grevin yasaklanmasına rağmen metal işçisinin dakikalarla da sınırlı olsa durma eylemine “öncülük” etmek zorunda kaldı. Bütün bunlar Metal Fırtına öncesindeki gibi olası bir satışta potansiyel olarak daha güçlü bir fırtına kopabileceği ihtimalini gösteriyordu. Bu potansiyel korku MESS’e nispeten de olsa geri adım attırdı.
İşçi kıyımı başta olmak üzere, MESS’in önümüzdeki süreçte sözleşme ile ortaya çıkan “zararını” ortadan kaldırmaya yönelik saldırıları olacağı neredeyse mutlak.
Bu saldırılara karşı metal işçisi MESS’e geri adım attıran gücünün farkında olmalı ve saldırıları örgütlü gücüyle püskürtmeli. MESS saldırdığında onun korkulu rüyası olan Metal Fırtına daha güçlü bir şekilde gerçekleşmeli.
İstanbul’dan bir metal işçisi