Sermaye devleti yeni bir doğa katliamına imza atmaya hazırlanıyor. Kocaeli’nin Kandıra ilçesine bağlı Babaköy’de 13 hektarlık alanda taş ocağı açmak için yaklaşık 5 bin ağaç kesilecek.
Çevre Mühendisleri Odası Kocaeli Şube eski Başkanı Sait Ağdacı, ağaçların kesilecek olmasına tepki göstererek “Taş ocağı açılıp taş çıkarılacak bu 13 hektarlık alanda. O bölgede bazı ağaçlar numaralandırıldı ve o ağaçlar da netice itibariyle kesilecek. Yaklaşık 5 bin ağaç kesilecek, yani yine bir ağaç kıyımı olacak orada. Hep diyoruz ki; Türkiye su fakiri olma yolunda hızla ilerliyor, sularımızı hoyratça kullanıyoruz ve su kaynaklarımızı da yok etme yolunda hızla ilerliyoruz. Yegane su kaynağımız olan ormanlar ve ağaçlarımız. Ormanları da yok ediyoruz, yeraltı kaynaklarımızı da kirletiyoruz malum etkenlerle” diye konuştu.
Başlı başına bir doğa katliamı projesi olan Kuzey Marmara Otoyolu’na taş sağlamak için ocak açılacağını belirten Ağdacı, tepkisini şöyle sürdürdü: “Bizim sürekli feryat etmemize rağmen, yine ağaç kıyımı devam ediyor. Orada Kuzey Marmara Otoyolu'na taş sağlamak, mıcır sağlamak amacıyla bir taş ocağı açılacak. 13 hektardan bahsediyoruz. Taş ocağı açılacak başka alan yok mu, başka bir saha yok mu? Neden oradaki ağaçlar kesiliyor? O bölgede söylenen miktarda ağaç kesildiği takdirde yine bir ekosistemin yok oluşundan söz edeceğiz.”
Taş ocağının açılmasının çevredeki köyleri, havayı ve tarımı da etkileneceğini belirten Ağdacı, şöyle konuştu:
“Burada taş ocağı açıldığı takdirde o bölgenin yakınında bulunan köyler de olumsuz etkilenecek. Türkiye'de ocak işletmeciliği açık patlatma yöntemiyle yapılıyor. Bu patlatma esnasında da 10 kilometre çapındaki alanda 3,3 büyüklüğünde deprem gibi sarsıntılar meydana geliyor. Bu çevrede saydığımız bütün köyler bu sarsıntıyı hissedecek ve deprem oluyormuş gibi yaşayacaklar. Burada patlatmadan dolayı çıkan tozlar havaya nüfuz edecek. Yani burada meyvecilik ve tarım yapılamayacak diğer taş ocaklarının olduğu yerlerdeki gibi. Turizm sezonu da açılıyor, insanlar nefes alabilmek için, toprağa dokunmak için ormanlık alana gidiyor. Zaten ormanlık alanlarımız çok az kaldı, bu alanları da korumamız gerekiyor.”