Türk Tabipleri Birliği (TTB), 6 Şubat depremleriyle ilgili Üçüncü Ay Deprem Raporu’nu düzenlediği basın toplantısında kamuoyuyla paylaştı. 1-30 Nisan 2023 tarihleri arasındaki sürece odaklanan “Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerine Erişim ve Sağlık Çalışanlarının Sağlığı” başlıklı raporda, depremin üçüncü ayında birinci basamak sağlık hizmetlerinin nasıl sunulması gerektiği, bölgedeki sağlık hizmetlerine erişimin önündeki engeller, sağlık hizmetlerinin ve sağlık emekçilerinin durumu gibi başlıklar yer aldı.
Basın toplantısında ilk söz alan TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr. Vedat Bulut, depremin 90’ıncı günü geride kalmasına rağmen halen birinci basamak sağlık hizmetlerine ve sağlık çalışanlarının güvenli konaklama ve güvenli suya erişimine dair çözülmemiş sorunlar olduğunu söyledi.
Raporun sunumunu gerçekleştiren TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı, TTB Deprem Kriz Merkezi ile kol ve çalışma gruplarının depremin ilk gününden itibaren bölgede çalışmalarını sürdürdüğünü anlattı. Bölgede barınma, temiz su ve gıdaya erişim, kurallara uygun enkaz kaldırma gibi sorunlardan söz eden Korur Fincancı, halk sağlığının korunması için çözüm odaklı hareket edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Deprem bölgesindeki sağlık hizmetlerinin halen kurgulanamıyor olmasının hekimleri/sağlık emekçilerini tükenme noktasına getirdiğini ifade eden Korur Fincancı, kanser taramalarının da etkili şekilde yürütülemediğini belirtti. Korur Fincancı, depremin üçüncü ayında halen tuvalet ve banyo sorununun çözülemediğini, özellikle kadınlar ve çocuklar için güvensiz olan derme çatma düzenlemelerin sürdüğünü aktardı.
Dayanıklı olmayan hastanelerin yapı sorumluları hakkında ve molozların yaşam alanlarına dökülmesi ile ilgili suç duyurusunda bulunulduğunu aktaran Korur Fincancı, bölgedeki gereksinimleri karşılamak amacıyla da kadınlar için bakım ve hijyen setlerinin, hekimler için de tıbbi araç ve gereçlerin dağıtımına devam edildiği bilgisini paylaştı. Afet ve olağanüstü durumlarla baş edebilmenin kamusal bir görev olduğunu anımsatan Korur Fincancı, bu süreçte emek veren tabip odaları ile TTB kollarına ve çalışma gruplarına teşekkür etti.
Raporlama ve verilerin değerlendirilme süreci ile ilgili olarak söz alan TTB Halk Sağlığı Kolu Başkanı Dr. Gamze Varol, tüm yükün hekimlerin/sağlık emekçilerinin üzerine yüklendiğini ifade etti. Barınma ve tek tip beslenmenin yaygın bir şikâyet olduğunu dile getiren Varol, bir diğer ciddi sorunun da belirsiz çalışma koşulları olduğunu ifade etti. Varol, bağışıklama hizmetleri ile gebe, çocuk, engelli ve kronik hastalık takiplerinin birinci sağlık hizmetleri için beklenen düzeyde gerçekleşmediğini, pek çok ilde ise bu takiplerin yapılmadığını ve sürekli olması gereken bağışıklama gibi konularda hizmetlerin ancak başvuru temelli verilebildiğini aktardı.
TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Adalet Çıbık, “Pandemide yönetemiyorlar demiştik, depremde de öldük, tükeniyoruz” ifadelerini kullandı. Bölgede kadın ve üreme sağlığı hizmetlerinin neredeyse hiç verilmediğini aktaran Çıbık, kamu otoritesinin sorumluluğundaki sağlık hizmetlerinin gönüllü hekimler/sağlık emekçileri tarafından yürütüldüğünü dile getirdi. Çıbık, depremin üçüncü ayı biterken halen koordinasyonsuzluğun sürdüğünü ifade etti.
TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Kazım Doğan Eroğulları, deprem sonrasında oluşan birinci basamak sağlık hizmeti ihtiyacının karşılanamadığını ifade ederek, aile hekimlerinin ise mobbinge varan çalışmaya zorlama anlayışıyla karşı karşıya kaldığını söyledi. Yaşam ve toplanma alanlarında ayrımcılığın yoğun olarak yaşandığını dile getiren Eroğulları, bölgede uyuz ve ishal vakalarının arttığını söyleyerek “Bölgede halen temiz kullanma suyu, güvenli barınma alanları ne yurttaşlar ne de hekimler için sağlanamadı” ifadesini kullandı.
TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Ahmet Karer Yurtdaş ise deprem bölgesindeki asistan hekimlerin sorunlarından bahsetti. Bölgede yaklaşık olarak 1500 civarında asistan hekim olduğunu aktararak “Bu arkadaşlarımızın eğitim süreçlerine dair bakanlık üzerine düşeni yapmıyor. Arkadaşlarımızın eğitimleri tamamen durmuş noktada” ifadelerini kullandı. Tıpta Uzmanlık Kurulu’nun konuyla ilgili aldığı kararların da çözüme yönelik olmadığını ifade eden Yurtdaş, “Tüm bu süreci not ettiğimizi belirtmek istedik” ifadelerini kullandı.
TTB Üçüncü Ay Deprem Raporu'nun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.