2020 ve 2021 yıllarını kapsayan toplu sözleşme süreci maratonu hükümetin zam teklifiyle başladı. Hükümet kamu personeline 2020 yılının ilk 6 ayı için yüzde 3,5 ikinci 6 ayı için yüzde 3 zam teklifi yaparken 2021 için yaptığı zam teklifi ise ilk 6 ay için yüzde 3 ikinci 6 ay için yüzde 2,5 oldu.
Pazarlık masasının diğer tarafında ise kamu personelini temsilen Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) bulunuyor. Geçmiş toplu sözleşmelerde hükümetin teklifinin dahi altına imza atabilen Memur Sen’in AKP ile aynı ideolojik çizgiyi paylaşıyor olması pazarlığı danışıklı dövüşe döndürüyor.
BirGün’den Ozan Göndüğdu’nun haberine göre dün de hükümetin zam teklifinin ardından Memur Sen Başkanı Ali Yalçın’dan ilk yanıt geldi. Yalçın beklendiği şekilde hareket ederek hükümetin zam teklifinin geçerli olmadığını duyurdu. Peki Memur Sen geçmiş toplu sözleşmelerde ne yapmıştı?
Yıl 2013: Hükümet 3 verdi, Memur-Sen “çok” dedi
2013 toplu sözleşme pazarlığı 1 Ağustos’ta başladı ve sürpriz biçimde 1 haftada sona erdi. Halbuki masadaki taraflar pazarlığın 1 ay süreceğini kamuoyu ile paylaşmıştı. Bu sürprizin ardından kamu emekçisinin alın terini masada bırakan çarpıcı bir skandal ortaya çıktı. Hükümet kamu çalışanına 3+3 zam teklifi ile gelmişti. Memur-Sen tıpkı bugün olduğu gibi 2013 Ağustos’unda “Bu teklif kabul edilemez” demişti. Hükümet bunun üzerine 4+4 teklif edebileceğinin sinyalini verdi. Ancak ertesi gün diğer konfederasyonların haberi olmadan hükümetle yeniden masaya oturan Memur-Sen, toplantı sonunda anlaşma sağlandığını ve maaş artışının oransal olmadığını, brüt 175 lira zamma karar verildiğini açıkladı. Dönemin Vatan Gazetesi’nden Gülümhan Gülten’in haberine göre, söz konusu toplu sözleşmeyle devlette çalışan 16 yıllık bir doktor, 2014 yılında 123 liralık net artış aldı. Oysa hükümetin ilk teklifi kabul edilseydi, 123 lira yerine 223 lira zam alacaktı. Ancak Memur-Sen önceki gün hükümetin teklifine asla kabul edilemez demişti. Böylece emekçinin 2 yıllık alın teri heba edildi. Umutlar 2015’e kaldı.
Yıl 2015: kendi talebinin yarısına imza attı
2016 ve 2017 yıllarını kapsayan toplu sözleşme trafiği 2015’in ağustos ayında başladı. Memur-Sen bu defa pazarlığa sert girdi ve 2016 için 8+8 ve 2017 yılı için 7+7 zam teklif etti. Hükümet ise pazarlık masasına 2016 için 4+4 2017 yılı için 3+3 ile oturdu. Geri adım atan ve uzlaşan yine Memur-Sen oldu. Toplu sözleşme masasından 2016 için 6+5, 2017 yılı içinse Memur-Sen’in talep ettiği zammın yarısına 3+4’e uzlaşıldı.
Yıl 2017: Memur-Sen yarım puan ilaveye anlaştı
15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında Memur-Sen yelkenleri suya indirmiş pazarlık süreci OHAL şartlarında oluşturulmuştu. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın toplu sözleşme süreci için daha sonra Sabah Gazetesi’ne verdiği demeçte “Türkiye’nin zorlu dönemeçten geçtiği bir dönemde çatışmayı değil uzlaşmayı merkeze alan bir tavır gösterdik” diyecekti.
AKP’nin 16’ncı kuruluş yılının “şerefine” 2018 için 10 + 6 zam isteyen Memur-Sen sözleşmenin sonunda 2018 yılı için 4 + 3,5’e olur dedi. Toplu sözleşme pazarlığı yine bildik Memur-Sen isyanlarıyla başladı. Hükümet sözleşme masasına başlangıçta 3+3 zam teklifiyle gelmiş ve Memur-Sen katiyen olmaz feryatlarıyla masadan kalkmıştı. Bunun üzerine hükümet komik bir zam artışıyla geldi ve emekçiye 3,5 + 3,5 zam teklifiyle geldi. Memur-Sen bu sefer masaya oturdu ve 2018 yılı için 4 + 3,5 zammı kabul etti. Böylece 10 + 6 zam talebiyle masaya oturan Memur-Sen kamu emekçisinin alın terini yine masada bıraktı. Üstelik 2018’de yaşanan yüzde 19,7’lik enflasyon çalışanın alım gücünü zorladı.
2019 yılı için ise 10 + 8 talebiyle masaya oturan Memur-Sen 4 + 5’e olur diyerek masadan kalktı.