Antakya’da HDP’nin koordinasyon merkezinde çalışmalara katılan BDSP, TOMİS ve DEV TEKSTİL üyeleri depremin on birinci gününe dair gözlemlerini aktardı.
Sınıf devrimcileri şunları ifade etti:
“Koordinasyon merkezinde depremzedelere ulaşmaya ve dayanışma içinde olmaya devam ediyoruz. Bunun dışında buradaki ortak kollektif yaşamın iş bölümü dışında diğer bölgelere gidip gözlemliyoruz.
Depremzedeler hala devletin hiçbir kurumunun kendilerine ulaşmadığını ve gönüllülerin büyük bir seferberlik içinde olduğunu söylüyorlar. Depremzedeler bu durumun hesabının sorulması için çağrı yapıyor. Biz burada onlarlayız. Tüm işçi ve emekçileri de bu enkazın, yıkımın, ölümün ve bu cinayetlerin hesabını sormaya, unutmamaya çağırıyoruz.”
“1 ya da 2 yılda toparlanacak gibi değil”
Konuştuğumuz bir depremzede şehirdeki yıkımın çok büyük olduğunu ve kısa sürede toparlanacağını inanmadığını şöyle aktardı:
“Depremin ilk gününden itibaren burada hiç yardım göremedik. Sonraki günlerde yardımlar gelmeye başladı. Şehrimizin yüzde 90’ı yıkılmış durumda, köylerimiz şehirlere göre biraz daha iyi.
Biz psikolojik olarak da çökmüş durumdayız. Kendimizi ikinci el elbise ararken bulduk. Buradaki kimse öyle ikinci el elbise almazdı.
Erzak durumlarımız iyidir ama şehir yaşanacak durumda değil. Cumhurbaşkanımız bir yılda yapacağını söyledi ama mümkün değil. Şehrimiz çok büyük ve yıkıldı. İnsanların yüzde 90’ı burayı terk etti, kalanları da köylere kaçtı. Köyler kalabalıklaştı.
Şehirde kötü bir koku yayılıyor. Tahmin edemedik önce ama sonra fark ettik ki ceset kokusuymuş. Burada toz ve kokudan durulmuyor. Allah herkese sabır versin, inşallah atlatırız.
Çok uzun süreceğini düşünüyorum, öyle 1 ya da 2 yılda toparlanacak gibi değil.”
“Türkiye halkları bize yardıma koştu”
Şehrin tarihinin de yok olduğunu belirten depremzede şöyle devam etti:
“Hatay tarihi bir kentti. Tarihimiz de yok oldu. Tarihi yerlerimiz de yakıldı, şehirde gezilecek bir yer kalmadı. Türkiye’de yaşayan tüm milliyetlere teşekkür ediyoruz. Başta kendimizi yalnız hissettik, polis ve asker yoktu ama halkımızın bize yardım etmeye koştuğunu gördük. Türkiye halkları bize yardıma koştu. Bu durum ben çok duygulandırdı. Hiç beklemiyorduk, köylerde aç kalacağımızı düşündük. Sağolsunlar Türkiye’de yaşayan halklar bize yardımcı oldu. En ince ayrıntısına kadar her şey gönderilmiş, Türkiye’de yaşayan tüm halklara teşekkür ederiz.”
Kızıl Bayrak / Antakya