“Kıdem tazminatının gaspına karşı birleşelim, örgütlenelim, mücadele edelim” şiarıyla BDSP, TÖP, ESP, EİB, Ekmek ve Onur, DEV TEKSTİL ile Kaldıraç'ın birlikte örgütlediği eylem bugün gerçekleştirildi. Karşıyaka İş Bankası önünde saat 19.30’da başlayan basın açıklamasından önce ajitasyon konuşmaları eşliğinde emekçiler kıdem tazminatının gaspına, iş cinayetlerine, “çoklu baro” yasa tasarısına karşı mücadeleye çağrıldı. Havai fişek fabrikasındaki işçi katliamına da değinilen konuşmalarda, her üç yılda bir aynı fabrikada iş cinayeti yaşanmasına rağmen önlem alınmadığı ifade edildi. Sloganlar ile kıdem tazminatı gaspı protesto edildikten sonra bileşenler adına ortak basın açıklaması okundu.
Pandemide sınıfa dönük saldırılar
Açıklamada, “Kıdem tazminatı sermayenin demir yumruğu AKP iktidarı eliyle bir kez daha gasp edilmek isteniyor. 84 yıldır varolan bu hakkımız her hükümetin hedefi olduğu gibi, son yıllarda BES, kiralık işçilik ve TES gibi ek uygulamalarla daha sık gündeme getirilmeye başlandı.” ifadeleri kullanıldı.
Kriz ve pandemi ortamında, çalışma ve yaşam koşullarını ağırlaştıran kapsamlı saldırıların yaşandığına değinilen açıklamada, “Ücretsiz iznin yasalaşması, sendikal hakların rafa kaldırılması, TİS ertelemeleri, Kısa Çalışma Ödeneği’nin devreye sokulması, işten çıkarmalar, uzaktan çalışma, telafi çalışması vb. esnek çalışma modellerinin yaygınlaştırılması, pandemi koşullarında hayata geçirilen saldırıların başında geliyor.” denildi.
Sermaye ve AKP iktidarının bu uygulamaları kalıcılaştırmayı hedeflediğinin altı çizilen açıklamada, krizde sermayenin artan kaynak ihtiyacını karşılamak ve krizin faturasını emekçilerin sırtına yıkmak için kıdem tazminatının gasp edilmek istendiğine dikkat çekildi.
“Tamamlayıcı emeklilik sistemi adlı gasp planı”
“Bizler biliyoruz ki geçmişte Konut Edindirme Fonu, bugün ise işsizlik fonu nasıl sermayeye peşkeş çekildiyse, yeni oluşturulmak istenen fonun da sermeyeye hizmete sunulacağından kuşku duymamak gerekir” diye kıdem fonunun işçilerin çıkarına olmayacağı vurgulanan açıklamada, “Tamamlayıcı emeklilik sistemi” düzenlemesi şöyle açıklandı:
“Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi adını verdikleri gasp planıyla kıdem tazminatını ve emeklilik hakkını yok etmek istiyorlar. Kıdem hakkımızı fiilen ortadan kaldıracak bu sistemle fon aldatmacasına bizleri ikna etmeye çalışıyorlar. Hali hazırda sigorta primlerini yatırmayan, vergi borçlarını ödemeyen patronların fona prim ödemelerini yapıp yapmayacağı ve denetiminin nasıl sağlanacağı ise meçhul.
“Kıdem tazminatı aynı zamanda iş güvencemizdir. Saldırı hayata geçtiği takdirde patron için caydırıcı bir faktör olan tazminat ödemeleri ortadan kalkacak. Bu saldırıyla işten atmaların önünün açılacağı gibi, örgütlenme ve sendikalaşma açısından da engelin büyüyeceği açıktır. Bununla birlikte 25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçiler için belirli süreli sözleşmeli çalıştırmanın yaygınlaştırılması, fiilen milyonlarca işçiyi kıdem hakkından mahrum bırakmak demek oluyor. Tüm bu tablodan daha kapsamlı hak gasplarının önünün açılacağını ve işçi sınıfının bölünüp parçalanmak istendiğini görüyoruz.”
Kıdem tazminatının gaspı saldırılardan biri
Açıklamanın devamında, iktidarın daha kapsamlı hak gasplarını ceşitli alanlarda sürdürdüğüne değinildi. “Sermaye sınıfının bu arzusunu çeşitli alanlarda hayata geçirilen uygulamalardan, baskı ve şiddetten görüyoruz” denildikten sonra kapsamlı saldırı ve hak gaspları şöyle aktarıldı:
“AKP iktidarının rant ve talan projelerini daha rahat uyugulayabilmesi adına ‘çoklu baro sistemi’ dayatması ülkenin dört bir yanında avukatların direnişine sahne oldu. İkiyüzlüce pandemi başından bu yana alkışlattığı sağlık emekçilerinin hakları verilmedi, eylemleri hala sürüyor. Geçtiğimiz günlerde Sakarya Coşkunlar Havai Fişek Fabrikasında yaşanan patlama nedeniyle 7 işçi kardeşimiz yaşamını yitirdi, 114 işçi yaralandı. Sermayenin kar hırsı işçi cinayetlerini arttırırken, patronlar cezalandırılmak bir kenara adeta ödüllendiriliyor.”
“Yıllardır kıdem tazminatını gasp etmek için hazırlıklar yapan sermaye devleti ve onun dümenindeki AKP, bir dizi hakkımızı gasp etti. Çalışma yaşamında dizginsiz bir sömürünün önü açıldı, pandemi döneminde sermayenin karı için durdurulmayan çarklar bizleri ya salgın ya açlık ikilemine terk etti. Bu şartlarda dahi saldırılar hız kesmedi. Kıdem tazminatını gasp etme hazırlıkları da bu tablodan bağımsız değil.”
“En güçlü silahımızı, üretimden gelen gücümüzü kullanalım”
Açıklamanın devamında, AKP-MHP iktidarının dümeninde oturduğu sermaye devletinin işçi sınıfının haklarını gasp etmesine karşı “topyekün bir mücadele hattı örme zorunluluğu” vurgulandı ve şu ifadeler kullanıldı:
“Böylesi bir mücadele sadece sendikaların insafına ve inisiyatifine bırakılamaz. Sendikalı işyerlerinde tabandan örgütlenerek hareketi ‘kırmızı çizgi’ söylemlerinin ötesine çekmek bizlerin elinde. Sendikalı-sendikasız ayrımı yapmadan, kendi fabrikalarımızdan başlayarak, mücadeleyi fabrika fabrika, havza havza örgütleyelim. Ya bu saldırı programına karşı başta grev olmak üzere çeşitli eylem ve direnişlerle karşı koyacağız ya da kıdem hakkı da sermaye tarafından gasp edilecek.
“Bu saldırılar sadece bugüne değil, yarınlarımıza da yöneliktir. Çocuklarımızın geleceğini çalmak isteyenlere karşı en güçlü silahımızı, üretimden gelen gücümüzü kullanalım, birleşelim ve mücadele edelim!”
Basın açıklaması sırasında Karşıyaka’dan geçen emekçiler alkışlarla destek vererek açıklamaya katıldı. Alkış ve sloganlar eşliğinde, kıdem tazminatının gaspına karşı mücadele çağrısı tekrarlanarak eylem sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / İzmir