DEV TEKSTİL: Greif İşgali’nin ruhunu fabrika komitelerimizde yaşatmalıyız!

AKP iktidarı ve sermaye her geçen gün işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarını ağırlaştıran düşük ücretler, ağır çalışma koşulları ve geleceksizlik dayatan uygulamaları hayata geçiriyor. Bu kölelik ve baskı uygulamalarını sonlandırmak Greif işçilerinin izlediği mücadele anlayışı ve pratiğini hayata geçirmekle mümkündür.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 10 Şubat 2020
  • 15:51

Sendikamızın mücadele ilke ve pratiğinin köşe taşlarını oluşturan Greif İşgali 6. yılında. Türkiye işçi hareketinin en ileri eylem ve mücadele pratiklerinden biri olan Greif İşgali, bugün karşı karşıya kaldığımız sorunların nasıl çözülebileceğini gösteren önemli bir deneyimdir. Sendikaların işçi sınıfının mücadele örgütü haline nasıl getirilebileceğinin de kılavuz ipidir.

Greif örgütlenmesi bir bölük devrimci işçinin, işçi sınıfının mücadele yasaları ekseninde hazırlığını yaptığı bir süreç olarak örgütlendi. Patronların kölelik yasalarına, sendika ağalarının mücadele kaçkını tutumlarına karşı işçi sınıfının haklı ve meşru talepleri ekseninde şekillendi. Greif işçileri; sendikaları patronlar adına işçileri kontrol altında tutan merkezlere dönüştüren bürokratik, ihanetçi anlayışı reddettiler. Sendikal örgütlenmeyi fabrika zemininde bütün işçilerin parçası olduğu örgütlülüğe dönüştürdüler. Söz, yetki, karar hakkının göstermelik değil gerçekten işçilerde olduğu gerçek sendikal anlayışı inşa ettiler.

Greif işçileri örgütlülüklerinden ve haklılıklarından aldıkları güçle Amerikan tekelinin karşısına dikildiler. Taleplerini karşılamayan Amerikan tekeline karşı fiili grev gerçekleştirerek fabrikada üretimi durdurdular. Greif işçileri şanlı mücadelelerinde karşılarında tek başına Amerikan tekelini değil, devleti ve ihanetçi sendika ağalarını buldu. Çok yönlü saldırılar karşısında diz çökmeyip işçi sınıfını açlığa, yoksulluğa mahkûm edenlere karşı kararlı bir mücadele verdiler. Aynı zamanda işçi sınıfına geleceği kazanmak için izlenmesi gereken yolu gösterdiler. Greif işçileri 60 gün süren işgal eylemleri boyunca “İşgal, grev, direniş!” sloganını kendilerine rehber edindiler.

Greif ruhunu fabrikalarda yaşatmalıyız!

Greif işçileri taşeronluğa, düşük ücretlere, baskıya karşı taban örgütlerini oluşturarak mücadele ettiler. Greif Direnişi’nin temel üstünlüğü de tabana dayalı ve amacına ulaşmak için dişe diş bir mücadeleyi rehber edinmesidir. Örgütlülüğü, mücadele ilkeleri ve pratiğiyle Greif direnişi işçi sınıfı mücadelesine önemli değerler kattı. Greif kriterleri olarak ifade edilen bu değer ve ilkeler sınıf mücadelesinin temel yasaları, örgütlenme biçimi ve fiili meşru anlayışını ifade ediyor.

AKP iktidarı ve sermaye her geçen gün işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarını ağırlaştıran düşük ücretler, ağır çalışma koşulları ve geleceksizlik dayatan uygulamaları hayata geçiriyor. Bu kölelik ve baskı uygulamalarını sonlandırmak Greif işçilerinin izlediği mücadele anlayışı ve pratiğini hayata geçirmekle mümkündür. Sendikaları şirkete dönüştüren ihanetçi anlayışların saltanatına son vermenin ve geleceğimizi kazanmanın yolu buradan geçiyor. Bütün işçi arkadaşlarımızı fabrikalarında komiteler kurmaya, fiili meşru mücadele anlayışıyla geleceğimizi kazanma mücadelesini büyütmeye davet ediyoruz.

Yaşasın Greif Direnişimiz!

İşgal, grev, direniş!

İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!

Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası