DEV TEKSTİL İzmir'de çeşitli fabrikalardan üyeleriyle kahvaltıda bir araya geldi.
Hep beraber hazırlanan kahvaltı sofrasının ardından genel olarak yaşanan saldırılar, fabrikalarda sendika üyelerinin önüne çıkan temel sorunlar ve önümüzdeki dönem sendika çalışmasının temel başlıkları tartışıldı.
İlk bölümde, Yeni Ekonomi Programı’nın ardından hakların giderek tırpanlanacağı, ücretlerin daha da düşeceği, buradan hareketle yapılan zamlar ve vergi dilimiyle alım gücü diye bir şeyin kalmayacağı ifade edildi. Sermayenin krizden çıkmak için ortaya koyduğu programların hepsinin işçiler için yıkım programı olduğu ve iktidarın bunları sorunsuz hayata geçirmek için işçilerin emekçilerin mücadelesini baskı ve yasaklarla engellemeye çalıştığı, her türlü hak arama eylemine saldırdığı söylendi. Sendikanın Çorlu temsilciliğinin basılıp sendika üyelerinin gözaltına alınmasının, KHK eliyle işten atılan kamu emekçilerinin ve Somalı maden işçilerinin Ankara yürüyüşünün engellenmesinin bunun en iyi göstergesi olduğu söylendi. Örgütlülüğün bir zorunluluk olduğu ifade edildikten sonra işyerlerindeki sorunlara geçildi.
Sendika üyeleri özellikle çalıştıkları işyerlerinde baskının giderek arttığını, işten atmaların tekil tekil yaşanmaya başladığını, bundan kaynaklı işsizlik korkusuyla birçok işçinin koşullardan şikayetçi olsa bile sesini çıkarmadığını ifade ettiler. Ve genel olarak haklarının farkında olmadıkları ve yalnız oldukları düşüncesinden hareketle sendika olarak sendikanın tanınırlığını arttırmanın, bilgilendirme çalışmalarını yapmanın önemi üzerine konuşuldu.
Verimli geçen tartışmaların ardından önümüzdeki dönem planlamasına geçildi. Sendika çalışmasının İzmir'de daha yaygın yürütülmesi kararlaştırıldı.
Bunun üzerine fabrika çalışmalarının güçlendirilmesi, propaganda çalışmasının daha yaygın yürütülmesi için planlama yapıldı. Bir diğer alan örgütlenme çalışmalarında en çok karşı karşıya kalınan eğitim sorunu üzerine duruldu. Buradan hareketle öncelikli olarak üç başlık belirlendi. İlk eğitim çalışmasının “Haklarımızı biliyor muyuz?” başlığıyla hukuk eğitimi olarak planlanmasına karar verildi. Yanı sıra iş kolunda ağırlıklı kadın işçilerin çalıştığı ve kadınlar üzerindeki baskı ve mobbingin daha da yoğun olduğu belirtildi, son dönem artan kadın cinayetlerine değinildi. Sendikanın kadın komisyonunun daha etkin çalışmalar örgütlemesi gerektiğinden hareketle 25 Kasım gündemi temel alınarak film, söyleşi gibi etkinlikler yapılması önerildi.
Çiğli’den katılan tekstil işçisi ise Çiğli’de yapılacak bir toplantının o bölge için daha verimli olacağını önerdi. Bunun üzerine işçiler, zamanını Çiğli’deki işçilerin belirlediği bir toplantı önerisinde bulundular ve karara bağladılar.
Son olarak da atölyelerin oluşturulması üzerine tartışmalar yürütüldü. İmkanlar ölçüsünde ilk elden ritim ve tiyatro atölyesi kuruldu.