KESK, Anayasa Mahkemesinin (AYM) toplu sözleşme ikramiyesinin iptali kararına ilişkin basın toplantısı yaptı.
Tüm Bel-Sen Genel Merkezi’nde yapılan toplantıda konuşan KESK Eş Genel Başkanı Ayfer AYM kararıyla mevcutta yüzde 2 barajını aşan kamu emekçileri sendikalarına üye olanlara, aylık 548 TL olarak ödenen toplu sözleşme ikramiyesinin iptal edildiğini hatırlattı. Koçak şunları ifade etti:
“Yüzde 2 barajını aşan kamu emekçileri sendikalarına üye olup daha önce aylık 538 TL toplu sözleşme ikramiyesi alan kamu emekçilerine de artık bundan 348 TL daha düşük olan toplu sözleşme desteği ödenecektir. Kısacası AYM kararı ile sendika üyesi olan tüm kamu emekçileri tabanda, aylık 190 TL’de eşitlenmiştir.”
İktidar ve yandaş konfederasyonun gündeminde kamu emekçisi ve emeklisi sorunlarının olmadığına dikkat çekilen açıklamada şunlar ifade edildi:
“Küçümsemiyoruz ama bugün kamu emekçilerinin bir yemek parasına dahi yetmeyecek toplu sözleşme ikramiyesinden çok daha yakıcı, çözüm bekleyen sorunları vardır. Umurlarında olsaydı, 2011 yılında yüz binlerce kamu emekçisinin almakta oldukları ikramiyeleri yok eden 666 sayılı KHK’ya karşı bugün garabet olarak nitelendirdikleri AYM kararına gösterdikleri tepkinin onda birini gösterirlerdi. Umurlarında olsa; açlık sınırının 22 bin, yoksulluk sınırının 60 bin TL’yi aştığı koşullarda ortalama 36 bin TL maaşla açlık sınırına yakın bir yaşam dayatılan 3,5 milyon kamu emekçisinin, 18 bin TL ortalama maaşla çoktan açlık sınırının altına itilen 2,5 milyon emeklinin insanca yaşamaya yetecek bir ücret talebine sahip çıkarlardı. Umurlarında olsaydı; yıllardır kamu emekçilerinin maddi, sosyal, özlük haklarında yaşadığı kayıplara altına imza atmaz, ‘Bütçeden hakkımızı, refahtan payımızı aldık’ gibi paçasından garabet akan nutuklara başvurmazlardı.”
KESK'in göstermelik toplu sözleşme ikramiyesi yerine tüm kamu emekçilerine maaşları üzerinden ödenecek gerçek bir ikramiye mücadelesini sürdüreceğini vurgulanan açıklamada şunlar belirtildi:
“Bugün yaşadığımız sorun sadece toplu sözleşme ikramiyesi ya da yüzdelik barajlar sorunu değildir. Temel sorun uluslararası, Anayasal ve yasal düzenlemeler çerçevesinde temel hak ve özgürlükler kapsamında güvence altına alınmış örgütlenme ve toplu pazarlık hakkının tanınmamasıdır. Bu nedenle temel mücadele de 2024’ün dünyasında bizleri hala kapı kulu olarak gören zihniyete karşı omuz omuza vererek sendikal hak ve özgürlükleri kazanma mücadelesidir. Bunun için KESK olarak sendikalara üye olsun olmasın tüm kamu emekçilerini sendikal hak ve özgürlüklerin önünü açan düzenlemeleri, grev hakkı ile tamamlanmış bir gerçek bir toplu pazarlık sistemini hayata geçirmek için tek ses olmaya, birlikte mücadele etmeye, KESK’e bağlı sendikalarda örgütlenmeye çağırıyoruz.”