İzmir’in Torbalı ilçesinde bulunan Philip Morris’te (Marlboro) fabrikasında faaliyet yürüten Euroserve Hizmetleri A.Ş taşeronda çalışan onlarca işçi DİSK / Gıda-İş’e üye olduğu için işten çıkarıldı. Fabrikada sendika düşmanlığı, baskı ve mobbing sürerken işten atılan işçiler de fabrika önünde direnişini sürdürüyor. Direnişin 18. gününde İstanbul’da bulunan Philip Morris’in genel merkezi önünde eylem gerçekleştiren işçilerle konuştuk…
“Sendikal haklarımız tanınsın!”
DİSK’e bağlı Gıda-İş üyesi Marboro işçisi Ayşegül, işten çıkarılmadığı halde fabrikaya alınmadığını ve direnişte yerini aldığını belirterek şunları söyledi:
“Bizler 20 Eylül’de direnişe başladık. Arkadaşlarımızın bir kısmı çıkarıldı, bir kısmı çıkarılmadığı halde fabrikaya alınmıyor, bir kısmı ise içerde hala çalışmaya devam ediyor. Biz patronlarımıza ihanet etmedik, bunu söylemeyi çok istiyordum çünkü bununla suçlanıyoruz. Biz aldığımız ekmekle karnımız doysun istedik. Daha iyi şartlarda, daha iyi ücretlerle çalışmak istedik ama gördüğünüz gibi maalesef şu an fabrikaya alınmıyoruz. Bizim istediğimiz sendikanın tanınması ve atılan tüm arkadaşlarımızla birlikte fabrikaya girip çalışmamız.
Biz emeği saygısı olan, işçiye destek vermek isteyen herkesi direnişimizde yanımızda olmaya davet ediyoruz. Herkese şimdiden teşekkür ederim, sizler de sağolun...”
“Daha iyi koşullarda yaşamak istiyoruz!”
İşten çıkarılan Eyüp Kapucu direniş sürecine ilişkin şunları ifade etti:
“Bugün İzmir’den geldik. Direnişimiz 18. günündeyiz. Örgütlenme çabamız 20 gün önce sesini duyurdu. Öncesinde ekonomik sıkıntılarımız sebebiyle ve şirketin bize sahip çıkmamasından ötürü DİSK / Gıda-İş Sendikası’nda örgütlenme yoluna girdik. Şirket personelinin arkasında durmadı. Zor şartlarda, ağır koşullarda çalıştırılıyorduk. Önemli olan insanların huzurlu şekilde çalışması. Biz işimizden kesinlikle mutsuz değildik. Çalışan işçi arkadaşlarımız orada çalışmaktan ve yaptıkları işten mutlulardı. Ancak işverenler yaptığımız işe saygı göstermedi. Birçok sefer dile getirmemize rağmen kendilerinden olumlu cevap alamadık. Biz de sendikada örgütlendik. Bugün sesimizi yükseltmemizin 18. günü. Buraya geldik. Bize destek olan tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum. Herkesten de bize destek olmalarını bekliyoruz. Bu işçi-emekçilerin birleşmesi ile mümkün olacak. Birleşe birleşe, direne direne kazanacağız.
Atılan arkadaşlarımız var. Ben de onlardan biriyim. Şu an 120 arkadaşımız Kod-46’a dayanarak işten çıkarıldı. Kesinlikle hak etmediler. Uzun yıllardır çalışıyorlardı ve işlerini seviyorlardı. Tek istedikleri daha iyi koşullarda çalışmak ve yaşamak. Sesimizi duyurmak için buraya kadar geldik. Desteğinizi bekliyoruz, herkese selamlar, saygılar…”
Kızıl Bayrak / İstanbul