Türkiye’de salgınla birlikte yoksulluk da her geçen gün katlanarak büyüyor. Türk-İş her ay, dört kişilik bir ailenin açlık, yosulluk sınırı ile bekâr bir çalışanın aylık yaşam maliyetini hesaplıyor. Ağustosta 2 bin 892 lira olan bir işçinin yaşayabilmesi için aylık olarak yapması gereken asgari harcama tutarı eylülde 3 bin 3 liraya çıktı.
Cumhuriyet'ten Mustafa Çakır'ın haberine göre Ocak ayında bu rakam 2 bin 698 liraydı. Asgari ücret ise bu yıl için 2 bin 324 lira olarak belirlendi. Bugün bir işçinin yaşayabilmesi için yapması gereken asgari harcama ile asgari ücret arasında 679 lira fark bulunuyor. Türkiye’de toplam 14.2 milyon işçi var. Yaklaşık 7 milyon işçi asgari ücretle çalıştırılıyor.
Tek bir işçinin yaşayabilmesi için aylık yapması gereken en az harcamanın 3 bin 3 lira olduğu ülkede, yaklaşık 7 milyon işçi 2 bin 324 lira ile geçinmeye çalışıyor. Yine bugün yaklaşık 2 milyona yakın işçi de ücretsiz izne çıkarılmış durumda. Bu işçilere aylık 1168 lira veriliyor. Bir işçinin yaşama maliyeti ile ücretsiz izne gönderilen işçiye verilen ücret arasında tam 1835 lira fark bulunuyor.
Posta ile veri alıyor
Birleşik Kamu-İş’e bağlı Büro-İş Sendikası Başkanı Alay Hamzaçebi ise farklı bir noktaya dikkat çekerek, TÜİK’in elektrik ve gaz fiyatlarını 3 ay geriden açıklamasının emekçiyi mağdur ettiğini söyledi.
Ocak-Haziran döneminde konutlarda ortalama elektrik fiyatının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 32.3, doğalgazın ise yüzde 34.7 arttığını belirten Hamzaçebi, “TÜİK’in bu verileri bilgi teknolojisi ve iletişim çağında elektronik ortamda günlük alabilecek durumdayken, posta yoluyla alıp 3 ay gibi bir süre sonra açıklaması aslında emekçilerin geliri içerisinde büyük bir orana sahip bu harcama kalemlerinden kaynaklanan gerçek enflasyonu rötarlı olarak itiraf etmektedir” dedi. Hamzaçebi, böylece asgari ücret başta olmak üzere milyonlarca işçi, memur ve emekliyi ilgilendiren toplusözleşmelerin de TÜİK tarafından manipüle edildiğini dile getirdi.