İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Kadın Komisyonu, Kocaeli Kandıra F Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutsak olan Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’a özgürlük çağrısı yaptı. Özgürlük çağrısı yapılan açıklamada Aysel Tuğluk’un toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde ilklere imza atmış İHD üyesi insan hakları savunucusu olduğu belirtilerek şu ifadelerle serbest bırakılması istendi:
“Kendi gereksinimlerini karşılayamadığı ve başkalarıyla güçlükle iletişim kurabildiği bu durumda, cezasının infazının hastalığının iyileşmesine kadar geri bırakılması zaruret halini almıştır. Aksi durumda insan onuruna aykırı bu uygulama ile telafisi mümkün olmayacak sonuçlar ortaya çıkacaktır. Tuğluk’un cezasının infazının hastalığı süresince geri bırakılması çağrısında bulunuyoruz. Sağlık hizmetine erişimin engellendiği, hasta mahpusların sağlık ve yaşam hakkının sistematik bir şekilde ihlal edildiği bu süreçte Aysel Tuğluk ve tüm hasta mahpusların bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) İzmir Kadın Meclisi, Tuğluk’un durumuna dikkat çekmek için il binalarında basın toplantısı düzenledi. Toplantı salonuna “Aysel Tuğluk için geç olmadan adalet” pankartı asıldı.
Basın metnini okuyan Yeşil Sol Parti İzmir İl Eş Sözcüsü Yeşim Arslan, bu topraklarda düşünmenin, fikrini açıklamanın, eleştirmenin, barışı savunmanın kolay olmadığını ifade etti. Sırf kadın olmanın bile hukukun temel ilkelerinin dışına atılma sebebi olduğunu vurgulayan Arslan şunları dile getirdi:
“Ülkemizde cezaevleri, adalet sisteminin bir unsuru olarak değil, politik iktidarı tutsak bedenler üzerinden inşa eden şiddet araçları olarak işlev görmektedir. Tutuklu ve hükümlülerin sayısı AKP-MHP iktidarı döneminde misliyle artmıştır. Sürekli yeni cezaevi müjdesi veren iktidar, türlü türlü yeni cezaevleri inşa etmekte, cezaevlerinde kapasite arttırmakta, kampüs cezaevleri deneylerine girişmektedir. Siyasal iktidar baş edemediği, çözüm üretemediği tüm sorunları kısa dönemde bu şekilde bastırmayı seçmektedir.”
Adalet Bakanlığı’nın cezaevlerinde yaşananlardan rahatsızlık duymadığını ifade eden Arslan, “Aysel Tuğluk milletvekilliği yapmış, siyasi partilerin üst düzey organlarında görev almış Kürt bir kadın hukukçu ve siyasetçidir. İnsan hakları, demokrasi ve barış mücadelesi için çalışmıştır. Kapatılma ile birlikte annesinin cansız bedenine karşı yürütülen yıkıcı ve kirli siyasi manevralarla sınanmıştır. Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi olarak tüm adalet kurumlarını ve kamuoyunu Aysel Tuğluk ve diğer hasta mahpusların haklarını savunmaya ve korumaya davet ediyoruz” diye konuştu.
Aydın Kadın Dayanışma Platformu Aysel Tuğluk için Aydın Kent Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. “Aysel Tuğluk ve tüm hasta tutsaklar için özgürlük. Cezaevleri ölüm evleri olmasın” pankartı açılan eylemde, “Sessiz kalma suça ortak olma”, “Kahrolsun faşizm yaşasın mücadelemiz” dövizleri taşındı. Açıklamayı platform adına Hale Dalkıran okudu.
Tuğluk’un Demans hastalığına yakalanma sebebinin devletin inkar, imha, asimilasyon ile Kürt düşmanlığı politikaları olduğunu söyleyen Dalkıran, Tuğluk’un hastalığının birincil sorumlusunun tekçilik rejimiyle saltanatını sürdüren iktidar olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Savaş ve ölüm siyaseti yürüterek, cinsiyetçi, kutuplaştırıcı, ayrımcı, militarist politikalarıyla ayakta durmaya çalışan iktidar; hapsederek, rehin tutarak mücadele etmelerini engelleyemediği kadınlara ‘yaşatmamayı’, ‘hafızasızlaşmayı’ dayatmaktadır. Soruyoruz bu neyin intikamı? Aysel Tuğluk yalnız değildir. Adalet Bakanlığı’na sesleniyoruz: Tuğluk derhal serbest bırakılmalı, aksi halde yaşanacak herhangi olumsuz bir durumda sorumlusu sizsiniz. Bizler Aysel’in yoldaşları, kız kardeşleriyiz. Aysel’in hayatını AKP’nin iki dudağının arasına bırakmayacağız. Aysel’i ve tüm hasta tutsakları size inat yaşatacağız. Her şey için geç olmadan Aysel Tuğluk ve tüm hasta mahpuslar için özgürlük istiyoruz. Hep birlikte Aysel Tuğluk şahsında, tutsak edilen kadınlara dayatılan ölüm siyasetine karşı yaşam siyasetini savunacağız. Her şey için geç olmadan Aysel Tuğluk’a özgürlük istiyoruz. Aysel’in yeri cezaevi değil, kadınların yanıdır.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı