İstanbul Kadıköy Belediyesi’nde toplu iş sözleşmesi sürecinde anlaşmazlık sonucu gece saatlerinde başlayan grev sürüyor.
Kadıköy Belediyesi Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, bugün yazılı bir açıklamayla işçilere önerdikleri zamla ilgili iddialarda bulundu. “İşçilere verdikleri değer” ve “sürecin bu noktaya gelmesinden üzüntü duydukları” söylemleriyle görüntüyü kurtarma çabasının sergilendiği açıklamada, “teklifimiz yüksek, ama işçiler fazladan zam istiyor” imasıyla kamuoyunda greve karşı algı yaratma çabası dışa vurdu. Odabaşı zam tekliflerinin AGİ dahil 2.825,90 TL’lik asgari ücretin üzerinde olduğunu öne sürerek şunu iddia etti:
“İşçilerimizin eline geçecek toplam net gelir, ikramiyeler hariç en düşük 4 bin 972 liralık teklifimiz sendika temsilcileri tarafından kabul edilmemiştir. Teklifimiz en düşük ücretliye yüzde 38 zamdır.”
“Hizmet üretenle alanı karşı karşıya getirmenin faydası yok”
Odabaşı’nın bu iddiası üzerine Genel-İş Anadolu Yakası 1 Nolu Şubesi tarafından yazılı açıklama yapılarak “Odabaşı’nın açıklaması gerçekler yansıtmıyor” denildi. Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı:
“Sosyal medyada yansıtılanın aksine bize en son müzakere masasında aylık net 3.200 TL maaş ve %7 zam teklif edilmiştir. Şu an belediyede en düşük günlük ücret 77 TL’dir. Belediye bunu 94 TL’ye çıkarmayı teklif etmektedir. Ayrıca yaptığı hesapta yıllık verilen ücretleri aylara bölerek eklemiştir.
Açlık sınırının 2.600 TL, yoksulluk sınırının 8.600 TL’ye yükseldiği ülkemizde, yaratılan bu algı sonucu verilen tepkiler bu kara kış günlerinde hak mücadelesi vermekte olan işçilere haksızlıktır. Hizmeti üretenle hizmet alanı karşı karşıya getirmenin kimseye faydası yoktur.
Kaldı ki Nisan 2018 itibarıyla taşeron şirketlerden belediye şirketine geçişte işçiler ciddi kayıplar yaşamış ve bu kayıpları bugüne dek telafi edilmediği gibi mevcut maaşları da enflasyon karşısında hızla erimiştir. Asgari ücrete gelen zamlardan mahrum bırakılan işçi %4 + %4 zamlara mahkum edilmiştir. Belediye işçisinin canı pahasına çalışmaya devam ettiği salgın döneminde maruz bırakıldığı esnek çalışma yöntemleri de yol, yemek ve sigorta primlerini kaybetmesine yol açmıştır.”
Açıklama, “Genel-İş’in işçilerin yaşam kalitesini açlık ve yoksulluk sınırının üstüne çekmek istemesinden daha doğal bir şey olamaz” vurgusuyla son buldu.