Sayıştay raporlarının ortaya koyduğu tablo, iktidarın görünmeyen yüzünü gösterdi.
BirGün’de yer alan habere göre rant aktarımından kadrolaşmaya, menfaat ilişkilerinden boşa giden milyonlarca liraya hepsi raporlara yansıdı. PTT, BOTAŞ, TCDD, TOKİ, Türk Şeker ile Et ve Süt Kurumu’nda usulsüzlükler diz boyu. Neredeyse tüm kurumlar borç içinde yüzüyor.
Halk ekonomik krizle boğuşurken kurumlar şatafattan ve israftan hiç ödün vermiyor. Kamu bankalarına dair denetimlerin sonucu da oldukça çarpıcı. Buna göre Halkbank’ın takipteki ‘alacağı’ 17 milyar lira. Ziraat Bankası’nın yakın izlemedeki her 5 kredisinden 1’inin ise Demirören Holding’e ait olduğu anlaşıldı.
Halk Bankası'nda kriz derin Takipteki alacak 17 milyar TL: Halk Bankası’nın kredilendirme işlemleri, Sayıştay denetimlerine takıldı. Bankanın en büyük riskli ilk 200 kredisine yönelik 2020 yılında yeterli düzeyde periyodik denetim ve değerlendirme yapılmadığı tespit edildi. Rapora göre, Halk Bank’ın 2020 itibarıyla takipteki alacaklarının tutarı 17 milyar TL’ye dayandı
Ziraat Bankası’nın sorunlu, tahsil edilemeyen ve tahsilinden umut kesilen kredileri devasa boyutlara ulaştı. Vadesi geçmiş ve yakın izlemedeki kredilerin payı 2016 yılında yüzde 1,9 iken, geçen yıl yüzde 10,2’ye fırladı.
Marketlere satılan etler yurttaşa ulaşmadı: Sayıştay denetçileri, üç zincir marketin Et ve Süt Kurumu'ndan (ESK) aldığı et miktarından çok daha az eti tüketiciye sattığını tespit etti. Satılmayan etlerin toplam miktarının, 5 milyon 365 bin kilogram olduğu belirlendi. İdarenin, zincir marketlerin et satışı eksikliğini kapatması amacıyla ucuza et sattığı da öğrenildi. Sayıştay denetçileri, kuruma doğrudan böyle bir görev verilmediğin altını çizerek mevzuata aykırılığa dikkati çekti.
2023 yılına kadar tamamı özelleştirme kapsamında olan Türk Şeker’in birikmiş zararı 2016’da 1,1 milyar TL, 2017’de 1,3 milyar TL, 2018’de satılan fabrikaların kayıtlı net değerlerinin zarar kaydedilmesinin de etkisi ile 2,7 milyar TL, 2019 ile 2020’de de 3,7 milyar TL ve 4,6 milyar TL seviyelerine ulaştı. Birikmiş zararların artışına paralel olarak öz kaynaklar düştü ve 2020 yıl sonu itibarıyla öz kaynak miktarı, eksi 1,1 milyar TL olarak hesaplandı.
İktidardan gelen tüm yalanlamalara karşın özelleştirme işareti olarak yorumlanan hazırlıkların yapıldığı BOTAŞ'a ilişkin Sayıştay denetim raporunda önemli tespitler yer aldı. Rapora göre, kurum faaliyetleri yerine getirilirken görevlerinde başarılı görülen personelin seçilmesi ile bu personele verilecek maddi ödül ve başarı belgelerinin belirlenmesinde, BOTAŞ Ödül Yönergesi’ne aykırı davranıldı.
TOKİ yedisi AKP, biri MHP, biri bağımsız aday, biri ise kayyum tarafından yönetilen belediyelerden alacaklarını tahsil edemiyor. İdarenin, 10 belediyeden toplam 113 milyon 336 bin TL alacağı bulunuyor.
TCDD’deki bir güvenlik görevlisine ‘bir seferlik motivasyonun artırılması adına’ A düzeyinde sicil ve başarı puanı verildi. Bir süre sonra güvenlik görevlisi TCDD 2. Bölge Destek Hizmetleri Müdürü olarak görevlendirildi.
AKP iktidarları döneminde giderek eriyen ve borç batağına saplanan ÇAYKUR’un içinde bulunduğu kara delik, mali denetimler ile ortaya konuldu. İdarenin, 2020 yılında toplam 10,8 milyar TL ticari banka kredisi kullandığı, 10,1 milyar TL kredi anapara geri ödemesi yaptığı, mali borçlarının ise 2019 yılına oranla yüzde 19 artarak 4,2 milyar TL’ye ulaştığı tespit edildi. ÇAYKUR’un, 2020 yılında kullandığı banka kredileri nedeniyle 322 milyon TL faiz ödemesi yaptığı belirlendi.
PTT yöneticilerine 49 araç tahsis edildiği ve bunun için 64 bin 516 litre yakıt tüketildiği ortaya çıktı. Tüm bunlar kurum bütçesinden karşılandı. Raporlara göre bu şekilde yöneticilere gereksiz menfaat sağlandı.