İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Kadın Komisyonu Ankara’da Starton Otel’de düzenlenen basın toplantısında 2021 yılı kadına yönelik şiddete ilişkin hazırladıkları raporu kamuoyuna açıkladı.
Basın toplantısında ilk olarak söz alan Eren Keskin hazırlanan raporda İstanbul Sözleşmesi’nin bugüne kadar kadına yönelik şiddet konusunda kadınlar tarafından hazırlanan en kapsamlı sözleşme olduğunu hatırlattı.
“İstanbul Sözleşmesi kadınlar için önemli”
Erdoğan’ın keyfi imzasıyla feshettiği İstanbul Sözleşmesi’nin Danıştay kararı üzerine Keskin şunları söyledi:
“Burada açılan davalarda Danıştay Savcılığı’nın önemli bir mütalaası vardı. Danıştay Savcısı şöyle dedi; imzalandığı gün yürürlükte olan hukuk sisteminin uygulanması gerekiyor ve bu hukuk kuralıdır dedi. Ama o usule göre değil, Cumhurbaşkanı’nın keyfi imzasıyla feshedildi. İHD’li kadınlar olarak, raporumuzda İstanbul Sözleşmesi’nin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz.”
Söz alan İHD Merkezi Kadın Komisyonu Sekreteri ve Dönem Sözcüsü Şevinç Koçak raporu açıkladı. Koçak raporda, İHD’ye yapılan başvurular, hapishanelerde bulunan kadınlar, kadınlara yönelik hak ihlalleri, kadın emeği ve istihdam, İstanbul Sözleşmesi, kadın sığınaklarının durumu, kadın katliamları, şüpheli kadın ölümleri yer aldığını belirtti.
İHD Merkezi Kadın Komisyonun önerileri
2021 yılında en az 323 kadının öldürüldüğünü belirten Koçak 345 çocuğun hapiste olduğunu ifade ederek İHD Merkezi Kadın Komisyonun önerilerini şöyle sıraladı:
“İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı iptal edilmeli ve 6284 Sayılı Kanun’la etkin bir şekilde uygulanmalı.
“Toplumsal cinsiyet eşitliği her alanda derhal sağlanmalı.
“Kadına yönelik şiddet konusunda 7/24 kadınlar tarafından ulaşılabilecek profesyonel kişiler ve kurumlar oluşturulmalı, telefona ulaşamayan kadınlar için alternatif yollar kurulmalı ve bunlar Türkçe, Kürtçe, Arapça, İngilizce gibi pek çok dili barındırmalı, işaret dili bilen personel bulunmalı.
“Mülteci ve sığınmacı kadınların güvenliği sağlanmalı ve sığınmacı/mülteci kadınlara yönelik güçlendirici çalışmalar yapılmalı.
*Sığınaklar erişilebilir ve uluslararası standartlara uygun olmalı. 60 yaş üzerindeki kadınlar da sığınaklara kabul edilmeli.
*Sığınaklardan çıkan kadınlar için ekonomik ve sosyal yardımlar işlevsel olmalı. Kolluk kuvvetlerinin keyfi bir şekilde caydırıcı ve yanlış bilgi vermesine yaptırım uygulanmalı.
*Resmi kurum ve kuruluşların nefret söylemleri ve ayrımcı söylemleri hakkında yasal girişimlerde bulunulmalı.
*Doğum kontrol yöntemleri, kürtaj ve HPV ücretsiz olmalı.
*Cinsel sağlık hizmetlerinde kadınlar hiçbir ayrımcılığa maruz kalmamalı.
*Bebek ve çocuk kreşleri ücretsiz ve erişilebilir olmalı.”