Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), saray rejiminin şefi T. Erdoğan’ın TTB’ye dönük saldırganlığına dair açıklama yayınladı. TİHV’in açıklamasında, “Sayın Cumhurbaşkanı, ‘terör örgütünden birini TTB’nin başına koydular’ deyince doğal ve haklı olarak üzerimize alındık. Zira demokratik ve meşru seçimle TTB Merkez Konseyi Başkanı olan Prof. Dr. R. Şebnem Korur Fincancı, herhangi bir terör örgütünün değil dünya çapında saygınlığı olan vakfımızın yıllardır başkanlığını yapmaktadır” denildi.
TİHV açıklamasında sağlıkla ilgili söylenecek sözleri “TTB üyesi değerli hekimlere bilim insanlarına ve sağlık çalışanlarına bırakalım” dedi.
Açıklamanın devamında insan hakları savunuculuğunun kapsamı hatırlatıldı ve T. Erdoğan’ın saldırılarına değinilerek “Buradaki rahatsızlığın nedeni bizce çok açık: Kimse iktidarın icraatlarını denetlemesin, yanlışları eleştirmesin” denildi.
Açıklamada özetle şunlar ifade edildi:
“Fincancı gerçek bir hak savunucusudur”
Gelelim sevgili başkanımız Şebnem Korur Fincancı’ya; yukarıda dile getirilen şiddetsizlik ve bağımsızlık dahil insan hakları savunuculuğunun evrensel ilkelerini içselleştiren gerçek bir hak savunucusu olduğu için yıllardır vakfımızın başkanıdır. Bilimsel birikimi ve uzmanlığı sadece tıp alanında değil insan hakları alanında da dünya çapında kabul ve saygı görmektedir.
O nedenledir ki uluslararası toplum, Bosna'da toplu mezarların açılması ve Avrupa'nın göbeğinde yaşanan soykırım gibi bir utancın ortaya çıkarılmasında sorumluluk almasını istemiştir.
O nedenledir ki, Ortadoğu trajedisinin yaşandığı Filistin ve İsrail’de işkenceye maruz kalan binlerce Filistinlinin, Bahreyn’de işkence sonucu yaşamını yitiren gencin sesi olabilmiştir.
O nedenledir ki, AİHM işkencenin belgelenmesi ve raporlanması için sevgili başkanımızın yazarlarından biri olduğu İstanbul Protokolü’nü devletlere ısrarla işaret etmektedir.
Evet, Mavi Marmara gemisinde yaşanan ihlallerin belgeleyicisi olmak, Abu Gharib’de işkence görenlerin hayata tutunmalarını sağlamak, dünyanın neresinde olursa olsun hakikati ama sadece hakikati savunmak sağlam bir ahlaki ve ilkesel duruşu ve mutlak anlamda bağımsız olmayı gerektirir.
Bir kez daha vurgulamak gerekirse, TİHV, T.C. Hükümetleri tarafından imzalanmış olsun ya da olmasın var olan tüm uluslararası sözleşmeleri ve Anayasayı temel alan, işkencenin son bulması ve insan haklarına saygının tesis edilmesi için 30 yıldır mücadele eden, uluslararası tanınırlığı ve saygınlığı olan, bağımsız bir insan hakları kuruluşudur.
Prof. Dr. R. Şebnem Korur Fincancı da saygın ve bağımsız bir bilim insanı ve insan hakları savunucu olarak TİHV’in başkanıdır.
…Sayın Cumhurbaşkanı’nın dün partisinin grup toplantısında sarf ettiği kabul edilemez ifadeler, hem sevgili başkanımızın hem de vakfımızın insan hakları savunuculuğu faaliyetlerini engellemeye yönelik tehdit ve baskı niteliğindedir. Yani uluslararası hukuk ve yasalarımız açısından suçtur. Gereği için ilgili makamları göreve davet ediyoruz. Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur…”