TÜSİAD Olağan Genel Kurulu’nda sermayedarlar dünyadaki ve ülkedeki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu. Dünyada dengelerin yeniden kurulduğundan, pandemide eşitsizliklerin derinleştiğinden söz eden kapitalistler, iktidarın arkasında oldukları vurguları eşliğinde Türkiye’deki gidişata dair “eleştiriler” ve beklentilerini dile getirdi.
Toplantıda konuşmalar yapan TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan bulundukları görevlerine yeniden seçilirken, TÜSİAD’ın gelişmelere seyirci kalmasıyla ilgili TÜSİAD Üyesi Faruk Ekinci tarafından yönetime eleştiri yöneltildi. Ülkedeki tabloya dair “Yukarıdan kayalar yuvarlanıyor” diyen Ekinci “TÜSİAD'ın artık tribünlerden oyun sahasına inmesi gerekiyor, yoksa TÜSİAD olarak kayaların altında kalacağız” dedi.
TÜSİAD’ın yöneticisi kapitalistler, özellikle ekonomideki güvensizliğe dikkat çeken vurgular yaparken, TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, küresel gelişmelere dair “Dünya ekonomisinde, geçmişe göre çok farklı dinamiklerin harekete geçtiğini görebiliyoruz. Dünyanın yeni düzeni, belli ki inşa ediliyor. 2021 de gelecek on yılın temel taşlarının döşeneceği yıl olacak. Dünya düzeni yeni bir kuruluş anından geçiyor. Bunun tüm işaretleri etrafımızda” ifadelerini kullandı.
“Ekonomi paketini olumlu karşılıyoruz”
“Türkiye’nin, bu tarihi anı, fırsat ve risklerini iyi değerlendirmesi lazım” iddiasında bulunan Kaslowski, ekonomide kredi genişlemesiyle “istisnai büyüme” gerçekleştiğine değinerek, enflasyondaki yükselme eğilimine, alım gücündeki düşüşe, “devasa boyutlardaki” işsizliğe, hem kur hem faizdeki yüksekliğe dikkat çekti. “Ekonomi paketini olumlu karşılıyoruz” diyen Kaslowski, son yıllarda benzer yönde açıklanan paketlerin istenen sonuca ulaşamadığını “üzülerek gözlemlediklerini” ifade ederek sürecin sermaye cephesiyle birlikte somutlaştırılması beklentilerini dile getirdi, “yapısal reform” vurgusunu da eksik etmedi. Bunun yanı sıra “TL’ye güveni yeniden kazanmalıyız” diyen Kaslowski, “Aksi halde krizden çıkışımızın çok zorlaşacağı kanısındayız. TL’nin zayıflığı bizi de dışsal şoklar karşısında sürekli zayıf bırakacaktır” uyarısı yaptı. Hem bütçede hem cari dengede açığa izin vermemek gerektiğini söyleyen TÜSİAD Başkanı, tarım politikalarıyla gıda enflasyonunun önüne geçilmesi gerektiğini ifade etti.
“Mesele sadece ekonomiden ibaret değil”
Ekonomideki krizle ilgili “mesele sadece ekonomiden ibaret değil” diyen Kaslowski, “yargı sisteminin güvenlirliği”, “hukukun üstünlüğü”, “insan haklarına saygının düzeyi”, “kurumların yetkinliği”, “ülkenin eğitim sistemindeki seviyenin yüksekliği”, “üniversitelerin güçlü özerk yapıları, yüksek bilimsel kapasiteleri, eğitimin özgür tartışma ve özgür düşünce ortamında yapılması” başlıklarının önemine işaret etti.
Konuşmasına pandemi sürecinde yaşamını yitiren kadınlara “Allah’tan rahmet dileyerek” başlayan Kaslowski, İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili “İstanbul Sözleşmesinden çıkılmasını, daha önceki basın açıklamalarımızda da vurguladığımız gibi, düzeltilmesi gereken bir karar olarak değerlendirdiğimizi tekrarlamak istiyorum” ifadelerini kullandı.
Güven ve istikrar beklentileri
Kapitalistlerin konuşmalarında öne çıkan başlık ülkedeki güvensizlik oldu. Kaslowski kurumlara güvensizliğe dair “en önemli kurumlarımızdan” diyerek son iki buçuk yılda TÜİK’in Başkanı dört, Merkez Bankası’nın Başkanı ise üç kez değiştiği örneğini verdi.
TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan da güvensizliğe ve istikrarsızlığa dikkat çekerken, “Kurumsal yapılarda öngörülebilirlik olmadan plan yapılamaz” dedi. “Tasarrufları artıramazsak, TL’ye güveni tesis edip uzun vadeli dış kaynak çekemezsek hiçbir faiz indirimi kalıcı olmaz” diyen Özilhan, “Yatırımcı güvenin tesis edilemeyince uzun dönemli yatırım kararları da alınamıyor. Yatırımcı güven ister. Sık sık değişmeyen kurallar ister. Uzun vadeli yatırımın sırrı istikrar ve güvendir” ifadelerini kullandı.