Kadın hukukçulardan Tuğluk için eylem

Kadın hukukçular İstanbul Barosu önünde Aysel Tuğluk’un serbest bırakılması için eylem gerçekleştirdi.

  • Haber
  • |
  • Kadın
  • |
  • 18 Şubat 2022
  • 15:45

Kadın hukukçular İstanbul Barosu önünde Aysel Tuğluk’un serbest bırakılması için eylem gerçekleştirdi.

Kadın hukukçular Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) demans teşhisi konulan ve sağlığın giderek kötüye giden Aysel Tuğluk için “cezaevinde kalabilir” raporu verilmesini protesto etti.

İstanbul Barosu avukatlarından Aysel Tuğluk’un Aralık 2016’dan itibaren tutuklu bulunduğu hatırlatılan açıklamada Tuğluk’un sağlık durumuna ilişkin şunlar ifade edildi:

“Sayın Aysel Tuğluk’un annesinin vefatından kısa bir süre sonra 2018 yılı ocak ayından itibaren başlayan ve hızla ilerleyen demans hastalığı sebebiyle sağlık durumunu değerlendiren Kocaeli Seka Devlet Hastanesi ve Kocaeli Üniv. Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı; hastalığının yaşamını tek başına sürdürmesine engeller nitelikte olduğunu belirterek infazının ertelenmesi gerektiğine ilişkin raporlar düzenlemiştir. Bu raporlar doğrultusunda infazının ertelenmesi talebinde bulunulmuştur.

Ancak, mevcut yasal düzenlemede infaz erteleme için onay mercii olarak gösterilen ATK, Kocaeli Devlet Hastanesi ve Kocaeli Üniversitesi tarafından hazırlanan raporları görmezden gelerek; hiçbir şekilde muayene ve gözlem yapmadan sayın Tuğluk’un cezaevinde kalabileceğine dair 2021 yılı eylül ayında bir rapor hazırlamıştır.

Bu aşamaya kadar, Aysel Tuğluk’un hastalığının ve cezaevi koşullarının kamuoyuna duyurulmamasının sebebi, Sayın Tuğluk’un kendinden daha ağır durumda olan hasta mahpusların var olduğu ve onların cezaevlerinde kalmaya devam ettikleri süreçte kendisinin ve hastalığının öne çıkarılmaması talebi ve özel ricasıdır. Aysel Tuğluk, insan hakları savunucusu kimliğini bu durumda dahi ön plana çıkarmıştır.”

“Rapor taraflı siyasi yapısını göstermesi bakımından çarpıcı”

Tuğluk’un yargılandığı Kobane Davası’nda Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından savunma yapıp-yapamayacağına ilişkin ATK’den rapor istendiği belirtilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“ATK’ya sevk kararında, savunma yapıp yapamayacağının tespiti istenmesine rağmen; ATK kendisinden talep edilen hususta bir değerlendirme yapmamış ve Sayın Tuğluk’a atfedilen fiillerin meydana geldiği döneme ilişkin olarak ‘cezai sorumluluğunun tam olduğuna’ dair rapor düzenlemiştir”

ATK’nın düzenlediği raporun mevcut taraflı siyasi yapısını göstermesi açısından çarpıcı olduğuna dikkat çekilen açıklamada şunlar ifade edildi:

“25 sayfalık raporun 16 sayfası Aysel Tuğluk hakkında bugüne kadar yürütülen soruşturma ve yargılamaların özetini içerirken, sadece 2 sayfasında ATK’nın tıbbi tespitlerine yer verilmiştir. ATK’undaki hekimlerin raporda, Cumhuriyet Savcıları gibi suçlamalara genişçe yer vermesinin tek amacının kamuoyunun dikkatini suç iddialarıyla meşgul ederek Aysel Tuğluk’un gerçek sağlık durumunun gizlenmesi olduğunun farkındayız”

“Baroların sessizliği kabul edilemez!”

Baroların temel görevlerinden birinin insan haklarının korunmasını sağlamak ve denetlemek olduğu vurgulanan açıklama şu şekilde devam etti:

“Dünyanın en büyük barosu olarak övünen İstanbul Barosu’nun, kendi üyelerinden biri olan Aysel Tuğluk için bugüne kadar sessiz kalması kabul edilemez. İstanbul barosu başta olmak üzere 82 il barosunu ve Türkiye Barolar Birliği’ni, Aysel Tuğluk ve onun nezdinde tüm hasta mahpusların yaşam hakkını savunmaya davet ediyoruz”