DİSK Genel-İş Sendikası 8 No’lu Şube üyesi 3 işçinin sendikadan ihraç edildiği bilgisi henüz işçilerin eline resmi bir tebligat olarak ulaşmadı ancak kamuoyuna yansımış bulunuyor. Peki, DİSK Genel Merkezi’nin üyelerini ihraç gerekçesi nedir?
Hatırlanacağı üzere yazın Çiğli Belediyesi’ne bağlı Çibel A.Ş. ile Genel İş 8 No’lu Şube arasında 850 isçiyi kapsayan toplu sözleşme süreci tıkanmış ve işçiler 7 Nisan itibarıyla greve çıkmıştı. Şube yönetiminin ve bölge temsilciliğinin büyük anlamlar yüklediği grev 6. günün sonunda bizzat şube yönetimi ve temsilciler tarafından satılmış, işçiler sefalet ücretini kabul etmeye mecbur bırakılmıştı.
Toplu sözleşmenin işçilerin taleplerinin çok çok gerisinde imzalanmasının ardından işçilerin tepkisi büyümüş, gergin geçen tartışmalar sonrasında işçileri yatıştırmak için toplu sözleşmenin imzalanmadığı yalanı söylenmişti. Ertesi gün işçiler sendika yönetimine ve temsilcilere olan tepkilerini daha sert biçimde ortaya koymuşlardı. Bu tepkiler karşısında önce temsilciler sonra şube yönetimi topu genel merkeze atmaya çalışmışlardı. “Madem bu şartlar kabul edilecekti o zaman biz neden greve çıktık” diye soran işçiler, imzalanan sözleşmenin ilk teklifin bile gerisinde olduğunu, hiç gündemde yokken sözleşmenin 3 yıllık olarak imzalandığını ve kendilerine hiçbir biçimde sorulmadığını dile getirmişlerdi. Haklı olarak işçiler şunu soruyordu: “Ne pazarlıklar döndü̈, ne aldınız da bizi sattınız"… Bir süre sonra sendika yöneticileri ortalıkta görünmemeye, temsilciler ise kelime oyunları ile satış sözleşmesini işçiye kabul ettirmeye çalışmışlardı. Sendikanın bu ihanetçi ve işçileri yok sayan tutumu yıllardır süren sorunlar içinde bardağı taşıran son damla oldu. İşçiler topluca sendikadan istifa etmeyi bile o dönem tartışmışlardı. Öyle ki 1 Mayıs'a dahi birçok işçi sendikasıyla gitmedi.
İddia o ki, işçiler sendikaya karşı bütünlüklü bir tepki gösterirken bir kısım işçi tepkilerinin göstergesi olarak sendika flamalarını yere atmışlar. Genel-İş yönetimi de bunu bahane ederek şimdi bu işçileri sendikadan atmak istiyor.
Bu işçilerin hepsi üyesi olduğu sendikanın flamasını, bayrağını gururla taşıyan işçilerdir. İşçilerin gösterdiği tepki kurumsal olarak sendikaya değil sendikayı bu hale getiren yönetici ve temsilcileredir. Sendika bürokratlarının “yavuz hırsız ev sahibini bastırır” misali işçileri bu gerekçeyle disipline sevk edip ihraç etmeye çalışması ibretlik bir tutumdur. Yaşanan bu son durum nice bedel ödenerek kurulan DİSK’in bürokratlar tarafından ne hale getirildiğinin yeni bir örneğidir.
Çiğli’de yaşanan olay gayet açıktır. Genel İş'in DİSK’in flama ve bayraklarını işçiler değil, sözleşme sürecinde türlü türlü hesaplarla işçilere ihanet eden bürokratlar yere düşürmüşlerdir. Sendikalardan kovulacak birileri varsa bunlar işçiler değil sendikayı bu hale getiren yöneticilerdir. 3 Çibel işçisini günah keçisi seçerek tam da bu gerçeğin üstü örtülmeye çalışılmaktadır. Belediye işçileri yere düşürülen DİSK flamalarını elbette yeniden yukarı kaldıracaklardır. Ama bunu yapabilmeleri için bürokratlardan ve onların dayanaklarından öncelikle kurtulmaları gerektiği açıktır. İşçilerin ve devrimcilerin ödediği bedeller üzerinden büyüyen sendikaları layık olduğu yere taşıyacak olan da işçi sınıfının kendisidir. Günü geldiğinde o koltuklardan sendika ağaları sökülüp atılacak, bugünlerde işledikleri tüm suçların hesabı mutlaka sorulacaktır. Bundan bürokrat takımı başta olmak üzere hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
Ege İşçi Birliği