KESK İstanbul Şubeler Platformu 1 Mayıs hazırlıklarını, programını ve taleplerini duyurmak üzere basın toplantısı gerçekleştirdi.
Eğitim Sen 3 No’lu Şube’de gerçekleştirilen basın toplantısında Eğitim Sen 3 No’lu Şube Başkanı Hüseyin Tosun’un okuduğu açıklamada şunlar denildi:
“İşsizlik gün be gün artmakta, hayat pahalılaşmakta, emeğin değeri giderek azalmaktadır. Bugün yoksulluk sınırı 55 bin TL iken, kamu emekçilerinin ortalama maaşı 35 bin TL'dir. İstanbul'da kiralar hemen hemen bir memur maaşına ulaşmış; barınmak, geçinmek, sağlıklı beslenmek imkansız bir hal almıştır. Derinleşen ekonomik kriz, artan işsizlik ve hayat pahalılığı içinden çıkılamaz bir soruna dönüşmüştür. Zamlar ve alım gücündeki erime, hayatı yaşanılmaz kılmış, asgari düzeyde yaşamak bile lükse dönüşmüştür. Halk işsizlikle, açlıkla, yoksullukla, artan borçlarla, savaş politikaları, deprem ve maden facialarıyla mücadele ederken ülkemizin tüm kaynakları bir avuç ayrıcalıklı zümre ve patronlar için seferber edilmektedir”
Ülkede kadınların gençlerin kadın cinayetlerine tacize ve tecavüze ses yükselttiği söylenen açıklamada KESK İstanbul Şubeler Platformu’nun taleplerini SES İstanbul Anadolu Yakası Eş Başkanı Hatice Yayla okudu. “1 Mayıs’ta Taksim’deyiz” denilen açıklamada talepler şu şekilde ifade edildi:
“Emeğin sömürülmediği, herkesin eşit ve özgür yaşadığı bir dünya için,
Sendikal hak ve özgürlüklerin, örgütlenmenin, hak arama yollarının açık olduğu, grev hakkının engellenmediği, kullanıldığında da yasaklanmadığı
Herkesin güvenceli, kadrolu çalıştığı bir işinin ve insanca yaşamaya yetecek bir ücretinin olması için.
Vergide adalet talebiyle az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması; temel tüketim maddelerinde dolaylı vergilerin sıfıra indirilmesi, ücret gelirlerinden alınan gelir vergisinin yoksulluk sınırına kadar olan gelirler için yüzde 10’a sabitlenmesi için,
Çalışanlardan artan oranlı vergi yerine, vergi dilimin yüzde 15 diliminde sabitlenmesi için,
Çok tehlikeli işler sınıfında olan tüm sağlık çalışanlarına beş yıla bir yıl yıpranma verilmesi için,
Şiddetten arındırılmış güvenli çalışma ortamı için,
Ücretsiz nitelikli ana dilinde sağlık hakkı için, sağlık hizmetlerinden alınan her türlü katkı ve katılım paylarının iptal edilmesi için,
KHK, fiili OHAL ve Kayyum rejimine son verilmesi için, demokratik, şeffaf, katılımcı denetlenebilir çok dilli yerel yönetimler için, güvenlikçi politikalar yerine, evrensel hukukun, adaletin, eşitliğin özgürlüğün esas alındığı kimsenin kimliğinden, inancından, cinsiyet, cinsel yöneliminden dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmemesi için, kadınlara yönelik şiddet, taciz ve cinsel istismarın son bulması, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kalkması için,
Çocuklarımızın ÇEDES projesiyle laik ve bilimsel eğitimden mahrum bırakılmaması için;
MESEM projesi adı altında çocuk işçiliğin meşrulaştırılmaması; çocuklarımızın ucuz iş gücü ve çocuk işçi olarak çalıştırılmaması için,
Herkes için, eşit, parasız, demokratik, bilimsel, laik, anadilinde eğitim hakkı için, hiçbir çocuğun okula/ yatağa aç girmediği bir dünya için,
Ekonomik krizlerin, salgınların, depremlerin, afetlerin faturasının halklarımıza ve emekçilere kesilmemesi için,
Eşit yurttaşlığın, barış ve özgürlüğün hakim olduğu bir yaşam için, düşünce ve ifade özgürlüğünün suç olarak görülmediği ve cezalandırılmadığı bir ülke için, 1 Mayıs’ta Taksim’deyiz.”