- Çalışma koşullarınızdan anlatır mısınız?
- Sabah 08.30, akşam 17.00 saatleri arasında çalışıyoruz. Bazı arkadaşlarımız saat: 07.30’da işbaşı yapıyor. Yarım saat yemek molamız var. Aylık kazancımız ise 6.250 TL, artı yol ve yemek parası ile birlikte 7200 TL ücret alıyoruz. Sendikalı olduğumuz için ayrıca sendika aidatı kesiliyor. Aidat aldığımız net ücret üzerinden değil brüt ücret üzerinden kesinti yapılıyor. Sendikalı olduğumuz halde aldığımız herhangi bir ikramiye de bulunmamaktadır. Bizlere çay kaşığı ile verilen kepçeyle geri alınıyor.
Bazı arkadaşlarımız maaşlarına ek gelir olsun diye fazla mesaiye kalıyor. Ya da bu bazen zorunlu mesai oluyor. Ama bunun karşısında mesai ücretleri tam ödenmiyor. Paralar içeride kalıyor.
- Yaşadığınız sorunlardan söz eder misiniz?
- Diyelim ki, ben psikoloğum ama girişimi destek personel olarak gözüküyor. İtiraz ettiğimizde mutlaka kendilerini haklı gösterecek bir açıklama yapmaya çalışıyorlar.
İçeride emmisi dayısı olanlar işlerini kolay şekilde hallede biliyor. Yöneticiler ve kraldan daha çok kralcı kesilen personellerin insanlık dışı uygulamalarını da unutmamak gerekir.
Sırf bir yerde tanıdıkları var diye her türlü etik ve ahlaki ilkeleri çiğneyen, yüz kızartıcı şeyler yapan personeller hakkında işlem yapılmazken, kendisinden kaynaklı olmayan hatalardan hakkında işlem yapılan arkadaşlarımız var. Bu süreç mobbing ya da işten atılmayla sonuçlanıyor. Koca Esenyurt Belediyesi’nde çalışıyoruz. Ama belediye biz işçilerin bir tuvalet kağıdını bile karşılamamaktadır. Su dahi verilmiyordu. Bu mesele yakın zamanda çözüldü.
Tüm birim müdürlükleri çalışanları whatsap grubu oluşturdu. Sonrasında sayıca çoğalınca telegram grubu oluşturuldu. Burada halinden ve çalışma koşullarından rahatsız olan, sendikanın yetersizliğinden rahatsız olan herkes bir şeyler yazdı. Ama maalesef taleplerimizi dile getirmek suçmuş gibi insanları kışkırtmak ve belediye başkanına hakaretten işten çıkartmalar gerçekleştirildi. Bizler belediye başkanına hakaret etmedik. Taleplerimizi dile getirdik. Bundan dolayı arkadaşlarımız işten çıkartıldı. Sözde varlığı bulunan sendika da bu durumu sessizlikle karşıladı.
Sendikalar biz işçilerin kalesidir. Bizlerin işyerindeki evidir. Ama burada böyle değil sendika yöneticileri başkana çanak tutuyorlar. Arkamızda durmuyorlar. Seslerini çıkartmıyorlar. Her şeye sessiz kalıyorlar. Bizler Türkiye koşullarında insani bir ücret istemiştik sadece onu da vermediler. Korkutmak ve sindirmek için işten atma gerçekleştirdiler.
Yani dışarıdan biz belediye emekçilerinin çalışma koşulları iyi gözüküyormuş gibi durabilir ama bizler de çok fazla sorunla karşı karşıyayız.
- Aldığınız ücretlerle geçinebiliyor musunuz?
- Tabii ki de geçinemiyoruz. Aldığımız ücret sadece kirayı karşılayabiliyor. Bugünün koşullarında bir ailede evde iki kişi çalışsa bile biri sadece kiraya çalışacak diğeri ise de evin ihtiyaçlarını karşılayacak. Ama insanı koşullarda yaşam sürmek hayal olacak.
Geçtiğimiz aylarda tüm belediyelerde işçiler zam aldı. Zam oranları burada da belli oldu. Belediye kadrosunda çalışan işçilere %40 zam. Taşeron çalışan işçilere ise zam oranları açıklanmadı. Ve hatta zam verilmeyeceği dahi konuşuluyor. Koşullarımız her geçen gün zorlaşıyor. Her şey birbiri ardına zamlar geldi. Ama maaşlarımıza zam gelmiyor. Geçinmeye çalışırken geçinemez hale getirildik.
- Yaşadığınız sorunlara karşı sizce ne yapılmalı?
Her işçinin yaşadığı sorunları olduğu gibi bizler de yaşıyoruz. Sorunlarımız ortak, fabrikada patron müdür her türlü baskıyı yapar. Burada da belediye yöneticileri her türlü baskıyı yapar. Sendikada her iki yerde olduğu gibi sessizce durumu izler.
Sendikalar biz işçilerin kalesidir. Bizlerin işyerindeki evidir. Ama burada böyle değil sendika, onlar bizlere kölelik sunuyor. Bu köleliğe karşı sessiz kalmamalıyız. Sessiz kaldıkça daha çok üzerimize geliyorlar.
Kızıl Bayrak / Esenyurt