Yine bir Aralık ayındayız, yine Asgari Ücret Tespit Komisyonu adı altında hazırlanan orta oyunu sahnede…
Asgari Ücret Tespit Komisyonu 5’i patron, 5’i hükümet, 5’i de Türk-İş temsilcisi olmak üzere 15 kişiden oluşuyor. Kapitalistler, sermaye devleti ve sendika bürokratlarından oluşan bu şer üçlüsü, işçi sınıfına sefalet ücretini dayatmak için yine bir araya geliyorlar. Bir sene boyunca pandemiyle milyonlarca işçiyi baş başa bırakan bu güçler, şimdi de 2021 yılı için geçerli olacak asgari ücreti belirleyecekler. Bu masanın etrafında saf tutanların bize vereceği tek şey, kölelik zincirlerimizin daha fazla kalınlaşması olabilir ancak.
Kardeşler;
Pandemiyle birlikte yaşamlarımız iyice çekilmez hale geldi. Üretim devam etsin diye yaşamlarımız yok sayıldı, ölüme terk edildik. Pandemiyi fırsata çeviren sermaye iktidarı, kapitalistlere teşvikler yağdırırken her gün çıkarttığı saldırı yasalarıyla çalışma koşullarımız daha da ağırlaştı. Bu süre zarfında açlık sınırının altında olan ücretlerimiz iyice eridi. Yaklaşık iki buçuk milyon kardeşimiz de ücretsiz izin dayatmasıyla ayda 1.168 TL ile geçinmek zorunda bırakıldı. Bu süreçte bizlerin yaşamı, çıkarılan yasalarla, yapılan keyfi uygulamalarla patronların iki dudağı arasına terk edildi. Bir yandan işsizlikle, açlıkla, bir yandan da salgınla, hastalıkla, ölümle tehdit ediliyoruz.
Böylesi bir dönemde toplanacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun belirlediği sefalet ücretine bizlerden razı olmamızı isteyecekler. Pandemiyi de gerekçe yaparak, yalanlarla, tehditlerle, demagojiyle bizden yine dişimizi sıkmamızı isteyecekler. 3'lü şer odağı olan sermaye sınıfı, Saray rejimi ve sendika bürokratlarının oyunlarını bozmak biz işçi sınıfının elinde. Bizlere açlık ve ölümü dayatanlara karşı, "İnsanca yaşamaya yetecek, vergiden muaf asgari ücret!" talebimizi yüksek sesle haykırmalıyız. Kendi gücümüze güvenmeli ve gerektiğinde üretimden gelen gücümüzü kullanmalıyız. Bunun için yapmamız gereken bellidir. Komiteler kurmak, birliğimizi oluşturmak, taleplerimizi ve isteklerimizi elde edene kadar mücadele etmektir. Tek tek fabrikalarda kuracağımız komiteler ile diğer işçi kardeşlerimizle ortak mücadelenin zemini oluşturmak bugünün en acil görevidir.
Tekstil İşçileri Birliği