Devrimci Tekstil işçileri Sendikası’nın Ekim ayı toplantısının sonuç bildirgesini okurlarımıza sunuyoruz:
Sendikamızın Ekim ayı GMYK toplantısını gerçekleştirdik. Tüm dünyayı saran savaş, saldırganlık politikaları ile ağırlaşan ekonomik kriz ve seçim tartışmaları toplantımızın temel gündemini oluşturdu. Ağırlaşan ekonomik kriz, dünyayı saran savaş ve saldırganlık politikaları, AKP iktidarının süreci yönetememesiyle birlikte daha pervasız saldırıları beraberinde getirdi. Son çıkan sansür yasası ile zaten sınırlı olan söz ve basın özgürlüğü daha da kısıtlanırken, Türk Tabipler Birliği’ne yapılan saldırılar üzerinden ise emek ve meslek örgütlerinin yapısının değiştirilmesi hedefleniyor. GMYK toplantımızda içinden geçtiğimiz süreçte ekonomik taleplerimizle birlikte temel hak ve özgürlüklerimizin elimizden alınmak istenmesini değerlendirdik, bu gündemler kapsamında planlamalar gerçekleştirdik.
- İşçi-emekçilerin alım gücü düşüyor. Eğitimden sağlığa, barınmadan sosyal haklara kadar insani tüm ihtiyaçlar birer lüks olmaya başladı. İşçi sınıfımızın bilinç ve örgütlenme düzeyi, bu kapsamlı saldırılar karşısında toplumsal bir çıkış için hala yeterli değil. Gelecekten umutlarını yitiren emekçiler bireysel çözümlere başvuruyor, bol mesailere kalarak, ekstra işlere giderek günü kurtarmaya çalışıyor. Ekonomik krizin gölgesinde coğrafyamızda seçim rüzgarları esiyor. Seçim tartışmalarının başlaması ile beraber iktidarından muhalefetine tüm düzen partileri, topluma mavi boncuklar dağıtarak bu seçimlerde her şeyin değişeceğine bizleri inandırmaya çalışıyorlar. Göstermelik ziyaretler, işyerlerinde boy boy resimler vb. ile göz boyamaya çalışıyorlar. Ama bu girişimlerin hepsi, siyasal ve ekonomik sorunlara karşı biriken öfkenin dizginlenmesi, kapitalizmin çarklarının sorunsuzca dönmesi için yapılıyor.
Ağırlaşan kriz her geçen gün emekçilerin alım gücünü düşürürken, insan onuruna yaraşır ücret ve çalışma koşulları acil taleplerimizi oluşturuyor. Farklı işkollarında ek zam tartışmaları hala güncelliğini koruyor. Ancak parçalı ve cılız kalan bu talep iktidarın “işçimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz!” sözüyle asgari ücret zammının sonrasına ertelendi. GMYK’mız, asgari ücret zammı beklenmeden “İnsanca yaşamaya yetecek ücret!” şiarının gündemleştirilmesi gerektiğini ortaya koymuştur. Ek zam ve promosyon taleplerini de “İnsanca yaşamaya yeten asgari ücret!” talebiyle birlikte ele almayı kararlaştıran GMYK’mız, tüm tekstil işçilerini bugünden bulunduğumuz atölye ve fabrikalarda bu talepler için yan yana gelmeye, komiteler kurmaya ve mücadele etmeye çağırmaktadır.
- Sorunumuz sadece düşük ücretten ibaret değil. Ücretlere yapılan zamlarla hızla vergi dilimine giriyoruz. Sermayedarlara ardı arkası kesilmeyen yardımlar, aflar yapılıyor, teşvikler veriliyor. Ancak bizim ücretlerimiz erimeye devam ediyor. Vergi sorununu değerlendiren GMYK’mız, vergi soygunu karşısında tekstil ve dokuma işçilerini bilgilendirmeyi, “Artan oranlı gelir vergisi” talebini gündemleştirmeyi kararlaştırmıştır.
- Emekçilerin bu kriz sürecinde yaşadığı temel problemlerden biri de konut sorunu. Kiralara %300’leri aşan zamların gelmesi sağlıklı barınma hakkını da olumsuz olarak etkiliyor. Asgari ücretli bir ailenin temel ihtiyaçlarını karşılaması artık mümkün görünmüyor. Ücret zamları tartışılırken eğitimden sağlığa, sosyal faaliyetlerden sağlıklı barınma hakkına kadar temel insani ihtiyaçların göz önüne alınması gerektiğini savunan GMYK’mız, ücret artışlarının yanı sıra, insanca yaşam koşulları için mücadele programı üzerine tartışmalar yürütmüştür.
- Bartın’da madende yaşanan iş cinayeti ile 42 işçinin hayatını kaybetmesi, işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin ekonomik talepler kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Artan iş cinayetlerinin, denetimsizliğin temelinde sermayedarların aşırı kâr hırsı yatıyor. Bununla beraber, biz işçilerin örgütsüzlüğünden güç alan sermayedarlar ve sendika bürokratları bizlerin hayatını hiçe sayan politikalar izliyorlar. Bartın’da gerçekleşen iş cinayetini değerlendiren GMYK’mız, yaşananların kaza değil katliam olduğunun bir kez daha altını çizmiş, sadece madenlerde değil, tekstil sektöründe de işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmasının önemini vurgulamıştır.
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü yaklaşıyor. İşçi-emekçi kadınlar bu kapitalist düzende şiddetin farklı boyutlarına maruz kalıyor. Ev içinde, fabrika ve atölyelerde yaşanan baskı, mobbing ve fiziki şiddet artarken ucuz iş gücü ordusunu oluşturan kadınlar ekonomik şiddeti en derinden hisseden kesim oluyor. Sendikamız bu 25 Kasım’da “Sömürüye ve şiddete karşı mücadeleyi yükselt!” şiarını öne çıkarmayı kararlaştırmıştır. GMYK’da yapılan değerlendirmeler kapsamında sendikamız, 25 Kasım gündemiyle bilgilendirme çalışmaları, toplantı ve seminerler yapmayı, kitle eylemlerine katılmayı planlamıştır.
- Sendikamızın yayınları gözden geçirilmiş, bu temelde gerekli planlamalar yapılmıştır.
Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası
Kasım 2022