31 Mart yerel seçimleri geldi, çattı. Sandıklar bir kez daha kurulacak. Tüm partiler uzun bir süredir işçi ve emekçilerden adayları için birer tercih yapmalarını istiyor. Bizleri oy kullanmak için ikna etmeye çalışıyorlar. İktidarı, muhalefeti işçi ve emekçilere bir bir vaatlerde bulunuyorlar. Hayal satıyorlar. Ama gerçekleri söylemiyorlar. Kendilerini seçersek her şeyin düzeleceğine bizlerin inanmasını istiyorlar.
Ülkede ekonomik ve siyasal kriz her geçen gün derinleşirken, sanki seçimden sonra işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarında iyileşme olacakmış gibi büyük büyük sözler veriliyor, konuşmalar yapılıyor. Enflasyonu seçim dönemine kadar dizginlemeye çalıştılar. Temel tüketim ürünlerine, faturalara gelen fahiş zamlar sanki son bir ayın sorunuymuş gibi vaatleri sıraladılar. İş işçilerin hakları için eylem ve grevlerine geldiğinde yerel yönetimlerde dahil yasakçı tutum devam etti.
Biz şu gerçeği bilmeliyiz ki seçimden sonrada krizin tüm faturası sırtımıza yüklenecek. İşçi ve emekçilere dönük kapsamlı saldırılar hayata geçirilmeye çalışılacak. Sermayenin talepleri, istekleri seçimlerin ardından hayata geçirilecek. Sömürü, yoksulluk, işsizlik ve hak gaspları artmaya devam edecek. Çalışma ve yaşam koşulları daha da zorlaşacak. Koşullarımız ortada, krizin derinliği ortada, krizin faturasını ödeyenlerde ortada.
Sermaye partilerinin yalanlarına, sahte vaatlerine inanmayalım!
Sermaye partileri ortaya koydukları vaatler ve söylemleri bizler için birer yalandan ibarettir. Yerel kaynaklar ve tüm imkanlar hangi partinin elinde olacak kavgasını veriyorlar. Tüm düzen partilerinin hizmet edeceği yer sermayenin yanıdır. İşçi ve emekçilerin hatırlandığı ve sorunlarının var olduğu dönemler hep seçim dönemleridir. Seçimlerden sonra söylenenler vaatler unutulur gider ve yeni bir seçim döneminde aynı vaatleri ve yalanları ile karşımıza çıkarlar.
Bizlerin çalışma ve yaşam koşullarını ufağından büyüğüne düzen partileri çözemez. Kapitalist düzen devam ettiği koşullarda biz emekçilerin sorunları çözülemez. Yaşadığımız barınma sorunu, çalışma koşulları, insanca yaşama koşulumuz ve diğer tüm toplumsal sorunlar sömürü devam ettiği koşullarda sürmeye ve yeni sorunlar oluşmaya devam edecek.
Ne genel seçimler, ne de yerel seçimler bize çözüm olmayacak!
Vereceğimiz bir oy ile insanca yaşama ve çalışma koşulları elde etmeyeceğiz. Yoksulluğumuz ve yoksunluğumuz bitmeyecek. Bizler gücümüzü sandıklarda değil, komitelerimizde birleştirmeliyiz. Tüm zenginliği var eden bizleriz. Ama bu zenliği elinde bulunduran ise bir avuç sermayedarlardır. Bugün bu partilerde onların hizmetindedir. Baskı ve sömürü düzeni sürdükçe yerel yönetimlerin değişmesi bizler için çözüm olmayacak.
Çözüm yolumuz çalıştığımız işletmelerde birliklerimizi ve komitelerimizi kurarak yaşadığımız tüm sorunlara karşı mücadeleyi büyütmektir. Ücretli kölelik düzenine karşı fiili meşru mücadeleyi büyütmeliyiz. Sermayenin bekçiliğini yapan düzen partilerine karşı taleplerimiz etrafında omuz omuza mücadele vermeliyiz.
DEV TEKSTİL
