Anket çalışmamızın sonuçları

Anketimize yansıyan sonuçlar Petrol-İş üyesi işçilerin sendika yönetimine ve sendika bürokrasisine duyduğu tepkiyi yansıtmaktadır. İcazetçi-masa başı müzakereleri ile çözüm arayan sendikal anlayış karşısında işçiler “yeni” bir anlayış arayışı içerisindedir. Petrokimya İşçileri Birliği olarak tüm arkadaşlarımızı söz-yetki-karar hakkının işçilerde olduğu, taban inisiyatifine dayanan sendikal işleyişi ve devrimci sınıf sendikacılığı anlayışını sendikaya hakim kılabilmek için mücadele etmeye çağırıyoruz!

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 29 Ağustos 2019
  • 18:29

Petrokimya İşçileri Birliği olarak yaklaşan Petrol-İş Genel Kurul’u vesilesi ile anket çalışması gerçekleştirdik. Petrol-İş üyesi farklı fabrikalardan işçilerin gerçekleştirdiği anket çalışmamızın sonuçlarını parça parça sayfamızdan yayınladık. Genel kurula sayılı günler kala Petrol-İş üyesi işçilerin eğilimlerini değerlendirmek açısından anket sonuçlarının toplu bir değerlendirmesini yapmanın işlevsel olduğunu düşünüyoruz.

* Anketimize Petrol-İş üyesi farklı fabrikalarda çalışan işçiler katılmıştır. Anketimize katılanların %44’ü Tüpraş’ta, %16’sı ise TPAO’da çalıştığını belirtmiştir. Ayrıca Petkim ve Kale Kayış’ta çalıştığını ifade edenlerin oranı %7’dir. Anketimize Ravago, Sumitomo, Eti Maden, Eaton, Bayer, Basf, Durden Plastik, Deva, Petlas ve Tetra-Pak’tan işçiler de katılmıştır.

* Anketimizin ilk sorusu “Sendikanın işleyişini demokratik buluyor musunuz?” idi. Ankete katılanların yaklaşık %94’ü “Hayır” cevabını vermiştir.

* Anketimizin ikinci sorusu yakın zamanda YHK’da bağıtlanan Tüpraş sözleşmesi ile ilgiliydi. “Sizce Tüpraş sözleşmesinde yaşanan yenilginin en önemli sebebi nedir?” sorumuza verilen cevaplarda %64’lük işaretlenme oranıyla ilk sırada “Petrol-İş yöneticilerinin tutumları” yer almıştır. Bunu %9’la “Yeterli eylem yapılmaması” ve “Koç sermayesi-iktidar işbirliği ile YHK’nın devreye sokulması” takip etmiştir. “Sektörde grev yasağının olması” ise %8 oranında, “İşçiler arasında birliğin sağlanamaması” ise %5 oranında işaretlenmiştir. Ayrıca ankete katılanların %4’ü diğer seçeneğini işaretleyip sebep olarak “Yöneticilerinin koltuk sevdası/kavgası”nı ifade etmişlerdir.

* Anketimizin üçüncü sorusu “Sendikanın mücadele anlayışını doğru buluyor musunuz? Doğru bulmuyorsanız sizce ne yapılabilir?” idi. Ankete katılanların %98’i bu soruya “Hayır” cevabını vermiştir. Mevcut anlayışı değiştirmek için ne yapılması gerektiği ile ilgili verilen cevaplarda ise “Koltuk sevdası bırakılmalı”, “İç kavgalar bitirilmeli” ve “Yönetim değişmeli” cevapları öne çıkmıştır. Ayrıca “Yeni bir mücadele anlayışı oluşturulmalı”, “Fiili-meşru mücadele anlayışı hakim olmalı”, “Teslimiyetçi anlayıştan vazgeçilmeli”, “Yöneticiler siyasi tutum almamalı”, “İşçiler bilinçlenmeli, taban örgütlülüğüne dayalı mücadele anlayışı olmalı” cevapları da mevcut anlayışı değiştirmek için yapılması gereken olarak ifade edilmiş cevaplar arasındadır.

* Dördüncü soruda “Yaklaşan Genel Kurul’da yaşanan sorunların çözümü için adımlar atılabileceğini düşünüyor musunuz?” diye sormuştuk. Bu soruya işçilerin büyük bir çoğunluğu (%85,3) “Hayır” cevabını vermiştir.

* Beşinci sorumuz “Genel Kurul’da hangi sorunların tartışılması gerektiğini düşünüyorsunuz?” idi. Bu soruya verilen cevaplarda ilk sırada “Mevcut yönetimin yaptığı hatalar-işçiyi satan tutumları”, “Sendika ağalığı-koltuk sevdası ve nasıl engelleneceği” kapsamındaki cevaplar gelmektedir. Ardından “Mücadeleci-demokratik-yeni sendikal anlayış” kapsamında cevaplar verilmiştir. Ayrıca verilen cevaplar arasında “Tüpraş sürecindeki yanlışlar” ve “Geçmiş ve yaklaşan sözleşme süreçleri” kapsamındaki cevaplar da öne çıkmaktadır. “Flormar, Kale Kayış gibi direniş süreçlerinin öz eleştirisi” ve “İşçi sınıfına yönelik hak gaspları ve saldırılar, işçi hakları” da diğer öne çıkan başlıklardır. Verilen cevaplarda “Tüzük değişiklikleri”, “Grev yasakları”, “Şubeler”, “İşçi aidatlarının nerelerde kullanıldığı” başlıkları da ifade edilmiştir.

* Altıncı soruda “Sizce sendikal anlayış ve işleyişle ilgili sorunların çözümü için ne yapılmalı?” diye sormuştuk. Cevap olarak “Tüzük değişikliği”, “İş yeri komitelerine dayanan taban örgütlülüklerinin oluşturulması”, “Söz-yetki-karar hakkının işçiye tanınması”, “Eğitim çalışmaları”, “Uzlaşmacı anlayışa son verilip fiili-meşru mücadelenin esas alınması”, “Hepsi” ve “Diğer” seçeneklerini belirlemiştik. Ankete katılanların %53’ü cevap olarak “Hepsi” şıkkını işaretlerken, %25’i “Söz-yetki-karar hakkının işçiye tanınması” şıkkını, %8’i ise “Uzlaşmacı anlayışa son verilip fiili-meşru mücadelenin esas alınması” şıkkını işaretlemiştir. Ayrıca %4’er oranda “Tüzük değişikliği” ve “İş yeri komitelerine dayanan taban örgütlülüklerinin oluşturulması” şıkları işaretlenmiştir.

Anketimize yansıyan sonuçlar Petrol-İş üyesi işçilerin sendika yönetimine ve sendika bürokrasisine duyduğu tepkiyi yansıtmaktadır. İcazetçi-masa başı müzakereleri ile çözüm arayan sendikal anlayış karşısında işçiler “yeni” bir anlayış arayışı içerisindedir. Petrokimya İşçileri Birliği olarak tüm arkadaşlarımızı söz-yetki-karar hakkının işçilerde olduğu, taban inisiyatifine dayanan sendikal işleyişi ve devrimci sınıf sendikacılığı anlayışını sendikaya hakim kılabilmek için mücadele etmeye çağırıyoruz!

Petrokimya İşçileri Birliği