Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV TEKSTİL) Genel Başkanı Fatma Alökmen, Greif direnişçisi Orhan Purhan ve Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu temsilcisinin katılımı ile “Greif işgalinin 8. yılı Sendikamızın 7. yılındayız! Sürüyor sürecek mücadelemiz!” şiarlı canlı yayın etkinliği gerçekleşti.
Program açılış konuşması ile başladı. Açılış konuşmasın da şunlar ifade edildi:
“2014 yılında İstanbul Hadımköy’de Amerikan tekeli olan Greif fabrikasında işçi arkadaşlarımız direniş gerçekleştirdiler. Bugün Greif İşgali'nin 8. yılı bugün dünyada ve Türkiye'de kapitalist krizin faturasını ödememek için işçi ve emekçiler sokaklardalar. Bugün emekçiler sokaklarda düşük ücretlere ve zamlara karşı mücadele ediyorlar. Fabrikalarda pek çok direniş gerçekleşiyor.”
Açılış konuşmasının ardından söz DEV TEKSTİL Genel Başkanı Fatma Alökmen’e bırakıldı. Alökmen yapmış olduğu konuşmada şunları ifade etti:
“Türkiye işçi sınıfı hareketinin en önemli eylemlerinden birinin başlamasının üzerinden 8 yıl geçti. Bu 8 yıl içerisinde dünyada ve Türkiye'de önemli gelişmeler yaşandı. Yalnız sınıf hareketi üzerinden baktığımızda Greif direnişi başladığı zaman en geri biçimde seyreden işçi sınıfının mücadelesi bugün eylem kapasitesi bugün ileri bir noktaya gelmiş durumda.
Türkiye kapitalizmin derinleşen yapısal bunalımı ve sermayenin ardı arkası kesilmeyen saldıralarına karşı, sınıf ve emekçi kitlelerin daha geniş ölçekte harekete başladığı bir dönemin içerinden geçiyoruz. Düşük ücretlere, uzun çalışma saatlerine, kötü çalışma koşullarına, güvencesiz çalışmaya ve sendikal örgütlenmenin önündeki engellere karşı işçi ve emekçiler mücadele ediyorlar.
2022 yılına işçi ve emekçiler direnerek mücadele ederek girdiler. Çeşitli bölükleriyle işçi sınıfı ülkenin bir çok yerinde farklı farklı işkollarında eylemler gerçekleştiriyorlar. Fabrika işgalleri gerçekleştiriyorlar. Ve şuanda eylemler devam ediyor. Bu eylemlerin sınıf hareketi için yeni bir dönemin başlangıcı olup olmadığını bizlere zaman gösterecek fakat mevcut olgular hareketin durmayacağını ve ilerleyeceğini de gösteriyor.”
Alökmen: “Greif işgali işçi sınıfının meşru yasalarını izledi”
Alökmen konuşmasının devamında ise şu vurguları yaptı:
“Greif İşgali meşru bir eylemdi. Greif İşgali işçi sınıfının meşru yasalarını izledi. İşçiler "İşgal grev sloganı"nı yükselttiler ve bugün bu slogan işçi ve emekçilerin dilinde. Ve bu slogan işçi sınıfına mal olmuş durumdadır.
Sınıf hareketi kendine yeni bir yol açacaksa bu Greif İşgali'nde olduğu gibidir. Greif’ta taban inisiyatifi olmasaydı, eylem sendikal bürokrasinin etkisi altında kalacaktı. Greif’tan sonra yaşanan birçok direnişte bunu görmüş olduk.
Greif işgali'nde söz ve yetki karar hakkı işçilerin kendilerindeydi. Ve buradan doğru aldıkları güç ile 60 gün boyunca direndiler. Greif direnişi sendikal örgütlenmeyi bir tabela olmaktan çıkararak gerçek anlamda fabrika zeminine taşıdı. İşçi demokrasisinin nasıl işleyeceğini gösterdi. Böylece sendikamıza da rengini veren devrimci sınıf sendikacılığı ilkeleri de örgütlenmiş oldu.”
Purhan: “İnisiyatifi sözde sendikalara ya da temsilcilere yani kimseye bırakmayın”
İkinci konuşmacı olarak Greif direnişçisi Orhan Purhan’a söz bırakıldı. Purhan öncelikle direnişteki tüm işçileri selamlayarak başladı. Ardından Greif davasının üzerinden 8. Yıl geçmesine rağmen deneyimlerinin hala yol gösterdiğini vurguladı. En önemli deneyimin taban örgütlenmesi ve taban inisiyatifinin olduğunu anlatarak şunları dedi:
“Her bölümün komitelerini oluşturduğu ve karar alınacaksa komiteler aracılığıyla sürecin konuşulduğu bir süreç ile işçi demokrasisini işlettik. Bugün pek çok fabrikada direnişler yaşanıyor ve bu direnişteki işçilere seslenmek istiyorum. İnisiyatifi sözde sendikalara ya da temsilcilere yani kimseye bırakmayın. Biz başarılı olduysak bu şekilde olduk. Sendikal bürokrasinin direnişi kırma çabalarını, bu komiteler ve işçi demokrasisi ile aştık.”
Kadın işçilerin komitelerde örgütlenerek, direnişte ön planda olduklarını ve fiili-meşru mücadele deneyimi ile kazandıklarını anlattı.
BDSP: Panzehir, devrimci bir sınıf hareketi
Greif direnişçisi Orhan Purhan’ın ardından BDSP temsilcisi sözü aldı. BDSP konuşmasında ülkede ve dünyada yaşanan kriz ile işçi-emekçilerin direnişler sergilediğini, ancak sermaye iktidarlarının direnişleri zor yoluyla bastırmaya çalıştığını vurguladı. Bugün öfkenin toplumsallaşması, kitleselleşmesi ile sermaye iktidarının zor yoluyla direnişleri bastıramayacağını aktardı. BDSP konuşmasında temsilci, bu öfkenin, eylemlerin daha güçlü geçmesi için sınıfın bilinçlenmesi ve bu bilinçle mücadele etmesiyle mümkün olacağını anlattı. Aynı zamanda sınıfa karşı sınıf tutumunu büyütme çağrısı yaptı. Sendikal bürokrasinin, sermayedarların ve iktidarın mücadeleyi kırmak ve öncü işçilerini etkisiz hale getirme çabasını tersine çevirerek öncü işçilerin örgütlenmesinin önemini vurguladı. Ekonomik mücadelenin yeterli ve kalıcı olmayacağını, devrimci bir sınıf hareketi yaratma çağrısı yaptı.
Konuşmaların ardından etkinliğe gelen mesajlar okundu ve sorular cevaplandı. Sorularda sınıf hareketinin siyasallaşması, Greif deneyimi ve direnişlerin birleştirilmesi üzerine deneyimler aktarıldı. Yaklaşan tekstil grup sözleşmeleri ve sendikal ihanete karşı işçilerin taban iradesini açığa çıkarmak için daha fazla mücadele edilmesi gerektiği anlatıldı.
Etkinlikte Greif işgal ve direnişi ile ilgili kısa videolar yayınladı. Etkinlik DEV TEKSTİL’in devrimci sınıf sendikacılığı ilkeleri ile örgütlenmeye devam edeceğini vurgulaması, tüm direnişlerin yanında olduklarını belirtmesi ve mücadeleyi güçlendirme çağrısı ile son buldu.