İHD Mersin Şubesi tarafından ağırlıklı olarak 19 Aralık Katliamı’nın işlendiği “İki Binli Yıllarda İnsan Hakları” paneli düzenlendi.
İnsan Hakları Haftası vesilesiyle Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Salonu’nda düzenlenen panele İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, 19 Aralık Katliamı tanığı Hasan Gülbahar, Wernicke Korsakoff hastası Bekir Sıtkı Keçeci, Görülmüştür Temsilcisi Adil Okay ve Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen panelist olarak katıldı.
Yoğun bir katılımın olduğu panel yaşamını yitirenler anısına alkışlı saygı duruşuyla başladı. 19 Aralık Katliamı ve direnişini anlatan bir sinevizyon gösteriminden sonra programda ilk olarak 19 Aralık Katliamı tanığı Hasan Gülbahar konuşma yaptı. Konuşmada katliamın boyutunu anlattı. Devlet tarafından planlanan 19 Aralık Katliamı’nın tüm hazırlıklarının önceden yapıldığını, Ulucanlar Katliamı’nın da bu hazırlık kapsamında hayata geçirildiğini ifade etti. Amaçlanın sadece içerisini teslim almak olmadığı, bu yolla dışarısının da susturulmak istendiğini belirtti.
İkinci konuşmacı olan Wernicke Korsakoff hastası Bekir Sıtkı Keçeci ise hapishanelerdeki ölüm orucu ve açlık grevi direnişlerini, nedenlerini, ölüm oruçları sonucu devrimci tutsakların yakalandığı Wernicke Korsakoff hastalığının ne anlama geldiğini anlattı. Ayrıca ölüm orucu gazilerinin bir araya gelerek yaptıkları çalışmalara değinerek, kendilerinin her şeye rağmen mücadeleye devam ettiklerini söyledi ve herkesi mücadeleye katılmaya çağırdı.
19 Aralık sürecinde Adana Tabip Odası yönetimi ile birlikte direnişçi tutsakların hayatta kalabilmesi için verdikleri çabayı anlatan Mehmet Antmen ise bu süreçte yaşadıkları zorlukları, bu direnişte ölümsüzleşenlere dair tanıklıklarını dile getirdi.
Görülmüştür Ekibi adına konuşan yazar-şair Adil Okay ise, devlet terörünün sınıfsal arka planını da dile getirerek meselenin kapitalist sistem ve sermaye sınıfı ile olan bağından söz etti. Ayrıca gerek dünyada gerek coğrafyamızda yaşanan insan hakları ihlallerinin benzerliğini dile getirdi.
Yaşadığımız tarihsel dönemi Gramsci’nin ifade ettiği gibi “canavarlar çağı” olarak tanımlayan TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı ise, katliamların dün olduğu bugün de sürdüğünü ifade ederek Ankara’da JİTEM davası sanıklarının beraat etmelerine değindi. İnsan hakları ihlalleri son bulana kadar mücadele etmek gerektiğinden söz etti.
İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin ise 12 Eylül sonrası hapishanelerdeki işkencelerin, baskıların İHD’yi ortaya çıkardığını söyledi. İHD’nin, Ermeni Soykırımı’ndan Kürt halkının yaşadığı baskılara kadar tüm hak ihlallerinde tutum aldığını belirtti. Teşkilatı Mahsusa’dan bugüne devletin kontrgerilla yapısına değindi. Kadın mücadelesinden de söz ederek İstanbul Sözleşmesi’ne vurgu yaptı.
Kızıl Bayrak / Mersin